Zana'nın konuşmasını bianet'e değerlendiren yazar Ümit Fırat, gerek Zana'nın bazı ifadelerinin, gerekse Leyla Zana - Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin inandırıcı olmadığı görüşünde.
Ümit Fırat, "Türkiye'nin coğrafi bütünlüğü" gibi bir kavramın yanlış olduğunu, olsa olsa "Türkiye'nin siyasi bütünlüğü"nden söz edilebileceğini düşünüyor.
"'Türkiye'nin bugünkü siyasi bütünlüğü' demek doğrudur. Söz konusu olan Türkiye'nin siyasi sınırlarıdır, yoksa Türkiye'de coğrafi bütünlük zaten yoktur" diyen Fırat ekliyor:
"Zana'nın sözleriyle siyasi bütünlüğü düşündüğünü kabul edersek... Ben kişisel olarak bu görüşün doğruluğuna inanıyorum, ancak biz, böyle düşündüğümüz için şimdi bu sözleri söyleyen insanlar tarafından yıllarca işbirlikçilik ve halk düşmanlığı ile suçlandık.."
Ümit Fırat "Zana'nın gerçekten böyle bir şeye inanıp inanmadığını da bilmiyorum. Bunu Zana'dan yeni duyuyorum. Acaba bu yeni bir konseptin açıklaması mıdır?" sorusuyla Zana'nın ifadesini inandırıcı bulmadığını vurguluyor.
Ne Zana, ne AB açısından saygın bir durum değil
Zana, 1995'de Sakharov Ödülü'ne layık görülmüştü, ancak kendisi cezaevinde olduğu için ödülü eşi Mehdi Zana almıştı.
Ödülü daha önceden aldığı için, dün Brüksel'de kendisine yeni ödül töreni düzenlenmedi. Ancak Zana, konuğu olduğu Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu'na Kürtçe ve Türkçe seslendi.
Ümit Fırat, herşeyden önce, Leyla Zana'nın konuşmasını, gerek Zana'nın şahsı, gerekse Avrupa Birliği açısından saygın bulmadığını ifade ediyor.
"AB açısından baktığımızda, Avrupa Parlamentosu'nda ilk kez Kürtçe konuşmanın onuru Leyla Zana'ya mı verilmeliydi diye sorulabilir. Bu onuru Zana'ya vermeleri kararını onurlu bulduğumu söyleyemem."
"Öte yandan Zana'nın 9 yıl önce verilen ödülü de hak edip etmediği konusu tartışmalı. Leyla Zana barış adına ne yaptı? Bunu Türkiye'nin kötü sicilini düşünüp duygusallığa kaçmadan tartışmak gerekir. Her olayı kendi boyutunda tartışmak gerek."
"AB'nin bundan birkaç ay önce Kongra-Gel'i terör örgütü ilan etmesi üzerine Leyla Zana, bu olayı 'utanç verici' diye niteledi. 'Utanç verici' nitelendirmelerinin ardından Leyla Zana'ya, bu kadar abartarak, Parlamento Genel Kurulu'nda söz hakkı verilmesi, AB'nin bu olayla ilgili olarak iki yüzlülük anlamına gelen bir davranış içinde olduğunu gösterir."
Çatışma değil, barış zamanı
AP Parlamentosuna "Hangi gerekçeyle olursa olsun şiddete ve savaşa artık dur demeliyiz. Şiddet artık miadını doldurdu. Çağımızın çözüm dili ve yöntemi diyalog, uzlaşı ve barıştır" diye konuşan Zana'nın bu ifadelerine ilişkin Fırat'ın görüşleri şöyle:
"Çatışma zamanı geçmiştir ve şimdi barış zamanıdır şeklindeki ifadeleri çok inandırıcı bulmuyorum. Çünkü Zana'nın, herşeyden önce bu konuda kendisiyle ciddi bir hesaplaşma yapması ve bunu açıklaması gerekir." (YS/BB)