Mehmet Şimşek'in Hazine ve Maliye Bakanı olarak atanmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı ortaklarından MHP lideri Devlet Bahçeli'nin kendisi hakkında söylediği sözler tekrar gündem oldu.
Bahçeli'nin 8 yıl önce AKP'ye muhalefet ettiği dönemde yine Maliye Bakanı olan Şimşek ile ilgili olarak eleştirilerde bulunmuştu.
Bahçeli: Hayasız
Şimşek'in devlete alınan araçlar için ödenen paraya "çerez parası" demesi üzerine Bahçeli şu yorumu yapmıştı:
"3 milyar 300 milyona eski parayla 3 katrilyon 300 trilyona çerez parası diyen bir kiralık şahıs Maliye Bakanlığı koltuğunu işgal etmektedir. Bir asgari ücretli 949 liraya mahkumken bütçenin binde 7'sine çerez demek, hayasızlıktır.
"Maliye Bakanı vaatlerimizin uygulanması halinde Türkiye'nin hızlı bir şekilde ödemeler krizine gireceğini söylemiştir. Kriz tellalı bu bakanın dersine iyi çalışmayan tembel ve haylaz öğrenciden farkı yoktur."
7 Haziran 2015'teki seçimlerle ilgili olarak da, "Tarihi hesaplaşma günü yaklaşıyor. Hırsızın 15 günü kaldı. Uğursuzun 15 günü kaldı. İşbirlikçinin 15 günü kaldı. Ellerini çabuk tutsunlar. Çalabildikleri kadar çalsınlar. Devlet imkanlarını sınırsızca kullansınlar. Devletin uçaklarına, araçlarına doya doya binsinler. Seçim propagandalarını devlet imkanlarıyla sonuna kadar kullansınlar. Erdoğan acele etsin. 15 gün daha Başkanlık düşü kursun" demişti.
Erdoğan: Hani bunlar dürüsttü
Erdoğan ise 2019 yılında, Mehmet Şimşek için kapatılan Şehir Üniversitesi'yle ilgili tartışmalara ilişkin şunları söylemişti:
"Bu Şehir Üniversitesi meselenin özellikle bir siyasi ayağında bizim olduğumuz, bir siyasi ayağında da malum zatın olduğu söyleniyor. Şunu çok açık ve net söylemek durumundayım. Her şeyden önce Şehir Üniversitesinin tahsisini Başbakanlığım döneminde yapan benim. Tahsisini yapan ben olduğuma göre, daha sonra malum zat Başbakan olunca bu tahsisi, Şehir Üniversitesine mülkiyet devrine dönüştürmüştür. Türkiye'de hiçbir üniversiteye tapu ile tapu devri, mülkiyet devri yoktur, olmamıştır. Bunlar dürüstlüğü kimseye bırakmıyor değil mi? Öksüz, yetimin hakkını kalkıp kurdukları üniversiteye tapu devri yapmak suretiyle, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun başkanı sıfatıyla bunu sağlıyor'' demişti.
Erdoğan 'malum zat" diye andığı Ahmet Davutoğlu ile birlikte eski başbakan yardımcıları Ali Babacan ve Mehmet Şimşek'e de yüklenerek şu ifadeleri kullanmıştı:
''Peki bu nasıl doğruluk? Peki yanında kim var? Yine bir başka isim o da Sayın Babacan var. Onun da imzası var bu işin altında. Başka kim var? Mehmet Şimşek var. Başka kim var? O zaman Ulaştırma Bakanı olarak Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun içinde olan Feridun Bilgin var. Hani bunlar dürüsttü ya. Dürüstlüğü bunlar kimseye bırakmıyordu? Bunlar Halk Bank'ı da dolandırmaya çalışıyorlar."
Nebati: İngiliz pasaportlu maliyeci
Eski Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçim sürecinde kendisine yönelik, yurt dışından "300 milyar dolar getireceği" üzerinden yüklenmişti. Mehmet Şimşek'in İngiliz vatandaşlığının olması nedeniyle bu konuşması yeniden gündem oldu.
Nureddin Nebati kendisinin Londra görüşmeleriyle Kılıçdaroğlu'nun görüşmelerini karşılaştırırken kullandığı ifadeler şöyleydi:
"Sen kimsin ya! Beni İngiliz vatandaşı bir maliyeci ile karşılaştıracaksın, sen kim oluyorsun da Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanını hor göreceksin! Hadi oradan. Utanmadan sıkılmadan Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanını İngiliz pasaportlu bir adamla eşleştiriyorsun."
(AÖ)