Göç Edenler Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği (Göç-Der), “Türkiye’de Koruculuk Sistemi: Zorunlu Göç ve Geri Dönüşler” raporunda, hem insanlara korucu olması için yapılan baskının hem de korucuların eylemlerinin zorunlu göçün önemli bir aracı olduğu belirtiliyor. Koruculuk sisteminin geri dönüşlere de engel teşkil ettiği belirtiliyor.
Raporda, köyleri yakılan ve/veya zorla yerlerinden edilen insanların koruculuk baskısını ya da dayatmasını birincil sebep olarak gösterme oranının yüzde 65.9 olduğuna dikkat çekiliyor ve zorla yerinden edilen insanlar geri dönüş meselesinde öncelikli taleplerinin koruculuk sisteminin lağvedilmesi olduğunu dile getirdiklerinin altı çiziliyor.
Geçici köy korucularının sayısı ile ilgili resmi açıklama olmadığı belirtilirken gazetelere yansıyan, kitaplarda yer alan, milletvekillerinin sorularına verilen cevaplara göre, 1985–2009 yılları arasında 123 bin köy korucusu görev yapmış. En fazla korucusu olan iller ise sırasıyla; Şırnak (8 bin 832), Hakkari (7 bin 90) ve Bitlis (5 bin 531).
Dünyada koruculuk sistemleri
Göç-Der, dünyada da köy koruculuk sistemine benzer paramiliter birlikler oluşturulduğunu belirtiyor.
Peru’da “köylü devriyeleri” (rondas campesinas), Kolombiya’da “birleşik müdafa kuvvetleri” (united self-defense forces), Çeçenistan’da “Kadyrov’un takipçileri” (Kadyrovtsy) buna örnek teşkil ediyor.
Koruculuğun kaldırılması
Göç-Der, köy koruculuğunun kaldırılması yönünde Türkiye ve uluslararası kuruluşların taleplerine dikkat çekerken, korucuların taleplerini dile getirebilmek için 2007’de Geçici Köy Korucuları Haklarını Koruma Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, 2012’de ise Geçici Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Federasyonu kurulduğunu söylüyor.
“Koruculuk sisteminin kaldırılması gerektiği yönündeki talepler köy korucuları tarafından çoğunlukla itirazlarla karşılansa da farklı tepkiler de mevcuttur. Korucular, köy koruculuğunun sürdürülmesi talebinin gerekçesi olarak PKK’nin varlığını sunmaktadırlar. Bir diğer iddia ise koruculuk sisteminin kaldırılmasının korucuların can güvenliğini tehlikeye sokabileceğidir. Başka bir alanda istihdam edilmeleri koşuluyla koruculuğu bırakabileceklerini ifade eden ya da devletin istemesi halinde bırakabileceklerini belirten korucular da bulunmaktadır.”
Korucuların işlediği suçlar
* 1995 yılında Meclis Faili Meçhul Siyasi Cinayetleri Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı raporda Hizbullah ve köy korucularının birçok cinayete karışmış olduğu, birçok köy korucusunun silah kaçakçılığına bulaştığı ve PKK üyesi oldukları iddiasıyla insanları öldürdüğü gibi çarpıcı bilgiler yer alıyor.
* İHD’nin verilerine göre; son 4 yılda korucular devletin silahlarıyla toplam 91 kişiyi öldürmüş.
* 1986 ile1996 arasındaki 10 yıllık sürede 23 bin 222 geçici köy korucusunun görevine işledikleri çeşitli suçlar nedeniyle son verilmiş.
* 1989 yılında dönemin OHAL valisi tarafından verilen bilgiye göre 300 korucunun devletin verdiği silahları kız kaçırma, kan davası ve arazi anlaşmazlığı gibi nedenlerle kullandıkları gerekçesiyle işlerine son verilmiş.
İçişleri bakanlığı’nın 2006’daki açıklamasına göre ise terör suçlarıyla ilgili 2.384, mala karşı işlenen suçlarla ilgili 934, şahsa karşı suçlarla ilgili 1234, kaçakçılık suçlarıyla ilgili 420 olmak üzere, toplam 5.000 civarında geçici köy korucusu suç işledi; 853 geçici köy korucusu tutuklanmış.
* İHD raporuna göre ise korucular 38 köy yakma, 14 köy boşaltma, 12 taciz ve tecavüz, 22 insan kaçırma, 294 silahlı saldırı; 176 kişiyi silahlı saldırılar sonucu yaralama, 132 kişiyi silahlı saldırılar sonucu öldürme, 2 kayıp olayı, 50 infaz, 70 gasp, 454 işkence ve kötü muamele, 9 intihara sebebiyet verme, 17 ormanlık alanı yakma suçu işlemiş.
* İHD Genel Merkezi, Nisan 2003 itibariyle çeşitli suçlara karışan 2 bin 376 korucu hakkında herhangi bir yasal işlem yapılmadığını açıkladı. (ÇT)