Sevda Aydın bugün İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde düzenlenen basın toplantısında İHD'den Leman Yurtsever, Devrimci Tutuklu Aileleri Derneği'nden (DETAD) Fatma Yıldırım ve Sakine Sürücü ile birlikte hazır bulundu.
Genç kadın toplantı sırasında kendisine yapılanları dile getiremeden fenalık geçirdi. Hekim gözetimi altına alındı. Yaşadıklarını anlatamadı ve sorulara yanıt veremedi.
Aydın'ın yaşadıklarını insan hakları savunucuları Sevda Aydın'ın savcılık ifadesine ve anlatılarına dayanarak aktardılar.
Bianet'in görüşlerine başvurduğu Prof. Şahika Yüksel de savaş ve siyasi çatışmalarda tecavüzün mağdur ya da mağdurun bağlı olduğu topluluk üzerinde egemenlik kurma aracı olarak kullanıldığına dikkat çekti.
Sivil polisler mi kaçırdı?
"Sevda Aydın kim?" "Neden kaçırıldı?" "Kaçıranlar kimlerdi?"
DETAD'tan Fatma Yıldırım'ın verdiği bilgilere göre soruların yanıtları şöyle:
* Sevda Aydın İkitelli Ekin Sanat Merkezi çalışanı. Olaydan iki gün önce Bayramtepe'de "Kürt Halkıyla Dayanışma" etkinliğinde sunuculuk yapıyordu.
Yıldırım, bundan dolayı Sevda Aydın'ın kaçırılmasının bir tesadüf olmadığı kanısında.
* Sevda Aydın'ı kalabalık bir durak olan Yusufpaşa'dan güpegündüz sivil polisler kaçırdı. Genç kadına işkence ve tecavüz ettiler. Yıldırım'a göre saldırganların olay sırasında Sevda'ya söyledikleri "Haydi bundan sonra da devrimci sanat çalışmanı yap yapabilirsen!" sözleri kaçıranların sivil polisler olduğunun kanıtı.
"Savcılık ve doktor ağır davrandı" iddiası
Fatma Yıldırım ve aynı kuruluştan Burcu Sabur, olaydan sonra savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu aktardılar.
Tecavüze kanıt oluşturması için adli tıbba da doku örneği verildiğini açıklayan Sabur ve Yıldırım ilgililerin duyarsız davranmasından yakındılar.
"Salı akşamından beri delillerin toplanması için uğraşıyoruz. Bu tür olaylarda zaman çok önemli olduğu halde savcılıkta ve adli tıpta delil toplanması ağırdan alındı.
"Sevda, kendisine işkence ve tecavüz edenlere teşhis edeceğini söylüyor. Araca bininceye kadar önde oturan bir kişi ve arkadaki iki kişiyi gördü. Üçünü teşhis için fotoğraflara bakacak."
Kaçıranlar başına çuval geçirdi
Yıldırım ve Sabur, Aydın'ın savcılık ifadesinde olay hakkında şu bilgileri verdiğini aktardılar:
* Sevda Yusufpaşa durağında otobüs beklerken, sivil bir araçtan 'Bakar mısın' diye seslenilerek, dikkati çekilmiş.
* Arabada başına bir çuval geçirilmiş. Araçtakilerin 'Verin şunu, çabuk olun' konuşmalarının ardından kendisine bir şey verilmiş ve bayılmış.
* Sevda araca bindirilirken duraktaki bir kadının 'Kızı kaçırıyorlar' diye bağırdığını duymuş.
* Ayıldığında bir şiltenin üzerinde yattığını, giysilerinin üzerinde olmadığını ve tecavüze uğradığını görmüş.
* "Haydi bundan sonra da devrimci sanat çalışmanı yap yapabilirsen" diyerek, Sevda'nın başındaki çuvalı hiç çıkartmadan araca bindirmişler ve Çobançeşme'de araçtan atmışlar.
Tecavüzün İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde gerçekleştiği ileri sürülüyor
Yıldırım, Sevda'nın nereye götürüldüğünü görmemesine karşın, aracın iki sağ dönüş yaptığını söylediğini aktardıktan sonra "Bu bilgiden yola çıkarak aracın yönünün Vatan Caddesi'ndeki İl Emniyet Müdürlüğü olduğunu düşünüyoruz," diyor.
Yüksel: Cinsel saldırı egemenlik kurmak amacıyla kullanılır
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Şahika Yüksel' bianet'e yaptığı değerlendirmede, "cinsel bir saldırı; kişi ya da o kişinin ait olduğu grup üzerinde egemenlik kurmak amacıyla kullanılır" dedi.
Yüksel, tecavüzlerin, genel olarak gizli kalan, açıklanmayan; yapanı değil, yaşayan kişiyi mağdur eden saldırılar, olduğuna dikkat çekti: "Genel olarak tecavüz olaylarının failleri bundan sorumluluk duymazlar. Tecavüzü yaşamış olan kişiler- çoğunlukla kadınlar- bu konuda genel geçer toplumsal tutum ve sorumsuz anlayışlar dolayısıyla olumsuzluklar yaşar."
Tecavüz gizlenirse ruh sağlığı olumsuz etkilenir
Yüksel, toplumsal algılar nedeniyle tecavüze uğrayan kişilerin yaşadıkları ağır travmayı gizlemelerinin sorunu daha da ağırlaştırdığını söylüyor: "Travmalar ne kadar gizli tutulur saklanırsa zaman içinde o kadar ağırlaşacak sağlığı ve ruh sağlığını etkileme potansiyelinde olumsuz olaylardır."
Yüksel'e göre, tecavüzlerin medyada sergilenmesi tecavüz mağdurlarına yalnız olmadıklarını gösterdiği için önemli.
Yüksel "Medyanın tecavüzlere yer vermesinin, tecavüzleri arttırdığını düşünmüyorum" diyor. Ancak uyarıyor: "Medya, tecavüzü bir cinsel ve pornografik materyal olarak kullanmamalı ve reyting arttırmak için değerlendirmemelidir.
"Basına, tecavüzün affedilmeyeceği, zarar veren ve eden kişinin sorumluluğunun olduğunu bildiren özelliklerini yansıtma görevi düşer ." (AD/EK)