Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bin 370 delegenin imzasıyla Genel Başkanlığa tek aday gösterildiği AKP 3. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde konuştu.
Tüm partililere ve gençlik ve kadın örgütlerine teşekkürle konuşmasına başlayan Erdoğan salondaki kadınlara da “Türkiye’de hanımları siyasetin asli bir unsuru haline getirmiş bir siyasi parti olarak ilk günden beri siz hanım kardeşlerimle beraber yol yürüyor olmanın memnuniyetiyle her birinize şükranlarımı sunuyorum” diye seslendi.
“998 gün sonra yine aynı salonda”
“27 Ağustos 2014’de yine bu salonda her bitiş yeni bir başlangıç diyerek yola çıkmıştık. Şimdi 998 gün sonra yine aynı salonda nerede kalmıştık diyerek yeniden bir aradayız. Bugün bir kez daha fatihamızı okuyor daha büyük amaçlar için yeniden çalışmak üzere yeni bir başlangıç yapıyoruz.
“Burası şu partiye oy verdi, demedik, hepsine hizmet götürdük”
“16 yıl önce çıktığımız yolda sadece milletimizden yardım istedik. 16 yıldır sürekli büyüyerek güçlenerek bugünlere geldik. Gönül kazanmayı oy kazanmak kadar önemli gördüğümüz için içeride ve dışarıda maruz kaldığımız onca saldırıya rağmen dim dik ayakta durabildik. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışına sım sıkı sarıldığımız için milletimizi yanımızda bulduk. Kentinden köyüne, en mutena semtinden en mütevazi köşesine kadar ülkemizin tamamına hizmet ettik. Ülkemizin tamamına ulaştık. Burası şu partiye oy verdi burası bu partiye oy verdi demedik. Hepsine hizmet götürdük. Bundan sonra da götürmeye devam edeceğiz. Herkesi bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı haline getirdik.
“Kuruluşu tabandan tavana doğru olan ilk parti”
“Türkiye’de kuruluşu tabandan tavana doğru olan ilk parti AK Parti’dir. Dünyada normal demokratik düzen içinde faaliyete başlamasından 16 ay sonra çok güçlü bir şekilde iktidara gelen pek az parti örneği vardır. Bu durum sorumluluğumuzu arttırmıştır. Bunun sebebini bizden önceki dönemlerde yaşananlara baktığımızda daha iyi anlayabiliriz.
“Milletimiz hizmet istiyordu, milletimiz yatırım istiyordu. Milletimiz yarınından emin olmak istiyordu. Milletimiz vesayet güçlerine değil kendisine hizmet edilmesini istiyordu. Dedik ya biz Allah’tan başka hiçbir gücün önünde eğilmedik, eğilmeyiz. Bu böyle biline. AK Parti milletimizin işte bu taleplerinin, beklentilerinin, umutlarının bir tezahürü olarak ortaya çıkmıştır. 3 Kasım seçimlerinde partimiz yüzde 34 oyla 365 milletvekilliği elde ettiğinde bize oy versin vermesin milletimize umut verdiğimizi gördük.
“Bu uzun yolculukta yolunu kaybedenler oldu”
“AK Parti demokrasinin teminatıdır. AK Parti değişimin teminatıdır. AK Parti reformun adresidir.
“Bu uzun meşakkatli, sabır gerektiren yolculukta elbette yorulanlar oldu, elbette yolunu kaybedenler oldu, elbette çeşitli sebeplerle geride kalanlar oldu. Ama AK Parti olarak bizim ne menzilimiz değişti ne de milletimizle aramızdaki rabıtamız zayıfladı. Kim dönerse dönsün biz dönmeyiz bu yoldan.
“Erdoğan’ın milletinin hayrına olmayan bir icraatını görürseniz gerekeni yapın”
“Millete hizmet borcumuzdan başka kimseye eyvallahımız yoktur olmayacaktır. Yarım milletimizin karşısında boynumuz bükük durmaktansa bugün içerideki ve dışarıdaki alçakların karşısına dimdik dikilir kaderimizdeki neyse onu yaşarız. Ölümden öte köy olmadığını biliyoruz. Rakibin bile hayırlısı için dua ettik. Milletime sesleniyorum bu kardeşiniz Tayyip Erdoğan’ın milletinin hayrına olmayan bir icraatını görürseniz gerekeni yapın.
“Eksiklerimiz hatalarımız elbette olmuştur ama ihanetimiz asla vaki değildir. İnşallah bundan sonra da hak olan yoldan sapmadan devam edeceğiz. Türkiye’nin FETÖ ile PKK ile DEAŞ ile diğer terör örgütleriyle mücadelesini işte bu anlayışla yürüttük yürütüyoruz. Bizim kimseye karşı kişisel bir husumetimiz yoktur ama bu aziz milletimizin hakkının yenilmesine geleceğinin tehlikeye atılmasına da iznimiz yoktur. İsterse babamın oğlu olsun kimin böyle bir yanlışı varsa karşısında yer alırım. Kimseye diyet borcumuz bulunmuyor. Elbette mazlumun hakkını korumak görevimizdir ama bu mazlum kılığına girmiş zalimlerin oyunlarına teslim olacağımız anlamına gelmiyor.
