Yanıtlar dikkat çekici: Halkın gözünde bir cumhurbaşkanı her şeyden önce "Eğitimli -mümkünse akademisyenlik geçmişi olan- nerede ne konuşacağını bilen, zengin, güvenilir" biri olmalı.
Bu yanıtlara bakınca 4 yıl önce başbakanlık yarışını Recep Tayyip Erdoğan'a kazandıranlar cumhurbaşkanını seçme gücünü ellerinde bulundursalar Erdoğan'ın şansı pek yok gibi görünüyor ama Venezuella lideri Hugo Chavez'in, siyasetbilimci Emre Kongar'ın, eski bakanlardan İmren Aykut'un şansı var!
Hatta iş adamı Rahmi Koç ile Genç Parti lideri Cem Uzan da adları geçenler arasında
Kadınların aklına ilk önce kadınlar gelmiyor! İkisi kendi eşi ve babasını seçeceğini söylerken bir kadın da eğer kendilerine sorulsa "Sadece türbana sahip çıktığı gerekçesiyle Erdoğan'ı seçerdik" dedi.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri dolayısıyla meclisi boykot edene de Sezer'den memnun olduğunu söyleyene de raslanıyor. Ama rasgele görüş sorduğumuz 20 kişiden yalnızca ikisi Erdoğanı anıyor ve politik olmaktan çok dinsel-kültürel nedenlerle.
Berber dükkanından yükselen ses:"Hükümeti de meclisi de seçimleri de boykot ediyoruz!"
Beyoğlu'da iki arkadaşın ortak olduğu bir berber dükkanına girip berberler Ali Duran ve Şeref Yılmaz ve müşterileri Ali Meral, Murat Aslan ve Yücel Şahine soruyoruz: "Siz seçseydiniz cumhurbaşkanı kim olurdu?"
Elektrik teknisyeni Şahin 28 yaşında. Ona göre Ahmet Necdet Sezer iyi bir cumhurbaşkanı. Yeni cumhurbaşkanının siyasi kimliği olmasını istemiyor. Süleyman Demirel ve Turgut Özal'dan yeterince ders alındığı kanaatinde.
"Çiftçisine 'lan' diye hitap edenden cumhurbaşkanı olmaz"
Duran ise soruyor: "Bu ülkede siyasi, sosyal bilimler fakülteleri neden hala faaliyet gösteriyor. Anlayabilmiş değilim.Bir cumhurbaşkanı yetiştirecek potansiyelimiz yok mu bizim?
Bakın, diyor ve biraz seçkinci denilebilecek tercihlerini sıralıyor: Ne berber ne kasap cumhurbaşkanlığı yapamaz. Yoldan geçene bu görev verilmez. Kabadayı olan gitsin Kasımpaşa'da kabadayılığını yapsın, ben de burada berberliğimi yapayım. Herkes en iyi bildiği işi yapmalı."
Duran'a göre çiftçisine lan diye hitap eden biri cumhurbaşkanı olamaz. Aksi halde isteyen Anayasa'yı fırlatır.
Duran'ın tek derdi cumhurbaşkanlığı değil, siyasal sitem de eleştirinin odağında: "Parası olan meclise giriyor, diyor. Ne dışarıdaki işbirlikçilere ne de patrona dayanan meclisi de cumhurbaşkanını da istemiyoruz. Ülkeyi seven yöneticiler istiyoruz."
Halk seçse Evren cumhurbaşkanı olur
Berber dükkanında tartışma genişliyor: "Cumhurbaşkanı halkın çıkarını gözetecekse onu halk seçmeli" tezi ortaya atılınca Duran "Hangi halk?" diye soruyor ve devam ediyor:
"Bu ülkenin profesörleri Avrupa'da sempozyumlarda sınıfta kalıyor. Bilimde geriyiz. Çocuklar eğitim alamadan mezun oluyor. Bilinçsiz bir halk kimi seçebilir? Aziz Nesin'in bir oyu binlerce oya denk gelecek nitelikte ama bu halkın elinde seçim gücü olsa cuntacı Kenan Evren başımıza gelir. Ne ekersen onu biçersin."
