"Çiftçinin ödemesi gereken sigorta priminin yarısını kamu ödeyecek. Fındıkta don riski sigorta kapsamına alındı"
Kamunun adım atması olumlu
Fındık Sen Genel Başkanı Yaşar yaptığı yazılı açıklamada şubat ayında uygulamaya sokulacak "Tarım Sigortaları Tahsisi Kanunu" hakkında üreticilerin yeteri kadar bilgi sahibi olmadığını söyledi.
Bu kanunun eksikliklerine ve uygulamasında oluşacak sıkıntılara rağmen çiftçiler açısından oldukça önemli olduğunu ifade eden Yaşar "Kamunun çiftçiler tarafından ödenecek primin yarısını ödemesi olumlu bir adım" dedi.
Fındık Sen genel başkanına göre çiftçilerin ödemesi gereken primin diğer yarısı da fındıkçıların 2004 yılı don afetinden kalan alacaklarından mahsup edilmeliydi ve eğer bu mümkün değilse bile Doğrudan Gelir Desteği (DGD) devreye sokularak, kamu yönlendirici olmalıydı.
Yaşar "Ancak bu gelişmeler olmadı. Fındık üreticisi kendisine düşen prim miktarını nakit olarak sigorta şirketlerine ödemek zorunda" dedi ve Bakanlar Kurulunun almış olduğu kararla fındıkta da "don" riskinin sigorta kapsamı alanına alındığını hatırlattı.
Yaşar sendika olarak hava koşullarının normalin üstünde seyrettiği bugünlerde fındık üreticisinin fındığını sigortalatması gerektiğinin altını çizmek istediklerini söyledi.
Fındık Sen verdiği bilgide sigortalamaların güncelleştirmiş çiftçi kayıt sistemlerine göre yapılacağını, fındık üreticisinin 3,00 YTL-5,00 YTL arasında fiyat sepetinden birisine göre primlerini ödeyebileceklerini açıkladı.
Son tarih 28 Şubat
Yaşar dikkate alınması gerekenleri şöyle sıraladı:
* Primlerin belirlenmesinde dönüme kaldırılacak ürün miktarları üreticinin beyanına dayanılarak yapılacak.
* Üreticilerin olası hasar tespitlerinde sorun yaşamaması için gerçek beyan vermeleri çok önemli. Primlerin belirlenmesinde yükseklik yani rakım etkileyici bir faktör. Özellikle yüksek rakımda fındık tarımı yapanların daha fazla don riski olduğu için tarım sigortasını yaptırmaları gerekiyor.
* Sigortalama işlemi 28 Şubat'ta son bulacak.
Yaşar gerek kanunun yeni uygulanması gerekse de ilkbahar geç donların tarihi dikkate alındığında bu sürenin 15 Mart'a kadar uzatılmasında bir sakınca olmadığını, tıpkı fındıkta don riskinin teminat altına alınması gibi bir Bakanlar kurulu kararı ile bu sürenin de uzatılabileceğini söyledi.
Yaşar "Unutulmamalıdır ki tabi afetler tarımda zorluklar ve yıkımlar yaratabilir.Ama asıl yıkım tabi afetlere karşı çitçilerini yeterli derecede koruyacak düzenlemeleri yapmayan iktidarlar üzerinde olacaktır" dedi. (EZÖ/AÖ)