* Fotoğraf: Murat Kula - Ankara / AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında, “Kendi aşımızla ilgili de önemli bir yere geldik. En geç Nisan ayında kendi aşımızı uygulama seviyesine getirmiş olmayı planlıyoruz” açıklamasını yaptı.
“Kendi geliştirdiğimiz aşıyı tüm insanlığın hizmetine sunma düşüncesindeyiz” diyen Erdoğan, pandemi tedbirlerinin de artırılabileceğini söyledi:
“Koronavirüs salgınının seyrini bir an önce aşağı çekmemiz gerekiyor. Şimdi salgının seyrinin önüne geçemezsek daha sonra can acıtıcı tedbirler uygulamak zorunda kalabiliriz.
“Milletimizden sabır ve destek bekliyoruz. Maske-mesafe-temizlik kurallarına riayet edersek diğer tedbirlere gerek kalmaz.”
BioNTech-Pfizer aşısı Aralık ayında
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da geçen hafta yaptığı açıklamada, BioNTech-Pfizer aşısına Aralık ayında ruhsat verilmesinin yüksek ihtimal olduğunu söyledi.
Bakan Koca, aşının uygulanmaya başlaması halinde Türkiye'ye verilebilecek ilk partinin 1 milyon doz, gelecek yıl içerisinde ise 25 milyon doz olabileceğini duyurdu.
“Ömrümüz, faşist anlayışla mücadele etmekle geçti”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında ayrıca şunları söyledi:
“Bu ülkede uzunca bir süre, en çok sıkıntıyı Kürtler çekti ancak milletimizin tamamına şamil bir özgürlük sorunu, hak, hukuk, adalet sorunu vardı.
“Bizim ömrümüz, insanları inançları, kökenleri, kıyafetleri, meşrepleri sebebiyle aşağılayan, hakir gören, daha da ötesine geçip baskıyla, zulümle değiştirmeye çalışan faşist anlayışla mücadele etmekle geçti. Bunun da bir numaralı temsilcisi CHP'dir.
“Kürt kardeşlerimizin en büyük düşmanının silahlı ve siyasi temsilcileriyle bölücü terör örgütü olduğu hakikatinin gölgelenmeye çalışılmasına göz yumamayız.”
“Size birilerinin talimat verme hakkı var mı?”
“Bu alçaklıkların, bu ihanetlerin, bu acıların doğrudan veya dolaylı müsebbibi olanların muhatabı tabii ki yargıdır. Artık bu mesele siyasetin konusu olmaktan çıkmıştır.
“Ama ben buradan da yargıya sesleniyorum: Diyorum ki değerli yargı mensupları, anayasanın 138. maddesi beni ne kadar muhatap alıyorsa aynı şekilde benim dışımdakileri de muhatap alıyor. 138. maddeyi eze eze kullananlara karşı gereğini niye yapmıyorsunuz? Gereken adımları niye atmıyorsunuz? Size birilerinin talimat verme hakkı var mı?
“Benim ne kadar talimat verme hakkım yoksa ana muhalefetin de talimat verme hakkı yok. Bunun dışındakilerin de talimat verme hakkı yok ama bu talimatlar verilirken niçin gereğini yapmıyorsunuz?
“Bunu söylemek zorunda kaldım çünkü atılan adımlar karşısında yargının bu denli sesiz kalmasını ben kabullenemiyorum. Her kim bu meseleyi hala siyasetin konusuymuş gibi gündeme getiriyorsa niyetinden şüphe etmek hakkımızdır.” (AS)