“İtirafçılık oyunları ile mücadelenin sulandırılmasına izin vermeyeceğiz”
“17-25 Aralık emniyet-yargı darbe girişiminin ardından çağrı yaptık. Tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet olan bu yapıyla ilişkinizi kesin dedik. Çağrımız üzerine bu ihanet çetesiyle ilişkisini kesenler kendilerini kurtardılar. Ama iletişim programlarını kullanarak, bankalarına para yatırarak destek olanlar için yapacak bir şeyimiz kalmadı.
“Türkiye’nin ve Türk milletinin bu örgütün bir başka ihanet teşebbüsüne daha tahammülü yoktur. Eğer bu mücadele gerektiği gibi yürütülmezse ülkemiz daha büyük tehlike altında kalacaktır. O yüzden bütün milletimizi ucu en yakınımıza da uzansa mücadeleye davet ediyorum. İtirafçılık oyunları ile mücadelenin sulandırılmasına izin vermeyeceğiz. Bu konuda önümüzdeki dönemde çok daha hassas, çok daha kararlı bir mücadele yürütülmesini temin edeceğiz."
"Hukuk devleti ilkelerine bu kadar bağlı bir ülke daha yok"
"2015 yılındaki çukur eylemlerinin üstesinden bölge halkının desteğiyle gelebilmemizde 2013 yılından itibaren yaşadıklarımızın büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. Şimdi bundan sonraki süreç bunları tamamen yok etme sürecidir.
"Ülkemizin güney sınırları boyunca bir terör organizasyonu inşa etmek isteyenler ülkemizin neler yapabileceğini görmek istiyorsa tarihe baksınlar. O kadar geri gitmek istemiyorsa 15 Temmuz’a baksınlar. Unutmayın namert kaçar mert dövüşür. Biz hiçbir zaman kaçanlardan olmadık. FETÖ’den PKK’ya ve DEAŞ’a kadar terör örgütlerinin hiçbiriyle meselem şahsi değildir. Buradaki mesele ülkemizin ve milletimizin istiklali, istikbali, bekası meselesidir. Ortadaki mesele şahsi olmadığı için benim kimseyi affetmem ya da cezalandırmam söz konusu değildir.
"Dünyada Türkiye’nin yaşadıklarını yaşayıp da hukuk devleti ilkelerine bu kadar bağlı olan bir ülke olabileceğini sanmıyorum.
"OHAL neden kalksın"
“OHAL ne zaman kalkacak diyorlar. Ben de onlara diyorum ki Fransa’da 15-20 tane terörist ayağa kalktı. Öldürüldü ve Fransa 1-1,5 yıl OHAL ilan etti. Benim ülkemde devlet yıkılmaya çalışıldı.
“Ya siz ne yüzle bize OHAL’in ne zaman kalkacağını soruyorsunuz? Kalkmayacak. Bu ülke huzur ve refaha kavuşuncaya kadar OHAL neden kalksın? Göreve geldiğimizde uzun yıllar OHAL vardı. Şimdi ise dün bir, bugün iki.
"Tercihimiz her şeye rağmen AB ile devam etmek"
“AB üyelik süreci birliğin riyakar tutumu yüzünden çıkmaza girmiştir. Bu ülkede bir daha kimsenin farklılıkları yüzünden horlanmasına, ötekileştirilmesine, cezalandırılmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Özellikle gençlerimizin özgürlüğü konusunda en küçük bir tereddütleri olmasın. Kendilerinden önceki nesillerin maruz kaldıklarını yaşamayacaklar. Demokrasi lafla değil icraatla olur. AB’nin artık ülkemizin onurunu hiçe sayan iki yüzlü tavrına daha fazla tahammül etmek zorunda değiliz. AB ya bize verdiği sözleri tutar ya da herkes kendi bildiğini yapar. Bizim tercihimiz her şeye rağmen yolumuz AB ile devam etmektir. Burada kararı verecek olan AB’dir.
“Sadece son bir ayda yaptığımız seyahatler Türkiye’nin önünde çok daha büyük bir dünyanın olduğunu göstermiştir. Son on ayda yaşadığımı iki ön4emli hadise, 15 Temmuz ve 16 Nisan ülkemizin geleceği bakımından çok önemli. 15 Temmuz'da ülkesinin ve kendisinin istikbaline sahip çıkan tüm vatandaşlarıma şükranlarımı sunuyorum milletimle iftihar ediyorum. Bu tür hadiseler milletlerin tarihlerindeki kritik dönüm noktalarıdır.” (ÇT)
* Fotoğraf: Kayhan Özer - Ankara / AA