Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından 2001 yılında ilan edilen Dünya Süt Günü, her yıl 1 Haziran’da; sütün insan sağlığı ve beslenmedeki önemi ile geçimini süt üretimiyle sağlayan milyonlarca insanın yaşam koşullarına dikkat çekmek amacıyla kutlanıyor.
Dünya Süt Günü dolayısıyla bir açıklama yayımlayan TMMOB Gıda Mühendisleri Odası, sütün yalnızca bir gıda değil, çocukların gelişimi ve toplum sağlığı açısından hayati öneme sahip bir hak olduğunun altını çizdi. Açıklamada, “Süt ve süt ürünü tüketmek her çocuğun hakkıdır ve bu sorumluluk devlete aittir,” ifadeleri yer aldı.
Süt eşitsizliği: Gelir düzeyi, erişimi belirliyor
Gıda Mühendisleri Odası’na göre, Türkiye’de süt tüketimi yalnızca düşük seviyelerde kalmakla kalmıyor, aynı zamanda gelir eşitsizliklerine bağlı olarak çocukların gelişiminde fırsat eşitsizliklerini derinleştiriyor:
“Bugün pek çok Avrupa ülkesinde sadece içme sütü tüketiminin 100 litrenin üzerinde olduğu düşünülürse, Türkiye’de süt tüketiminin yetersiz olduğu görülecektir. Ülkemizde son yıllarda yaşanan yüksek enflasyonist ortam süt fiyatlarının artmasına sebep olmuş, özellikle çocukların mutlaka tüketmesi gereken süt ve süt ürünleri, gelir düzeyi düşük ailelerin satın almakta zorlandığı gıda ürünleri arasında yer almıştır. Sağlık açısından günde iki bardak süt tüketimi, çocuklarımızın fiziksel ve zihinsel gelişiminde ihtiyaç duydukları birçok vitamin ve minerali sağlayabilir.”
Açıklamada, bu durumun çözümü için 2012–2019 yılları arasında uygulanan Okul Sütü Projesi’nin yeniden başlatılması gerektiği ifade edildi. Ayrıca bu programda kullanılacak sütlerin yerel işletmeler ve kooperatiflerden temin edilmesinin önemine vurgu yapıldı.
Üretici ayakta kalmakta zorlanıyor
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası, süt üreticilerinin karşılaştığı yapısal sorunlara da geniş yer verdi. Üretimin azalmasının temel nedenlerinden birinin yüksek üretim maliyetleri olduğu vurgulanarak, yem fiyatları, enerji, işçilik ve hayvan sağlığı giderlerinin üreticinin kârlılığını tehdit ettiği belirtildi.
“Referans fiyatın yetersizliği ile Ulusal Süt Konseyi (USK) tarafından belirlenen çiğ süt referans fiyatları, çoğu zaman üreticinin maliyetlerini karşılamakta yetersiz kalmakta ve üreticiyi zararına üretime zorlamaktadır. Maliyet-fiyat dengesinde üreticiler, sütün maliyetini etkileyen giderlerin fiyatlarını belirleyemediği gibi, ürettikleri ürünün satış fiyatını da belirleyememektedir. Sanayicinin sütü düşük fiyattan satın alması, üreticinin mağduriyetine neden olmaktadır.”
Bunun yanı sıra; teknik bilgi eksikliği, verimsiz hayvan ırkları, yeterli mera alanlarının olmaması ve kayıt dışı üretimin denetimsizliğe yol açtığı da altı çizilen başlıca sorunlar arasında yer aldı.
İklim krizi, süt üretimini de tehdit ediyor
Açıklamada, iklim değişikliğinin süt üretimi üzerindeki etkilerine de dikkat çekildi. Kuraklık, aşırı yağışlar gibi ekstrem hava olaylarının yem bitkisi üretimini olumsuz etkilediği, dolayısıyla süt üretiminin de bundan doğrudan etkilendiği belirtildi.
Aynı zamanda süt üretiminin doğa üzerindeki etkilerine de değinilerek, sürdürülebilir üretim tekniklerinin yaygınlaştırılması gerektiği ifade edildi.
Çözüm: Planlama, eğitim, denetim
Gıda Mühendisleri Odası, süt sektörünün sürdürülebilirliği için çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
- Üretici maliyetlerini azaltacak uzun vadeli devlet destekleri
- Ulusal Süt Konseyi’nin etkinliğinin artırılması
- Süt kalitesine göre fiyatlandırma sistemine geçilmesi
- Kayıt dışı üretimin engellenmesi için etkin denetim
- Süt sağım ve analiz teknolojilerinin yaygınlaştırılması
- Hayvan sağlığına yönelik aşılama programları
- Kaba yem üretiminin teşviki ve mera verimliliğinin artırılması
- Tüketici eğilimlerine uygun ürün çeşitliliği
“Her aşamada görev almalıyız”
Gıda Mühendisleri Odası, sütün üretiminden denetimine kadar geçen tüm süreçlerde meslek gruplarının etkin biçimde yer alması gerektiğini vurguladı. Açıklamada, Tarım ve Orman Bakanlığı’na önerilen “Yetkilendirilmiş Gıda Danışmanı” sisteminin bir an önce uygulanmaya konulması çağrısı yapıldı.
Oda, kamuoyunda artan bilgi kirliliğine karşı meslek örgütlerinin sorumluluğuna dikkat çekerek, “Tüketiciler nezdinde oluşan bilgi kirliliğinin önlenmesi konusunda, süt ve süt ürünleri alanında uzman meslek gruplarıyla iş birliğine gidilmeli, toplum doğru bilgilendirilmelidir,” ifadelerine yer verdi.
Her yurttaşın sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenme hakkını savunmaya devam edeceklerini belirten Oda, süt ve süt ürünleriyle ilgili yanıltıcı, bilimsellikten uzak açıklamalara karşı duracaklarını vurguladı; “Okullarda çocuklarımıza her gün bir kutu süt ücretsiz verilmelidir” diyerek açıklamayı sonlandırdı.
(VC)

