Haberin İngilizcesi Kürtçesi için tıklayın
Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce dün (10 Mayıs 2018) Hakkâri'de düzenlediği miting sonrası Yüksekova’ya geçerken bir grup gazeteciye Erdoğan’la yaptığı görüşmede aralarında geçen bir diyaloğu anlattı.
Selahattin Demirtaş ile 9 Mayıs günü Edirne Cezaevi'nde görüşen Muharrem İnce, Demirtaş'ın kendisine "Diğer adaylara da söylersen sevinirim. Ben buradayım, siz geziyorsunuz. Bütün adaylar sırayla bir hafta hapiste yatsınlar, adil olsun" dediğini söyledi.
İnce, Erdoğan'a kendileri gibi Cumhurbaşkanı adayı olan Selahattin Demirtaş'ın hapishanede olması üzerine gerçekleşen diyaloğu şöyle aktardı:
“Selahattin Demirtaş, ‘Ben hapisteyim siz geziyorsunuz. Bütün adaylar birer hafta sırayla yatsın, adil olsun’ dedi. Ben de Sayın Erdoğan’a söyledim bunu. Erdoğan da ‘Ben hapis sıramı savdım’ dedi.”
TIKLAYIN - Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce Kimdir?
Demirtaş kaç aydır tutuklu?
Dönemin Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel BaşkanıSelahattin Demirtaş 4 Kasım 2016 günü diğer Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ ile gözaltına alınıp tutuklanmıştı. Yani bu görüşme yapıldığında Demirtaş 18 ay bir haftadır kesinleşmiş hükmü olmaksızın hapiste tutuluyor.
TIKLAYIN - cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş Kimdir?
Erdoğan hapiste neden ve ne kadar kaldı?
6 Aralık 1997'de Siirt'te konuşmada, Ziya Gökalp'ın 1912 yılında Balkan Savaşı'ndaki Türk askerler için yazdığı "Asker Duası" adlı şiirinin sonradan değiştirilmiş bir sürümünden bir dörtlük okudu. Erdoğan şiirin değiştirildiğini iddia ediyordu.
TIKLAYIN - Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan Kimdir?
Daha sonraları Erdoğan'ın okuduğu sürümün, Türk Standardları Enstitüsünün 1994'te çıkarttığı Türk ve Türklük kitabında bulunduğu ortaya çıktı ancak kim tarafından değiştirildiği anlaşılamadı.
Ziya Gökalp'in "Asker Duası" şiirinden bir kıta
Elimde tüfenk, gönlümde iman,
Dileğim iki: Din ile vatan...
Ocağım ordu, büyüğüm Sultan,
Sultan'a imdâd eyle Yârabbi!
Ömrünü müzdâd eyle Yârabbi!
Erdoğan'ın okuduğu dörtlük
Minareler süngü, kubbeler miğfer
Camiler kışlamız, mü'minler asker
Bu ilâhi ordu dinimi bekler
Allahu Ekber, Allahu Ekber.
Konuşmayla ilgili olarak bir inceleme başlatıldı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, Erdoğan'ın konuşmasının yer aldığı görüntüleri inceledikten sonra, Refah Partisi'nin kapatılması istemiyle açılan davayı görüşen Anayasa Mahkemesi Başkanlığına iletti.
Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı, Erdoğan hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 312/2 maddesine göre "halkı din ve ırk farkı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek" suçlamasıyla hazırladığı iddianamesini 12 Şubat 1998'de tamamladı.
Bir yıldan üç yıla kadar hapis istemiyle dava açılan Erdoğan'ın yargılanmasına 31 Mart 1998 günü başlandı. 21 Nisan 1998'de sonuçlanan dava, Erdoğan'ın iddianamede bahsedilen suçu işlemesiyle sonuçlandı ve Erdoğan'a bir yıl hapis ile 860 bin TL ağır para cezası verildi. Daha sonra kendisini duruşmadaki hâli ve tavrı göz önüne alınarak cezası 10 ay hapis ve 176 milyon 666 bin 666 TL para cezasına çevrildi. 3 Haziran'da açıklanan gerekçeli karara göre Erdoğan, "Siirt'te yaptığı konuşmayla dindar ve dindar olmayan diye bölünen kesimler arasındaki gerginliği canlı tutmayı amaçlamakta"ydı. "Bunları inanç birliği maksadıyla söyledim" şeklindeki ifadesinin inandırıcı bulunmadığı belirtilirken, "benim referansım İslam'dır" diyerek topluluğu inanan ve inanmayan olarak ayırdığı belirtildi. "Cezanın ertelenmesine yer olmadığı" ibaresinin de yer aldığı kararın bir aykırı oya karşılık oy çokluğuyla alındığı ve Yargıtay'a başvurulabileceği kaydedildi.
Mahkemenin aldığı karar 23 Eylül'de Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından, bire karşı dört oyla onaylandı.
Kararın ardından kendisine siyasi yasak getirilen Erdoğan, herhangi bir partiyle birlikte veya bağımsız olarak herhangi bir seçime katılamayacaktı.
25 Eylül'de Yargıtay tarafından açıklanan gerekçeli kararda Erdoğan'ın söylemlerinin "savaş çağrısı" niteliği taşıdığı belirtilmekteydi.
Ceza infaz yasası gereği hapis cezası 4 ay 10 güne inerken, çeşitli ertelemeler sonrasında İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı görevini bırakarak 26 Mart 1999 günü Kırklareli'nin Pınarhisar ilçesindeki Pınarhisar Cezaevi'ne girdi
24 Temmuz 1999'da ceza süresini tamamlayarak cezaevinden tahliye edildi. (HK)