Genelkurmay Başkanlığı 20 Temmuz'da Hakkari, Çukurca, Han Tepesinde 7 askerin hayatlarını kaybettiği PKK saldırısına "bilerek müdahale edilmediği" iddiasını bugün resmen yalanladı.
Bugün gazetesi'nden çeşitli internet haber sitelerine ve yaygın medyaya aktarılan haberlerde Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) Hava Kuvvetleri'nde görevli personel arasında PKK saldırıları sırasında yapılan konuşmaları kaydettiği ve bu konuşmalardan PKK'nin zayiata uğramaması amacıyla TSK görevlileri arasında İnsansız hava araçlarının devreden çıkarılması için çaba gösterildiğinin belirlendiği ileri sürülmüştü.
Genelkurmay Başkanlığı bu konuda sessiz kaldığı gerekçesiyle medyadan olduğu kadar iktidar partisi AKP yöneticilerinden de eleştiri alıyordu.
Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinden bugün yaptığı açıklamayla "Heron Skandalı" olarak nitelenen gelişmelerle ilgili şu bilgileri verdi:
1. Hakkari ili, Çukurca ilçesi Han Tepedeki üs bölgesine ve yakın emniyet kuvvetine 19/20 Temmuz 2010 gecesi yapılan terörist saldırısı ile ilgili olarak, medyada çeşitli haber, yorum ve görüntüler yer almaktadır.
2. Ölümle neticelenen her iç güvenlik olayında olduğu gibi bu olayla ilgili olarak da adli soruşturma, ilgili Cumhuriyet Savcılığı tarafından hemen başlatılmıştır. Ayrıca, olayın idari yönden de incelenmesi maksadıyla; Jandarma .Asayiş.Kor.Komutanlığınca, teşkil edilen idari soruşturma heyeti de olayın incelemesine başlamıştır. 30 Temmuz 2010 günü de Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Askeri Savcılıktan olayın soruşturulmasını istemiştir.
3. Olayın ne şekilde cereyan ettiği tam olarak belirlenmeden kamuoyuna eksik ve yanlış bilgi vermemek ve yürütülmekte olan adli soruşturmalara müdahil olmamak amacıyla, en azından idari soruşturmanın neticesinin alınması ve değerlendirilmesi beklenmiştir.
4. İdari soruşturma ise ilgili karargahlara, 9 Ağustos günü ulaşmıştır. İdari soruşturmanın değerlendirilmesi ile olayla ilgili diğer mevcut bilgi ve belgelere dayalı olarak yürütülmekte olan adli soruşturmalara da zarar vermemek kaydıyla, olayla ilgili açıklanabilecek hususlar aşağıdadır:
a. Han Tepe üs bölgesi ve yakın emniyet kuvveti mevzilerine yoğun terörist ateşi, 20 Temmuz gecesi saat 01.45'te altı değişik noktadan aynı anda başlamıştır. Olayı öğrenen ve o sırada Diyarbakır'da bulunan dönemin 2'nci Ordu Komutanı da (Jandarma Genel Komutanlığına atanan dönemin 2. Ordu Komutanı Org. Necdet Özel) saat 02.00'den itibaren olayın takip, sevk ve idaresine müdahil olmuştur.
b. Olay anında insansız hava aracı, 40 km. kadar uzakta başka bir bölge üzerinde olduğundan derhal Han Tepe bölgesine yönlendirilmiş, saat 02.15'te HAN Tepe üzerinde olmuş ve görüntü aktarmaya başlamıştır. Buradan açıkça anlaşılacağı üzere saldırı öncesi yaklaşan teröristlerin görüntülerinin aktarılmış olması söz konusu değildir.
c. Basına yansıyan insansız hava aracı görüntülerinden, en erken olanının zamanı ise 02.31'dir ve olayın başlangıcının yaklaşık 46 dakika sonrasına aittir.
ç. Olayın başlaması üzerine Hakkâri'de konuşlu bulanan taarruz helikopterlerine emir verilmiş, helikopterler, zorunlu hazırlıklarını müteakip havalanmış, ancak Çığlı Suyu (Zap) vadisindeki yoğun sis ve toz bulutu nedeniyle güneye, ÇUKURCA bölgesine geçememiş, yarım saat süren denemeyi müteakip, Hakkâri'ye dönmek zorunda kalmışlardır.
d. Aynı helikopterler, hava şartlarının iyileşmesi üzerine, saat 04.30'da HAN Tepe üzerinde olmuş ve bölgeden uzaklaşmaya çalışan teröristleri ateş altına almışlardır.
e. Uzaklaşmaya çalışan teröristler, aynı zamanda topçu ve havanlarla da ateş altına alınmıştır.
f. Hava aydınlandıktan sonra, teröristlerin çevredeki hakim arazilerde mevzilendirdikleri Doçka marka (Uçaksavar) silahları, bölgedeki helikopter faaliyetlerini tahdit etmiş, helikopterlerin inememesi nedeniyle, tahliyeler karayoluyla yapılmıştır.
g. Doçka (Uçaksavar) mevzilerinin yerlerinin tespit edilmesi üzerine, bölgeye iki sorti hava harekatı icra edilerek bu mevziler tahrip edilmiştir.
h. İnsansız hava aracı görüntülerinin hangi makamlar tarafından izleneceği 2'nci Ordu Komutanlığınca ve sadece ilgili birlikler dikkate alınarak belirlenmektedir. Otuz ayrı merkezden bu görüntülerin izlendiği iddiası maksatlı ve gerçek dışıdır.
i. Olayın cereyan şeklinden de görüleceği gibi, medyaya yansıyan görüntüler, çatışmanın başlamasından sonraki sürece aittir ve çatışma süresince de ilgili komutanlıklar alınması gereken tedbirleri almış veya almaya çalışmışlardır.
5. Diğer olaylarda da olduğu gibi, bu olayda da gerekli görülen idari ve adli işlemler zamanında başlatılmıştır.
Türk Silahlı Kuvvetleri, soruşturma safhalarının gizlilik sürecine azami şekilde özen ve dikkat göstermekte olup çok zorunlu durumlar dışında, soruşturma süreçlerinde açıklama yapmaktan kaçınmaktadır. Bu hassasiyete başka anlamlar yüklemek yersizdir ve yanlıştır. (EK)