Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve DİSK Basın İş, MHP’nin hedef tahtasına oturttuğu Habertürk’te çalışan gazetecilerle ilgili açıklama yaptı.
TGC Yönetim Kurulu açıklamasında, gazetecileri hedef gösteren, haber yapmayı suç sayan siyasi anlayışın yeni suç üretme dönemine geçtiğine dikkat çekti.
Açıklamada “Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünü yok sayan anlayış şimdi de ‘haber sunarken gülümsedi’ iddiasıyla meslektaşlarımızın can ve iş güvenliğini hedefe koymuştur. İktidarı ve ortaklarını hukuka uymaya davet ediyoruz” denildi. Açıklamada da şu görüşler yer aldı:
“Demokrasiyle yönetilen ülkelerde siyaset tahammül sanatıdır. Demokrasilerde siyasetçiler kendisine oy veren, vermeyen tüm yurttaşların bilgilenebilmesi için gazetecilerin iş güvenliğine, can güvenliğine sahip çıkar.
“Ülkemizde ise basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü açısından her gün bir başka hukuksuzluk ve hak ihlali yaşanmaktadır. Ancak artık gazetecileri suçlu, haberi suç olarak gören siyasi anlayış artık hukuk tarihine geçecek yeni suçlar icat etme dönemini başlatmıştır.
"Gazetecileri hedef gösteren, fiziksel saldırıya uğramalarına yol açan siyasi anlayış şimdi de ‘haber sunarken gülümsedi’ iddiasıyla meslektaşlarımızın can ve iş güvenliğini hedefe koymuştur.
"Siyasetçilerin gazetecileri hedef gösterme, fiziksel saldırıya uğramalarına neden olma, 'gülümsedi' diye suçlama, işten atılmalarına yol açma, medya organları izlenmesin diye kampanya yapma özgürlükleri olduğunu görüyoruz. Hukukta olmayan bu özgürlük her an bir gazeteci cinayetine yol açacak kadar tehlikeli bir özgürlüktür. İktidar medyanın yüzde 90’ına sahip olmuştur. Patronlar da çalışanlarına sahip çıkmalı, iktidarın buyruklarına göre medyayı dizayn etmekten vazgeçmelidirler.
"Türkiye bir hukuk devletiyse biz de iktidarı ve ortaklarını hukuka davet ediyor, gazetecilerin de tüm yurttaşlar gibi can ve iş güvenliklerinin korunması gerektiğini hatırlatıyor; Ebru Baki, Bülent Aydemir ve Kürşad Oğuz ile dayanışma içinde olduğumuzu kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.”
Basın-İş'ten slogan hatırlatması
Basın-İş de Habertürk’ün sloganının ‘Gücü Özgürlüğünde’ şeklinde olduğunu hatırlattı. DİSK Basın-İş, Aydemir’in MHP’nin özür dilemesi çağrısına katıldığını belirterek şu açıklamada bulundu:
“AKP'nin basın özgürlüğü karnesi işsiz bırakma, açlıkla terbiye etme, kapatma, engelleme, sansür, dava, hapis, gözaltı ile dolup taşarken, sermaye grubu medyanın payına da zaman zaman reklam ambargosu, uçağa almama, ‘Alo Fatih’ gibi yöntemler düştü.
“Sloganı ‘Gücü Özgürlüğünde’ olan Habertürk'ün ‘özgürlüğü’ yine ‘Alo Fatih’ duvarına çarptı. Bu sefer telefonun bir ucunda MHP lideri Devlet Bahçeli var. İktidarın küçük ortağı AKP çizgisinde medyayı tehdit geleneğini sürdürüyor.
“İstiyorlar ki kimse eleştirmesin, kimse konuşmasın hatta kimse düşünmesin. Sadece onlar ne diyorsa ona inansınlar. Oysa söylediklerine kendileri de inanmıyorlar.
“Bülent Aydemir'in gazeteciliğe sahip çıkan konuşmasının ardından görevinden alınması kurumun sorumluluğunu bir kez daha hatırlatıyor.
