*Fotoğraf: Vedat Örüç
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 27 Nisan'da yayınladığı “Ses ve Görüntü Kaydı Alınması” başlıklı genelge ile ilgili açıklama yaptı.
Genelgenin geri çekilmesi gerektiği ifade edilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Anayasa’da güvence altına alınan barışçıl toplantı ve gösteri yapma özgürlüğüne yönelik kolluk güçlerinin keyfi ve yasa/hukuk dışı müdahaleleri sırasında başta işkence ve kötü muamele olmak üzere işlenen suçların üstünün örtülmesine ve görünmez kılınmasına yol açacaktır.
TIKLAYIN-"Gazeteciler polisin suçunu görüntülemesin istiyorlar"
"İlk bakışta temel hak ve özgürlüklerden olan ‘kişisel verilerin ve özel hayatın gizliliği’ ni korumayı amaçladığı izlenimi veren genelgenin bütünü incelendiğinde asli amacın Anayasa’da güvence altına alınan barışçıl toplantı ve gösteri yapma özgürlüğüne yönelik kolluk güçlerinin keyfi ve yasa/hukuk dışı müdahalelerini meşrulaştırmak ve cezasız bırakmak olduğu görülmektedir.
"Kolluğu yetkisi şiddet boyutuna vardı"
"Örneğin, yıllardır her fırsatta toplanma ve gösteri yapma özgürlüğünün fiilen kullanılmasının önündeki en önemli engelin kolluk güçlerinin keyfi, aşırı ve orantısız zor kullanımı olduğunu söylüyoruz.
"Öyle ki, kolluk güçlerinin bu tutumu son yıllarda evrensel hukukta ve ülke yasalarında tanımlanan zor kullanma yetkisinin çok ötesine geçerek, kural dışı ve denetimsiz, işkence ve diğer kötü muamele düzeyine ulaşan bir şiddet boyutuna varmıştır.
TIKLAYIN-Emniyet eylemlerde 'ses ve görüntü kaydı' alınmasını yasakladı
"Kanunsuzluğu teşvik edecek"
"Bilindiği gibi işkence ve diğer kötü muamele gerek uluslararası gerekse ulusal mevzuat tarafında mutlak olarak yasaklanmıştır. Devlet, güç kullanma yetkisini elinde bulundururken, bu yetkiyi gelecekteki kanunsuzluğu teşkil ya da teşvik edecek şekilde kullanamaz.
"Evrensel hukuk tarafından geliştirilen pek çok denetim örneklerinden birini konumuzla ilgisi olduğu için hatırlatmak istiyoruz. Toplantı ve gösteri özgürlüklerinin kullanımı sırasında görev yapan kolluk görevlilerinin giydikleri üniforma, kullandıkları kalkan, kask ve maske gibi kişisel tanınmayı zorlaştıran etkenlerden dolayı her birinin sicil numarası en az üç metre öteden okunabilecek görünürlükte olmak zorundadır. Bundan amaç kuralların dışına çıkan, işkence ve kötü muamele yapan failin sicil numarası yoluyla tespit edilebilmesidir. Dolayısıyla sicil numaralarının görünür olması kolluk güçlerinin suç işlemesini önlemede caydırıcı etkiye sahiptir.
TIKLAYIN-"Polisin kasten öldürme suçunda tek delil fotoğraf"
"Genelge derhal geri çekilmeli"
"Sonuç olarak özel hayatın gizliliği ilkesinin arkasına sığınarak genelge yayınlanmak kolluk güçlerinin kanuna aykırı davranışlarını gizlemek hatta teşvik etmek anlamına gelmektedir.
"Daha açık ifade etmek gerekirse barışçıl toplantı ve gösterilere kolluk güçlerinin yasa/hukuk dışı müdahaleleri sırasında işlenen işkence ve kötü muamele, yaralama ve hatta öldürme suçlarının üstünün örtülmesi ve suçun görünmez kılınması sonucunu doğuracaktır. Aynı zamanda yurttaşların ve medyanın ihlallere görünürlük kazandırma ve demokratik denetim hak ve sorumluluklarını da ortadan kaldıracaktır.
"Tüm bu sıraladığımız nedenlerden dolayı temel hak ve özgürlüklerle bağdaşmayan, Anayasaya, yasalara ve uluslararası sözleşme ve belgelere tümüyle aykırı bu genelge derhal geri çekilmelidir. Ayrıca genelgenin geri çekilmesi (ulusal ve uluslararası adalet ilkelerine aykırılığı) yönünde gerekli hukuki girişimleri başlattığımız bilgisini kamuoyu ile paylaşırız" (RT)