Haberin İngilizcesi için tıklayın
Risk altındaki insan hakları savunucularının korunması üzerine çalışan uluslararası insan hakları kuruluşu Front Line Defenders, “Risk Altındaki İnsan Hakları Savunucuları 2017” raporunu yayınladı.
Dublin merkezli kurumun 24 sayfalık raporunda, Vietnam, El Salvador, Suudi Arabistan, Zimbabve’nin yanı sıra, Türkiye’ye de özel bölüm ayrıldı.
Özellikle de Büyükada’da hak savunucularının güvenliği konulu bir toplantı nedeniyle tutuklanıp serbest kalan, haklarında açılan dava halen devam eden 11 hak savunucusunun durumu anlatıldı.
TIKLAYIN - Büyükada Davasının Tek Tutuklusu Taner Kılıç'a Tahliye Yok
Raporun öldürülen hak savunucuları kısmında da, Finike’de öldürülen doğa savunucuları Aysin Büyüknohutçu ve Ali Ulvi Büyüknohotçu’nun isimleri yer aldı.
TIKLAYIN - Öldürülen Doğa Savunucusu Çift, 13 Taş Ocağının Kapatılması İçin Dava Açacaktı
Otoriter yönetimler arasında sayılan Türkiye’nin adı ayrıca, mültecilerin haklarının hedef alındığı ülkeler olan Hırvatistan, Kıbrıs, Fransa, Yunanistan, İtalya, Makedonya, Sırbistan, Ukrayna ve Rusya’nın arasında yer aldı.
“Gazeteciler ve avukatlar hedef alındı”
Risk Altındaki İnsan Hakları Savunucuları raporunun Türkiye bölümünde, şu değerlendirmeler yer aldı:
“Türkiye’de sivil topluma yönelik 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından yoğunlaşan baskı, 2017 yılında da devam etti. Olağanüstü hal kanunlarının yaygın kullanımıyla, yetkililer ifade, medya, toplanma, dernekleşme özgürlüklerini özellikle sınırladı ve bu konulardaki hak savunuculuğu hedef alındı.
“300’den fazla sivil toplum örgütü kapatıldı, birçok hak savunucusu hapsedildi veya işlerini kaybetti ya da soruşturmayla karşı karşıya kaldı.
“Temmuz 2017’de, bilinen sivil toplum örgütlerine mensup sekiz hak savunucusu ile iki uluslararası eğitimci tutuklandı ve ‘terör örgütüne yardım’ ile suçlandı. Hak savunucuları hakkında, tutuklu bulundukları sürede hükümet yanlısı medya tarafından karalama kampanyası yürütüldü. Üç aylık tutukluluğun ardından serbest bırakıldılar.
“Bu dava, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’deki sivil topluma karşı tasfiye hareketinin absürtlüğünü gösteriyor.
“Tüm insan hakları savunucuları hedef alınmış olsa da, baskının temel hedefi, avukatlar oldu. Yaklaşık 400 avukat tutuklandı, binden fazlası soruşturma altında.
“Türkiye ayrıca, hapisteki 158 medya çalışanıyla gazetecilerin en çok hapsedildiği ülke oldu.
“Tutuklama dalgaları sonucunda gazeteciler, hak savunucuları ve akademisyenler ülkeyi terk etmeye devam etti. Bu da özellikle sivil toplumun hak ihlallerine karşı çalışma kapasitesini ve ihlale maruz kalanlara adalet talebinin takibini zayıflattı.” (AS)
* Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz. [İngilizce]
* Büyükada davasıyla ilgili gelişmelere buradan ulaşabilirsiniz.