Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Front Line Defenders’in Risk Altındaki İnsan Hakları Savunucuları Ödülü'ne bu yıl gazeteci, yazar, aktivist Nurcan Baysal layık görüldü.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Yardımcısı Kate Gilmore, bugün Dublin Belediye Binası'nda düzenlenen törenle Baysal'a ödülünü takdim etti.
Baysal konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Kürtler ve Türkiye olarak çok karanlık günlerden geçiyoruz. Bu karanlığa rağmen hala insan hakları, barış ve demokrasi için mücadele eden insanlar var. Şırnak'ta, İstanbul'da, Diyarbakır'da, İzmir'de, Cizre'de… isimsiz kahramanlar var. Bu insanların bazıları insan hakları ihlallerini kaydediyor, bazıları işkenceyi durdurmaya çalışıyor, bazıları şiddet mağdurlarına hukuki destek veriyor ve bazıları yerden ölü bedenleri kaldırıyor.
"Bu ödülü, bu isimsiz kahramanlar ve Türkiye’deki ve özellikle Kürdistan’daki tüm insan hakları savunucuları adına kabul ediyorum. Bu ödülü, Türkiye'deki karanlığı aydınlatmak için mücadeleye devam eden insanlar adına kabul ediyorum. ‘Bir daha asla’nın mümkün olduğuna inanmak istiyorum. Bu zalim hükümetlere güç vermeyi bırakalım. Gözlerimizi bu suçlara, insanlığa karşı işlenen suçlara karşı kapatmaya son verelim. ‘Bir daha asla’yı gerçekten bir daha asla yapalım! Azadî nezi ke!”
Bölgesel ödüller
Örgütün bölgesel ödülleri ise Hindistan’dan Soni Sori’ye; Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nden LUCHA Hareket’ne; Guatemala’dan La Resistencia Pacifica de la Mikregión de Ixquisis’e ve Cezayir’den Hassan Bouras’a verildi.
Mikro Bölgesi Ixquisis’den Barışçıl Direniş (Guetalama, Amerikalar için Bölgesel Kazanan)
La Resistencia Pacífica de la Microregión de Ixquisis, Guatemala'da ekonomik ilerleme adına işlenen ağır hak ihlallerine tepki olarak kuruldu. Hükümet, belediyedeki 59 köy ve 7 topluluğun karşı çıkmasına rağmen bölgedeki yıkıcı madencilik ve hidroelektrik projelerine yetki verdi. Barışçıl Direniş’teki İHS'ler, topraklarını korumak için hayatlarını tehlikeye atıyor. Sadece 2016 yılında, Barışçıl Direniş’teki İHS’lere karşı, öldürme, silahlı saldırı, taciz ve iftira kampanyaları da dahil olmak üzere 75 saldırı bildirildi.
Soni Sori (Hindistan, Asya için Bölgesel Kazanan)
Soni Sori, devlet destekli paramiliter güçlerin silahlı bir Maoist isyanla mücadele adına yerel Adivasi kabilelerine karşı şiddetli bir kampanya yürüttüğü Hindistan'ın Chattisghar kentinde askerileştirilmiş Bastar bölgesinde yerli ve kadın hakları savunucusu. Soni, paramiliter ve polis güçlerinin, köyleri yıkmak, evleri yakmak, yerli kadınlara tecavüz etmek ve sebepsiz gözaltına alınan kabile halklarına işkence ve cinsel saldırıları dahil olmak üzere işlediği şiddet suçlarına karşı savunuculuk yapmaktadır. Soni, Maoist gruplarının yıkımına karşı birtakım eğitim merkezlerini de savundu. Çalışmalarına misilleme olarak, güvenlik güçleri Soni'yi gözaltına aldı ve vücuduna taş sokarak ve ona saldırarak saatlerce işkence etti. Yıllar sonra, erkekler ona asitle saldırdı ve eğer, güvenlik güçleri tarafından tecavüz edilen kabileler adına savunuculuk faaliyetlerine son vermezse aynı şeyi kızına da yapmakla tehdit etti. Kendisi, çalışmasını durdurmayı reddetti ve süregelen çatışmalardan kurtulanlarla konuşmak için Maoist bölgelere seyahat etmeye devam ediyor.
