Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, HDP’li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını istedi; “Ben parti kapatılması olayını doğru bulmuyorum. Fakat bu partinin yöneticilerinin bu işin bedelini ödemeleri gerekir diyorum; fert fert, birey birey” dedi.
Çözüm sürecini devam ettirmenin mümkün olmadığını söyleyen Erdoğan, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti, teröristlerden de onları destekleyen sözde siyasetçi, sözde aydın, sözde sivil toplum kuruluşu temsilcisi herkesten de şehitlerimizin kanlarının hesabını sorma gücüne sahiptir. Burada herhangi bir geri adım atma söz konusu olmayacaktır" diye konuştu.
Muhbir vatandaş talebi
Çin ziyareti öncesi Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenleyen Erdoğan şöyle konuştu:
“İç güvenlik yasasıyla, yasanın içeriğinde ne varsa, bunlar sadece bir yasa olarak bilinmelidir ki yasal bir düzenlemenin kitaplar arasında kalması için yapılmamıştır. Eğer uygulamada sıkıntı varsa, o zaman uygulayıcıların kendilerini test etmeleri gerekir. Buradan asla taviz verilemez.
“En önemli olay güneyde attığımız adımlardır. Bunun yanında Kandil’de ve içeride attığımız adımlardır, atacağımız adımlardır. Şurada 23-24-25 bugünlerde yapılanlar bu iş bitmiştir anlamına gelmez. Bundan sonraki süreçte de bunlar devam edecektir. Kesinlikle kararlı bir şekilde bu mücadelede yer alan, görev alan güvenlik güçlerimize, idari ve adli personelimize başarılar diliyorum.
“Özellikle güvenlik güçlerimizin milletime de duyurmak durumundayım, vatandaşların da ellerindeki bilgileri ulaştırmasının önemine de inanıyorum. Belgelerle birlikte yargıyı desteklemeleri ve hukuk içerisinde de yargıyı süratle bunlar hakkında kararı vermeleri, inanıyorum ki beklenti içinde olan mağdurların gönlünü bir an olsun ferahlatacaktır."
“Türkiye kendini koruma hakkını kullanıyor”
“Terör uluslararası içeriği olan bir konudur, sadece Türkiye’yi ilgilendirmiyor. Komşu ülkeleri de uluslararası camiayı da. Şimdi bir DEAŞ dediğimiz zaman, gelen yabancı savaşçıların dünyanın en ücra köşelerinden gelenleri görüyoruz. Örneğin Türkiye 16 bin yabancı savaşçıya rezerv koymuştur, içeriye sokmuyor. Ayrıca Türkiye’den deport edilenler var. Bu Türkiye’nin hassasiyetini gösteriyor.
“NATO üyesi olan bir ülke olarak, herhangi bir NATO üyesi ülke saldırıya uğraması halinde, malum NATO üyesi olan ülkeyle ilgili kendisine her türlü desteği verir.
“Şu anda saldırıya uğramış olan Türkiye burada kendisini koruma haklarını şu anda kullanmaktadır, bunu sonuna kadar da kullanacaktır. Burada uluslararası hukuktan kaynaklanan ne hakkımız varsa kullanmaya devam edeceğiz. NATO’nun da bu konuda hazırlıklı olması talebimiz var. ABD’nin açıklamalarını duydunuz, DEAŞ nasıl bir terör örgütüyse, terör örgütüyle savaştığını iddia eden PKK da terör örgütüdür diye açıklama yaptı.
“Çözüm süreci mümkün değil"
“Çözüm sürecinin istismarını gördük. Çözüm süreci Mart’ta başbakan olarak partimin başındaydım. Maalesef karşılığını bulmadı. Ve daha sonra yapılan genel seçimlere geldiğimizde bu işin ciddi manada hasar gördüğünü gördük.
"Bu hasarla birlikte ortada bir gerçek var. bu ülkede milli birliğimize kast edenlerle bir çözüm sürecişni devam ettirmek, öyle zannediyorum ki mümkün değil. olması gereken nedir? Milli birliktir, kardeşliktir. Bu kardeşlik zaten, çözüm süreci denilen başlığın çok çok önünde olan içeriği zengin bir başlıktır. Bununla bu ülkede 78 milyon vatan evladı, bugüne kadar verilmiş haklar neyse bu hakları aynen kullanacaktır. Geri adım söz konusu değildir.
"Tek tek bedel ödeyecekler"
(“Devlet Bahçeli’nin açıklaması olmuştu. Yargıtay harekete geçmelidir, dedi. Dün de AK Parti’den bir açıklama var “suç duyurusunda bulunacaklarına yönelik” HDP’nin kapatılmasına yönelik adımlar atılacak? Siz nasıl bakıyorsunuz?” sorusu üzerine)
“Ben çok açık net, cumhurbaşkanı makamında da bu düşüncemi koruyorum. Ben parti kapatılması olayını doğru bulmuyorum. Fakat bu partinin yöneticilerinin bu işin bedelini ödemeleri gerekir diyorum. Fert fert, birey birey. Anayasanın 14. maddesi çok şeyler sağlıyor. Dokunulmazlık zırhından bunları sıyırmak suretiyle, terör örgütünü kendi arkasında gösterenler, ‘biz sırtımızı şuraya buraya dayıyoruz’ diyenler bu ifadelerin bedelini ödemelidirler. Yönetenler, aktörler çok çok önemli. Biz gerçek kişileri bu konuda muhatap almalıyız. Tüzel kişiyle uğraşmanın anlamı yok. Parlamento gerekli değerlendirmeyi yapmalı, dokunulmazlık zırhından sıyırmalı. Terör örgütüyle iş mi tutuyorsun, ha bunun bedelini ödeyeceksin ve bunu ödetmeli.” (ÇT)