Haberin İngilizcesi için tıklayın
Fotoğraf: AA / Arşiv
Erdoğan Cumhurbaşkanlığı’nda yapılan Uluslararası Yatırımcılarla Yüksek Düzeyli Ekonomi Toplantısı'nda gündeme dair konuştu.
Darbe girişimine ilişkin, "Bu olay, sadece içeride planlanan, içeride tezgahlanan bir olay değildir. Ben açık sözlüyüm, bu olay, içeride aktörleri olan ama senaryosu dışarıda yazılan bir darbe hareketidir" dedi.
Erdoğan Batı ülkelerinin darbeye destek verdiğini iddia etti.
"Bazı Avrupa ülkeleri havaalanlarında ne yazık ki 'Türkiye'ye gitmeyin, Türkiye'ye gidişiniz Erdoğan'ı güçlendirir' gibi reklamları koymaktadır. Bu nasıl demokrasidir? Ben askeri darbe ile işbaşına gelmiş bir cumhurbaşkanı değilim. Halkının yüzde 52 oyuyla iş başına gelmiş bir cumhurbaşkanıyım.
"Şimdi soruyorum; Batı, burada teröre destek veriyor mu vermiyor mu? Batı, demokrasinin yanında mı, darbelerin ve terörün yanında mı? Maalesef bu Batı, teröre destek veriyor ve darbelerin yanında yer alıyor. Bunların canı bizim gibi yanmıyor ama bizim canımız yanıyor.
Batı’ya eleştiri
Çeşitli ülkelerin darbe girişimine yönelik yaklaşımını eleştiren Erdoğan, "Diğer terör örgütleriyle olan mücadelemizde olduğu gibi, darbe girişimi sırasında ve sonrasında da dostlarımızdan beklediğimiz desteği alamadığımızı da açıkça söylemek zorundayım, bunu üzüntüyle ifade ediyorum. Bu gerçeği görmek için, darbe sırasında ve sonrasında ortaya konan tepkilere bakmak yeterlidir" ifadelerini kullandı.
“Bir yerde terör mü var, çekinmeden, ürkmeden üzerine gitmeliyiz. Teröre karşı, bu tür darbelere karşı eğer uluslararası camia bir mutabakat ortaya koyamıyorsa, kusura bakmayın, bir bumerang gibi döner bir gün de o ülkeleri vurur.”
Projeler
Kanal İstanbul ve Çanakkale Köprüsü'nün ihalelerinin yapılacağına işaret eden Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkan noktalar şöyle…
TİB
"Darbenin istihbaratının zamanında alınamaması, bu örgütün önce istihbarat teşkilatlarımızı çökertmekle işe başlamasından kaynaklanıyor.
Biliyorsunuz, sadece Milli İstihbarat Teşkilatı yok, bir de Emniyet İstihbarat var, Jandarma İstihbarat var. Bu istihbarat örgütleri ne yapmamıştır, ilgili mercileri aslında hiç uyarmamış, uyarmadığı gibi düşmanlık yapmıştır.
"Mesela TİB'i (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı) kapatacağız. Çünkü bütün pisliklerin olduğu yerlerden bir tanesi de orası. Burayı kapattıktan sonra oranın içerisinde çalışanların hepsini de, hazırlıklarımızı yaptık, gereği neyse onun da gereğini yapacağız.
TIKLAYIN - YÜKSEKDAĞ: İKTİDAR YOL VE YÖNTEM BAKIMINDAN DARBECİLERDEN AYRIŞMIYOR
OHAL
"Ülkemizdeki olağanüstü hal uygulaması tamamen Avrupa Birliği prosedürlerine uygundur.
"Bir, ilan ettiğimiz bu olağanüstü hal neye yaramıştır veya neye yaramaktadır? Devletin işleyişini hızlandırmak. Bunu hızlandırırken devletin yeniden yapılanması sürecini başlattık.
“İki, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yeniden yapılanması sürecini başlattık. Eğer bu adımı atmayacak olursak işte bu FETÖ'cüler, metöcüler silahlı kuvvetlerimizi işgal eder ve ondan sonra da kalkar milletin vergileriyle milletin verdiği paralarla aldığı uçakları, tankları, topları milletine doğrultur. Bu adımı atmak zorundayız.
Af Örgütü
"Uluslararası Af Örgütü tutturmuş bizim işkenceler yaptığımızdan bahsediyor. Bizde işkenceye sıfır toleranstır.
“Arbede esnasında kaşına, gözüne tekme, tokat yemiş olabilir. Yememiş olsa oradaki polisimizi öldürecek. 'Vurun beni' mi diyecek, kendini savunmayacak mı?
Uluslararası Af Örgütü, Londra'da durarak tespit yapıyor. Zerre kadar sizde haysiyet varsa çıkarsınız, Türkiye'ye gelirsiniz, önce bir parlamentoyu gezersiniz, gider özel harekatı dolaşırsınız, emniyet müdürlüğünü dolaşırsınız, buraya gelir bir dolaşırsınız, ondan sonra bizim gazilerimizi hastanelerde dolaşırsınız, kim kime ne yapmış onu o zaman görürsünüz."
“Belgeler ortada”
“Asla attığımız adımlardan taviz vermeyeceğiz. Çünkü biz, istisnaları bir kenara koyuyorum, bu katillere, bu darbenin faillerine eğer acımaya kalkarsak, acınacak hale geliriz. Bunu yapmayacağız.
"Amerika'da yaşayan zat, o Feto denilen zat 'bu işin faili midir, bu işin başında mıdır, bunu bilmiyoruz' diyecek kadar ne yazık ki dünyadan bihaber olanlar var. Bütün deliller, belgeler, her şey ortada."
Açığa alınan kamu çalışanları
"Açığa alınanların bir kısmının, yapılan soruşturma ve yargılamalar neticesinde, şayet haklarındaki iddialar mesnetsiz görülürse vazifelerine geri dönebileceklerini de unutmamalıyız.” (YY)