"Bir yol haritası olmalı"
"Halk seçmeli" tezini savunanlar da bir tür kılavuzluk talep ediyorlar: Aslında halkın nitelikli seçim yapabilmesi için yol haritası olmak zorunda. Ne Özal da ne Demirel de ne Sezer de bu yöntem kullanılmamışsa şimdi sağlıklı bir yöntem zor bulunur. Yoksa takım tutar gibi parti tutuyoruz. Yani halktan kastettiğimiz verdiği oyun hesabını sormayı bilen bireyler.
Alayı halkın ensesinde boza pişiriyor
Cumhurbaşkanı ne yapmalı? sorusuna "Cumhurbaşkanı yetkisi dahilinde işsizlikten tarım politikasına kadar bütün olumsuzluklara karşı durabilmeli. Ama işte alayı halkın ensesinde boza pişiriyor" diyen Yılmaz'ın yorumu şöyle:
"Kimi laiklik, kimi şeriat, kimi irtica, bulmuş herkes bir yol. Bir milyon doların hesabını veremeyenin ülkenin başında olması vahim bir durum. Yoksulluk almış başını gidiyor. Yedi senedir tecrit var. Karşı çıkanın evi gece yarısı basılıyor. İşkence almış gidiyor. Hırsızlık yaşı 7'ye, fuhuş 12'ye inmiş. Ülkeyi yönetenler niye utanmıyor. Yolsuzun kaymakam yapıldığı, kaymakamın öğrenci tokatladığı çelişkilerle yaşıyoruz. Sezer polis devletini kaldıracağını söylüyordu ama nerde?"
Gönül ister ki Chavez bizim cumhurbaşkanımız olsun
"Demirel'in cumhurbaşkanı, Tansu Çiller'in başbakan olduğu dönemde yolsuzluklar için Mehmet Ağar çıkıp hepsini beraber yaptık demedi mi?" diye soran Yılmaz'ın sözlerini Duran sürdürüyor:
"Demirel Nazlı Ilıcak'ın kocasına verdiği para için de 'Verdimse ben verdim' dedi. Oysaki o verdiği kendi parası değil benim paramdı. Ben vergimin hesabını soramayacak mıyım? Hesabını sormayı bırakın verdiğim vergiye rağmen sağlık ihtiyacımı karşılayamayacak, çocuğumu okula gönderemeyecek durumdaysam niye vergi veriyorum? Hepsi dolandırıyorlar. Koray Aydın'ın bir sürü dosyası var. Yargılanmıyor. Bu ne şimdi?"
Müşterilerden Aslan ise idealindeki cumhurbaşkanını anlatıyor:
"Gönül ister ki Hugo Chavez gelsin bizim cumhurbaşkanımız olsun. Keşke olsa çünkü sözüm ona sosyal devlet denilen bu ülkenin yurttaşlarının sosyal güvenceleri yok. Chavez gibi demokratik, sosyalist, yurtsever olmalı cumhurbaşkanı dediğin."
Aslan sözlerini bitirince berber cemaati bu kez ona katılıyor.
Lokanta sahibi 45 yaşındaki Mehmet Sakar'ın tek şart var: Cumhurbaşkanının politikayla ilgilenmemiş olması, partilerle ilişiği olmaması.
47 yaşındaki manav Adnan Avcı'nın idealindeki cumhurbaşkanı "Sezer'in sessiz kalmayanı".
"Sezer'in sessiz kalmayan modelini nasıl bulacağız?" sorusuna "devrim gerek herhalde" diyerek cevap veriyor.
Kadın cumhurbaşkanı olsa çok iyi olurdu
Eczacı Gülay Türel'in idealindeki cumhurbaşkanı babasıyla örtüşüyor.
"Babam gibi olmalı. Babam emekli kurmay albay. Dürüst, demokrat, ileriyi gören, hiçbir zümrenin adamı olmayan biri."
"Bir kadın cumhurbaşkanı olsaydı nasıl olurdu" sorusuna Türel "Çok iyi olurdu. En azından hem tüm toplumun hem de siyasi platformun ataerkilliğini bir nebze engellerdi. Çok basit, örneğin maça giden kadınlar çoğaldıkça küfürler azalıyor. Siyaseten de fena olmazdı."
"Benim kocam Cumhurbaşkanı olmalı"
Kuaför Dilek Nacar 30'lu yaşlarda. Onun idealindeki cumhurbaşkanı modeli kocasıyla örtüşüyor. "Aileyi o mu yönetiyor?" sorusuna "Hayır, ailenin reisi benim de ondan" diye cevap veren Nacak kocası Hüseyin Nacak'ın insani özelliklerinin ağır basmasını, manevi değerlerinin ve adalet duygusunun gelişmiş olmasını, 80'lerde öğrencilik yıllarında zor günler geçirmesine rağmen mücadele etmesini, okumuş, kültürlü olmasını örnek gösteriyor.
