Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), Danıştay’ın yaz saatini kalıcılaştıran Bakanlar Kurulu kararının yürütmesini durdurmasıyla ilgili açıklamasında enerji tasarrufu değil tam tersine israfa yol açan bu uygulamanın hukuki olmadığının da ortaya çıktığını kaydetti.
EMO’dan yapılan açıklamada, Ekim ayının sonlarında saatlerin 1 saat geri alınması gerektiğini belirtti.
Danıştay 14 Eylül 2017 tarihli kararında; Bakanlar Kurulu'nun yaz saatini kalıcılaştırdığı 8 Eylül 2016 tarihli Resmi Gazete`de yayımlanan "Gün Işığından Daha Fazla Yararlanmak İçin Bütün Yurtta Yaz Saatinin Uygulanması Hakkında Karar"ının yürütmesini durdurdu.
Yargı kararında Bakanlar Kurulu Kararı'nın, 697 sayılı Günün 24 Saate Taksimine Dair Kanun`un 2. Maddesi'nde kış saatinin düzenlendiği, istisna olarak başlangıç ve bitişi belirtilerek 1 saati aşmamak üzere yaz saati uygulanmasında Bakanlar Kurulu`na yetki verildiğine dikkat çekti. Bakanlar Kurulu`nun kendisine yasayla tanınan sınırlı yetkisini aşarak yaz saatini kalıcılaştırdığını saptayan yargı, yürütmeyi durdurdu.
7 milyar kilovat saat fazladan tüketim
EMO açıklamasında yaz saati uygulamasının kalıcılaştırıldığı kış aylarında yaklaşık 7 milyar kilovat saatlik fazladan tüketim ortaya çıktığını ve okul saatleri başta olmak üzere gündelik hayatı olumsuz etkilediğini belirtti.
“2016 yılı Ekim ayından itibaren kalıcı hale getirilen yaz saati uygulamasının enerji tüketim verilerine göre tasarruf sağlamadığı belirlenmiştir. EMO'nun resmi olarak açıklanan enerji tüketim verileri üzerinden bir önceki yılın aynı ayına göre yaptığı hesaplamada; 2016 yılının Kasım ayında yüzde 6.66; Aralık ayında yüzde 5.97 elektrik tüketim artışı kaydedildiği ortaya konulmuştur. Aralık 2016 ve Ocak 2017`de Türkiye'nin elektrik ihtiyacının karşılanamadığı doğalgaz ve elektrik üretim krizi yaşanmıştı. Bu nedenle bu aylardaki tüketim artışları, elektrik verilemediği için baskılanmıştır. Buna rağmen elektrik tüketim artışı Ocak 2017'de de yüzde 5.75 olmuştur. Artış oranı Şubat 2017`de yüzde 6.22, Mart 2017`de ise yüzde 6.43`e ulaşmıştır.
“Toplamda yaz saati uygulamasının kalıcılaştırıldığı kış aylarında (Kasım-Aralık 2016, Ocak-Şubat-Mart 2017) yaklaşık 7 milyar kilovat saatlik fazladan tüketim ortaya çıkmıştır. Mesken kullanıcılarına uygulanan bir kilovat saatlik elektrik bedeli olan 41 kuruş üzerinden hesaplandığında 2.8 milyar liralık bir ekonomik maliyet ortaya çıkmıştır."
Türkiye'de saat uygulamasıTürkiye 26° ve 45° doğu meridyenleri arasındadır. Türkiye'nin en doğusu ile en batısı arasında 19 meridyen bulunduğu için en doğusu ve en batısı arasında 1 saat 16 dakikalık zaman farkı vardır. Türkiye Doğu Avrupa Zaman Dilimi'ndedir. Türkiye 30° doğu meridyeninin saatini kullanır. Bu nedenle Türkiye'de Eşgüdümlü Evrensel Zaman+2 (UTC+2) kullanılır, yani Türkiye saati UTC'den iki saat ileridedir. Yaz saati uygulaması ile Türkiye 45° doğu meridyeninin saatini kullanmaya başlar. Böylece saatler bir saat ileri alınır ve Türkiye saati UTC+3 olur. Yaz saati uygulaması (saatlerin bir saat ileri alınması) martın son pazar günü başlatılır ve ekimin son pazar günü bitirilir. Böylece yılın 5 ayında geri saat (UTC+2), 7 ayında ise yaz saati (UTC+3) kullanılır. Ancak Aralık 2016'da Bakanlar Kurulu kararıyla gün ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla yaz saati uygulamasının devam ederek kış saatine geçilmemesi kararlaştırıldı. Normal şartlarda 30 Ekim’de 1 saat geri alınarak kış saati uygulamasına geçilecekti. |
(NV)