“Aydemir'in MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter'in özür dilemesi çağrısına DİSK Basın-İş olarak katılıyor, basına yönelik her türlü tehdidi reddediyoruz. Baskı ve tehditlere karşı gazetecilerin/gazeteciliğin tarafındayız!”
Ne olmuştu?Habertürk'te Gülfem Saydam Sanver, Kemal Öztürk ile Pınar Hacıbektaşoğlu'nun konuk olduğu "Ebru Baki ile Para Gündem" programında Bahçeli’nin açıkladığı 100 maddelik anayasa taslağı konuşuldu. Programda hukukçu Pınar Hacıbektaşoğlu, anayasa değişikliği taslağını AKP'nin hazırlayıp açıklaması beklenirken MHP'den öneri gelmesini, ilk 10 dakikada sınavı bitirip koşarak kağıdını teslim eden öğrenciye benzetti. Bu benzetme ve Kemal Öztürk'ün Bahçeli'nin "Alayı burada" sözlerini hatırlatması gülüşmelere neden oldu. Hacıbektaşoğlu, Bahçeli'nin açıkladığı metnin uzlaşıya açık olmadığını düşündüğünü belirtti. Ayrıca önerinin tartışılmaya açık olduğunu söyleyip "AYM'nin yüksek mahkeme değil, özel satatüde ele alınmasını çok demokratik bulmuyorum" dedi. Gülfem Saydam Sanver de "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin yürümediğini MHP de kabullenmiş ki sistemle ilgili değişiklikler öneriyor" ifadelerini kullandı. Yönter Baki'ye saldırdıİzzet Ulvi Yönter bunun üzerine programın sunucusu Ebru Baki'yi hedef aldı. Yönter sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda "Habertürk'te art niyetli Ebru Baki'ye konuk olan Kemal Öztürk, Pınar Kandemir Hacıbektaşoğlu ile Gülfem Saydam Sanver'in Genel Başkanımızın 100 maddelik anayasa önerisini karalama çabaları edepsizlik ve terbiyesizliktir. Ne o, kaldıramadınız mı? Kudurdunuz değil mi? Ebru Baki, her seferinde MHP'ye tahammülsüzlüğünü ifşa eden, alaycı gülümsemesiyle gerçekleri çarpıtan sözde bir gazetecidir. Konuklarını MHP düşmanları arasından seçmesi tam bir kokuşmuşluktur. Bugünkü golü çıkaramayınca çirkefliği ve çirkinliğe tercih ettiler. Yuh olsun!" dedi. Aydemir Yönter'e cevap verdiHabertürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir bunun üzerine, canlı yayında Yönter'in açıklamalarını 'aynen iade ettiğini' dile getirdi. Aydemir, "Son zamanlarda bir alışkanlık başladı böyle gazetecilere, hoşuna gitmeyen bir şey olduğunda ayar veren, hedef gösteren açıklamalar. Bu ifadeleri, aynen ölçüsüyle ne bir eksik ne bir fazla, Ulvi Bey'e iade ediyorum. Gazetecileri hedef gösteren böyle açıklamaları kabul etmiyorum. Benzer şeyler geçmişte benim de başıma geldi. Bana sahip çıkan kimse olmadı. Bizim sahibimiz belli zaten, yüce Allah. Senin sahip çıkılmaya ihtiyacın yok ama şunu söylemek istiyorum. Bunu misliyle iade ediyorum" dedi. Aydemir’in sözleri üzerine Ebru Baki, "Evet sahip çıkılmaya hiç ihtiyacım yok, onun dışında verilecek bir cevap yok. Sana çok teşekkür ederim ama açmak istediğim bir konu değil. Çünkü bu üslupla mücadele etmek çok zor" diye konuştu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise, "#HaberTürkTVizlemiyorum" etiketi ile boykot başlattı. İki gazeteci işinden olduBunun üzerine Habertürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir görevden alındı. Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Kürşad Oğuz ise istifa etti. Ebru Baki'nin sunduğu Para Gündem programı ise yayından kaldırıldı. |
(HA)