Eşi Nacak da sohbete katılıyor. Yönetmen olan Nacak cumhurbaşkanının mevcut siyasi iktidarın denetçisi, noteri olmaktan öte rol üstlenemediğinden şikâyetçi. Ona göre özellikle cumhurbaşkanı hak ihlalleri karşında kontrol mekanizması olmalı, yaptırım uygulamalı.
"Meclisten kadının, çocuğun, yaşlının, engellinin, azınlığın hakkını ihlal edecek yasa çıkarsa cumhurbaşkanından geri dönebilmeli. Yoksa Che Guevara bile gelip de cumhurbaşkanı olsa uygulama haksızlığa engel olamaz. Benim idealimdeki cumhurbaşkanı çağdaş, demokrat, hak, hukuk bilen, ülke menfaatini gözeten biri. Halkın içinden olmasa bile halkı anlaması gerek. Danışmanlarını en azından halktan seçmeli."
Nacak'ın adayı Emre Kongar
"Gerek aydın duruşuyla, gerek akademik konumuyla siyaseti bilmesiyle ve bütün kesimleri temsil edebilecek kişiliğe sahip olmasıyla aklıma gelen bir isim."
Estetisyen Nurcan Karataş'ın da önem verdiği husus sosyal güvencenin çalışanından işsizine herkesi kapsayacak nitelikte, Avrupa standartlarında olması.
Kadın haklarının da son derece önemli olduğunu savunan Karataş "Töre cinayetlerine 'dur' diyecek bir cumhurbaşkanı istiyorum" diyen Karataş'ın aklına gelen isim İmren Aykut.
Cumhurbaşkanı zengin olmalı
Beyoğlu'dan sonra Eminönü meydanına uzanıyoruz. Eminönüde cumhurbaşkanında olması gerekli nitelikler arasında bu kez zenginlik de sayılmaya başlıyor. Zenginlik, yolsuzluğa karşı güvence olarak görülüyor.
Aslında çocuk bakısı olan ek iş olarak da piyango bileti satan 20 yaşındaki Tuğba Yıldırım ailecek Cem Uzan'a sempati duyduklarını söyledi.
"Cumhurbaşkanını ben seçseydim Uzan olsun isterdim. Emekliye, işçiye büyük sözler veriyor. Amerika Birleşik Devletleri'ni (ABD) dolandırdığı doğru ama iyi yapmış. Bir de mahalle aralarında ekmek arası döner dağıtmıştı bir dönem. Hiç olmazsa o gün insanların karnı doymuştu."
30 senedir piyango bileti satan Meryem Özcan da "Kim olursa olsun yeter ki zengin olsun" diyor. Onun aklındaki ad ise Rahmi Koç.
"Neden Koç" diye sorusuna "İş adamı, zengin, paraya gözü doymuş, bizi soymaz, soyanlara engel olur" diye yanıt veriyor.
Özcan'a göre tok açın halinden anlamasa da cumhurbaşkanının zengin olması birincil şart.
"Erdoğan türbana sahip çıkıyor"
Nurcan Ergün konfeksiyon işçisi. Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasını istiyor.
"Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) meclisten geçince en çok ben mağdur oldum. Emeklilik için beş yıl daha beklemek durumundayım. Ama buna rağmen türbana sahip çıktığı için Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasını isterim. Çünkü bu ülkede türbanlı insanlar ikinci sınıf vatandaş yerine konuyor. Okula, devlet kurumuna giremiyor."
Erdoğan olmasın da kim olursa olsun
Eminönü'de işportacılık yapan Bahri Taş ilkokul mezunu."Erdoğan olmasın da kim olursa olsun" diyor. Sol görüşlü olduğunu söyleyen Taş Bülent Ecevit'in dürüst politikacı olduğunu söylüyor.
Erdoğan, Beyoğlu ve Eminönü emekçilerinin gönlünü kazanamamış besbelli, ama TBMMden kimse de kazanamamış anlaşılan, halkın umudu bugünkü parlamentonun dışında ve ötesinde...(EZÖ/EK)