LUCHA (DRC, Afrika için Bölgesel Kazanan):
LUCHA, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin Doğu bölgesinde, kronik yolsuzluk ve cezasızlığa karşı mücadele eden, partizan olmayan bir gençlik hareketidir. Başlangıçta, içme suyuna, elektriğe erişim ve genç işsizliği gibi yerel sorunlara odaklanan hareket, sadece 6 yıl içinde ulusal düzeyde güçlü sosyal organizatörlerin bir ağı haline geldi. LUCHA liderliğindeki barışçıl protestolar ve gösteriler rutin olarak yetkililer tarafından saldırıya uğruyor. Ekim 2017'de, LUCHA tarafından düzenlenen bir gösteri sırasında 5 genç öldürüldü, üyelerinin ve liderlerinin çoğu barışçıl toplantılarda tutuklanarak gözaltına alındı. Kongo ulusal istihbarat teşkilatı, gözaltında fiziksel ve psikolojik tacizlere maruz kalan birkaç üyeyi tutukladı.
Hassan Bouras (Cezayir, Orta Doğu ve Kuzey Afrika için Bölgesel Kazanan)
Hassan Bouras, gazeteci, blog yazarı, Cezayir İnsan Hakları Ligi’nin önde gelen bir üyesi ve Cezayir’de kaya gazı çıkarılması için yıkıma karşı bir koalisyon olan Rejection Front’un da kurucu üyesi. Cezayir'de hem yolsuzluk hem de işkence konusundaki raporlamaları yirmi yılı aşkın süredir devam ediyor ve bu çalışma nedeniyle Cezayir makamları tarafından defalarca hedef alındı. Yıllarca süren yargısal taciz, keyfi gözaltılar, evine yapılan şiddetli baskınlar ve hapis cezasına rağmen yazmaya ve savunuculuğa devam ediyor.
Nurcan Baysal hakkında
Bilkent Üniversitesi’nde yüksek lisansını tamamladı. 1997-2007 yılları arasında Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’na bağlı olarak Diyarbakır ve çevresinde kalkınma ve yoksulluk projeleri yürüttü.
2008-2013 yılları arasında Hüsnü Özyeğin Vakfı’nda kırsal kalkınma program direktörü olarak çalıştı. Diyarbakır’da zorunlu göç, yoksulluk, kalkınma, kadınlar ve Kürt sorunu konusunda çalışan çeşitli sivil toplum kuruluşlarının kuruluşunda ve çalışmalarında yer aldı.
Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü’nün (DİSA) kurucularından biri olan Nurcan Baysal, Kadın İçin Küresel Fon, Acil Destek Fonu gibi çeşitli uluslararası fon kuruluşları ve vakıfların Ortadoğu danışmanlığını yapıyor. Baysal, 2013 yılından beri farklı platformlarda düzenli olarak yazmakta, Kürt illerindeki yıkımı ve insan hakları ihlallerini duyurmaya çalışmaktadır. İletişim’den daha önce O Gün (2014) ve Kürdistan’da Sivil Toplum (ortak yazar, 2015) ve Ezidiler: 73. Ferman (2016) kitapları çıktı. O SESLER isimli yeni kitabı bu ay Dipnot Yayınlarından çıkacak.
İŞİD tarafından zorla alıkonan kadınları kurtarmak ve onlarla dayanışmak amacıyla 2015 yılında Diyarbakır'da kurulan "Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin Mücadele Platformu"nun üyelerinden biri olan Baysal, 2017 yılında İtalyan Gazeteciler Birliği tarafından ‘Cesur kadın gazeteci’ ödülüne layık görüldü.
İnsan Hakları Savunucuları Ödülü hakkındaRisk Altındaki İnsan Hakları Savunucuları için Front Line Defenders Ödülü, 2005'ten beri büyük bir şahsi risk altında olan, kendi toplumlarının haklarını korumak ve teşvik etmek için istisnai bir katkıda bulunan insan hakları savunucularına her yıl takdim ediliyor. Tarihsel olarak her yıl bir savunucu veya harekete ödül veren, Front Line Defenders ilk defa 2018’de beş farklı ülkeden savunucuyu bölgesel kazananlar olarak gösterdi. Şimdiye kadar ödüle layık görülen isimler şöyle: 2017 - Emil Kurbedinov, Ukrayna 2016 - Ana Mirian Romero, Honduras 2015 - Guo Feixiong, Çin 2014 - SAWERA, Pakistan 2013 - Biram Dah Abeid, Moritanya 2012 - Razan Ghazzawi, Suriye 2011 - Joint Mobile Group, Rusya Federasyonu 2010 - Dr. Soraya Rahim Sobhrang, Afganistan 2009 - Yuri Melini, Guatemala 2008 - Anwar Al-Bunni, Suriye 2007 - Gégé Katana, Demokratik Kongo Cumhuriyeti 2006 - Ahmadjan Madmarov, Özbekistan 2005 - Dr. Mudawi Ibrahim Adam, Sudan |
(ÇT)