Devrimci İşçi Sendikları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı öğrenci gençlik sendikası Genç-Sen’e açılan kapatma davası 24 Eylül'e ertelendi. İlk duruşması bugün Sirkeci İş Mahkemesi’nde görülen davada mahkeme taraflara delillerini sunmak için 24 Eylül'e kadar süre verdi.
Duruşma sürerken Genç-Sen üyeleri mahkeme önünde toplanarak kapatma kararını müzik ve skeç eşliğinde protesto etti.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Sekreteri Tayfun Görgün, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkan Yardımcısı Alper Taş, Liman Tersane Gemi Yapım Onarım İşçileri Sendikası (Limter-İş) temsilcileri, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Genel Başkanı Zübeyde Kılıç’ın yanısıra, sendikalaşma hakları Genç-Sen gibi hükümetçe kabul edilmeyen Tüm Emekliler Sendikası (Emekli-Sen) temsilcileri Çitçi Sendikası Başkanı Abdullah Aysu, İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlum-Der) temsilcilerinin katıldığı dayanışma etkinliğinde, Dev-Genç’in son genel başkanı Ertuğrul Kürkçü de yer aldı.
“ Bugün afiş basan yarın meclisi basmaz mı? ”
Eylem, çok uzun yıllar, İstanbul Emniyeti’nin Siyasi Şubesi olarak işgören, artık “Sirkeci İş Mahkemesi” olan tarihsel “Sansaryan Han”’ın önünde bağlama, gitar ve akordeon eşliğinde Genç-Sen için yazılmış şarkılarla başladı.
Ardından 4 kişilik bir grup, Nazım Hikmet’in, Orhan Kemal’in, Aziz Nesin’in, Mihri Belli’nin, Dr. Hikmet Kıvılcımlı’nın, Deniz Gezmiş’in, Kemal Türkler’in, Harun Karadeniz’in üstünden elleri kelepçeli olarak geçtikleri kaldırımda Genç-Sen duruşmasını canlandırdıkları kısa bir oyun sahnelediler. Valiliğin kapatma istemini 12 Eylül askeri rejimimiyle ilişkilendiren skeçte yer alan diyaloglar yasakçı zihniyetin öğrencilerin gözüne nasıl göründüğü konusunda kuşkuya yer bırakmıyor:
“ Bunlar örgütlenmiş resmen, biz 12 Eylül’de örgütlenmeyi yasaklamamış mıydık? ”
“ Bugün afiş basan yarın meclisi basmaz mı? ”
“Kursunlar sendikalarını, beleş yok!”
Genç-Senliler pankart ve flamaları, skeçleri ve şarkılarıyla protestolarını yükseltirken arada mahkemenin çaycısı, Ertuğrul Kürkçü’ye yanaşıp soruyor: “ne istiyormuş bunlar abi?” Kürkçü kısaca yanıtlıyor: “Sendika kurdular ama Vali siz işçi değilsiniz, sendika kuramazsınız diye kapatmak istiyor”. “Neden kuramasınlar,“ diye meraklanıyor çaycı. O sırada gençten bir avukat “Onlar da dernek kursaymış, gerçekten öğrencinin sendikayla ne işi olabilir” diye fikir beyan edince, bu kez Kürkçü ona soruyor: “Staj yaptınız mı siz?” “Yaptım” diyor. “Peki, ücret aldınız” mı sorusuyla karşılaşınca afallıyor avukat. Kürkçü “bu gençler sizin gibi bedava staj yapmak istemiyorlar, mevzu budur” diye noktalayınca sohbeti, artık merakını gideren çaycı da Genç-Sen destekçileri arasına karışıyor: “Evet abi, kursunlar sendikalarını. Beleş yok!”
“Ailemizin en genç üyesine açılan bu davanın tarafıyız”
DİSK genel sekreteri Tayfun Görgün Genç-Sen’e açılan kapatma davası karşısında konfederasyonun tutumunu bir basın açıklamasıyla ortaya koyuyor:
“İşçiler ve emekçiler olarak ailemizin en genç üyesine açılan bu davanın tarafıyız. Bütün gücümüzle gerek burada mahkeme salonunda gerekse Türkiye’nin her yerindeki okullarda Genç-sen’in güçlenmesi için elimizden geleni yapacağız.
“İşyerlerinde ve okullarda örgütlü toplumu savunacağız. Sendika kurmak ve üyesi olmak bir insan hakkıdır, bu hak engellenemez.”
“Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek”
Genç-Senliler'in açıklaması da aynı doğrultuda. Merkez Yürütme Kurulu üyesi Emrah Arıkuşu açıklıyor tutumlarını. Direnişlerinin kaynağının İnsan Hakları Evrensel Bildirgesine dayandığını duyuruyor: “Bildirgenin 23. maddesinin 4. fıkrası oldukça açık: 'Herkesin çıkarını korumak için sendika kurma veya sendikaya üye olmaya hakkı vardır.'"
Arıkuşu "yasalarımızda öğrencilerin sendika kurmasını yasaklayan bir hüküm olmadığı"na ve "anayasanın 90. Maddesi ile Türkiye’nin imzaladığı uluslar arası sözleşmelerin de öğrencilerin sendika kurma hakkını güvence altına aldığı"na dikkati çektikten sonra ekliyor: “Eğitim ticari bir meta olduğu sürece, gençler üzerindeki baskılar devam ettikçe mahkeme kararıyla öğrenci sendikasını kapatamazlar.”
“Pasif olmayacaksın, arayacaksın hakkını”
Basın açıklamalarından sonra söz alan Eğitim-Sen başkanı Zübeyde Kılıç, sendikalar üzerindeki baskıları kınıyor: “Türkiye artık sadece kapatılan partiler değil, kapatılan sendikalar mezarlığına dönüşüyor”.
Çiftçi Sendikaları Başkanı Abdullah Aysu da Genç-Sen’e destek için İstanbul’a gelmiş: “ Tarımı şirketleştiriyorlar, eğitimi şirketleştiriyorlar kısacası hayatı şirketleştiriyorlar” diyor. “Buna karşı hep birlikte omuz omuza mücadele etmeliyiz.”
İstanbul Üniversitesi öğrencisi, Genç Sen üyesi Başak Özcan duruşmanın ertelenmesine şaşırmıyor: “ Türkiye’de davaların ertelenmesi zaten beklenen bir durum, sonuçta erteleme kararı bizim mücadelemizi engellemeyecek.”
“Asla yalnız yürümeyeceksin”, “ Susma haykır, sendika haktır”, “ Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek”sloganları atan Genç-Sen üyeleri 24 Eylül’deki duruşmada buluşmak üzere dağılırken çevredeki beyaz eşya ve bisiklet mağazalarına mal taşıyan kargo işçileri aralarında tartışıyorlar: “Ne yapıyor bunlar”, diye soruyor biri, diğeri yanıtlıyor, “bizim insanımız bu şekilde harekete alışkın değil ama hak arıyorlar bunlar” diyor. “Pasif olmayacaksın, arayacaksın hakkını...” (NV-CU/EK)