Ankara’da yürütülen soruşturma kapsamında 25 Ekim’de Riha’da (Urfa) gözaltına alınarak Ankara’ya getirilen ve 29 Ekim’de 8 meslektaşıyla birlikte tutuklanan Mezopotamya Ajansı (MA) Muhabiri Ceylan Şahinli, tutulduğu Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde JinNews’ten Dilan Babat’ın sorularını yanıtladı.
Dışarıda fark edilmeyen birçok şeyi cezaevinde deneyimlediklerini söyleyen Şahnli, cezaevi yaşamlarının günlük rutinleri dışında dayatılan iletişimsizliğe karşı bolca sohbet ettiklerini kaydetti.
"Her işkence kayıt altına alınarak servis edildi"
Savcılık karşısına çıkarıldığında kendisine yöneltilen iddiaları duyunca tutuklanma olasılığını düşündüğünü ifade eden Şahinli, şöyle dedi:
“Her şey krimalize etmeye çalışıldı. Öyle bir atmosfer yaratılmaya çalışılmıştı ki habercilik anlamında yaptığım her şey bana suç olarak yönlendirildi. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği’ne (DFG) üyeliğim, farklı şehirlerde gazetecilik yapmam, kendi isteğimle mi yoksa başka gerekçelerle mi gazetecilik yaptığım, çoğunluğu haber paylaşımı olan sanal medya paylaşımlarım ve elbette hakkımda ‘talimatla çalıştığım’ iddiasında bulunan gizli tanık beyanı, ifadeye bile çağırılmayı gerektirmeyecek bu gerekçelerle evimiz uzun namlularla basıldı, 30’dan fazla bir kolluk ekibi ile 5 kişi Urfa-Diyarbakır’dan Ankara’ya getirilmiş ve bu süreçte yapılan her işkence kayıt altına alınarak servis edilmişti.
"Sadece yaratılan bu algı bile tutuklanmamızın olasılıktan fazla olduğuna işaret etti. Ancak insan istemsiz olarak içinden gerçekten ‘Bu kadar kolay mı’ diye geçirmeden edemiyor.”
"Gazeteciliğimize karşı bir hınç"
Kısa bir süre Ankara’da çalıştığını paylaşan Şahinli, bu süreçte ise yaptığı haber takiplerinde birçok kez polis şiddetine maruz kaldığını, hak ihlallerine tanık olduğunu söyledi.
Şahinli, “Yanımdaki gazeteci arkadaşlarım gibi sokakta yapılan protesto ve eylemlerde özellikle polisin fiziki sözlü şiddetiyle karşılaştık. Tutuklanma kararını, yapılan onca saldırıya karşı sokakta gazetecilik yapmamıza dönük bir hınç olarak görüyorum” dedi.
"Kelepçeli muayene savunuldu"
Haberlerde yazdığı çıplak arama, kelepçeli muayene, görüşçülerin reddedilmesi gibi ihlallere kendilerinin de birebir maruz kaldığını kaydeden Şahinli, son olarak şunları söyledi:
“Ben bizzat kelepçeli muayene dayatmasına maruz kaldım. Özellikle son süreçte hekimlere dönük hak ihlallerine karşı hemen hemen tüm eylemlerini takip eden bir muhabir olarak, bu onur kırıcı davranışa yine bir hekim tarafından maruz kalmak vicdanen beni üzdü. İnsani hiçbir talebimizi ciddiye almayan hapishane yönetimi en küçük olumsuzlukta ya da bizim aleyhimize olan durumlarda bir o kadar aceleci. Kelepçeli muayeneye dair Sağlık Bakanlığı’na yaptığım suç duyurusuna cevap veren Ankara İl Sağlık Müdürlüğü, kelepçeli muayyeni savundu.”
TIKLAYIN - Tutuklanan 9 Kürt gazeteci kimdir?
(EMK)