Haberin İngilizcesi için tıklayın
İstanbul’da geçen yıl öldürülen Suriyeli eşcinsel mülteci Wisam Sankari davasında, 19. Ağır Ceza Mahkemesi sanık B.A. hakkında hem haksız tahrik hem de iyi hal indirimi uygulayarak 15 yıl hapis cezası verdi.
KaosGL’den Yıldız Tar’ın haberine göre, “canavarca hisle ve eziyet ederek öldürme” suçundan yargılanan B.A., “kasten öldürme” suçundan müebbet hapis ile cezalandırıldı.
B.A.’nın cezası öldürülen Sankari ile B.A. arasında ‘kavga sırasında suçun gerçekleştiği, ilk haksız hareketin dosya kapsamında kim tarafından geldiği belirlenemediği’ savıyla 18 yıla düşürüldü.
Haksız tahrik indirimin yanı sıra mahkeme heyeti ‘sanığın duruşmadaki iyi hali ve tavrı lehine’ takdir indirimi de yaptı. Böylece katil B.A.’nın cezası 15 yıla düştü.
Mahkemenin gerekçeli kararı ise henüz açıklanmadı.
“İddianame savcısının bütün emeklerini boşa çıkardılar”
Karara ilişkin görüşlerine başvurduğumuz avukat Fırat Söyle, iddianame savcısının yoğun emekle hazırladığı iddianamenin tam tersi bir dava süreci yaşandığını vurguladı:
“İddianamede aslında yoğun bir emek sonucu ‘canavarca hisle ve eziyet ederek öldürme’, ‘beden bakımından kendini savunamayacak birini öldürme’ ve ‘kasten öldürme’ suçlarından yargılanması talep ediliyordu. Ancak iddianame savcısının bütün bu emeklerini boşa çıkartan bir yargılama süreci işledi. Dava sürecini incelediğimizde dava savcısının ‘Su testisi su yolunda kırılır, ölen öldü zaten, ortada bir suç var ama o kadar da ağır bir şey değil’ zihniyetiyle ilerlediğini görüyoruz. İddianame savcısı ile dava savcısının fikirleri tamamen farklı. Oysaki hazırlanan iddianame aslında gerek trans cinayetlerinde gerek eşcinsel cinayetlerinde görmediğimiz titizlikte bir iddianameydi.
“Adli Tıp raporunun da ortaya koyduğu üzere 39 yerden yaralıyor ve bunların 16’sı öldürücü nitelikte. Buna rağmen sadece ‘kasten öldürme’den karar veriliyor. Yine mahkeme kararında ‘tahrikin ilk kimden geldiği belli değil’ diyor. Bu durum kabul edilemez. Kuytu bir yere götürüp, 39 bıçak darbesi yetmedi taş ile öldürmek ve ardından kanın toplanması için çukur kazmak söz konusu iken haksız tahrik uygulanamaz.
“Aynı şekilde sanığın eski sevgilisinin tanıklığında belirttikleri, katilin kendisine de sürekli şiddet uyguladığını söylemesi hiçbir şekilde dikkate alınmadı.”
Suriyeli eşcinsel mülteci Muhammed Wisam Sankari, 23 Temmuz 2016 gecesi Aksaray’daki evinden çıkmış, 25 Temmuz’da İstanbul Yenikapı’da ölü bulunmuştu. Kafası kesilen ve bedeni tanınmaz hale gelen Wisam daha önce de tehdit edilmiş, kalabalık bir erkek grubu tarafından kaçırılmış ve tecavüze uğramıştı. (ÇT)