Yakın Doğu Üniversitesi'nde cuma günü Hakkari'de 24 askerin öldürülmesini protesto eden ülkücü grubun Türkiye vatandaşı Kürt öğrencilere saldırması üzerine iki grup arasında kavga çıktı.
Olaylarda Fırat Sandalcı, Serdar Kayaalp, Hamdi Şener, Talhar Sevim Geylan isimli dört Kürt öğrenci gözaltına alındı; ertesi gün ise Bakanlar Kurulu, bu dört öğrenciyi de kapsayan 16 öğrenciyi sınırdışı etme kararı aldı.
Facebook üzerinden örgütlenen kendini ülkücü olarak tanımlayan bir grup, cuma günü üniversitenin mescidinde ölen askerler için mevlit okuttuktan sonra üniversite içinde yürüyüşe başladı.
Üniversite yönetiminin izlediği, polisin de haberdar olduğu yürüyüşte Kürt öğrencilere yönelik tehditkar, küfürlü sloganlar atan grubun, Kürt öğrencilere saldırdığı öne sürülüyor.
"Kürt öğrenciler durduk yere kavga çıkarmış gibi gösterdiler"
Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi Sandalcı, saldırıya uğrayan öğrencilerin kendini savunmak için karşılık vermek zorunda kaldığını, kendisinin de olay sonrasında diğer arkadaşları ile kütüphanede beklerken gözaltına alındığını belirtiyor.
"Sanki Kürt öğrencileri durup duruken kavga çıkarmış gibi gözaltına alındık. Hiçbir ülkücüye dokunulmadı. Ne karakolda ne mahkemede ifademiz alındı; kendimizi savunma şansı verilmedi.
İddianamede, elimizde tehditkar aletlerin olduğu, etrafa dehşet saçtığımız yazılı. Buna dair hiçbir fotoğraf ve görüntü sunulmadı; çünkü ellerinde bunu kanıtlayacak bir belge yok."
Sandalcı, Kürt öğrencilerin yoğun olduğu üniversitede her yıl Newroz kutlaması yaptıklarını, ufak tefek gerginlikler olsa da böyle büyük bir sorun yaşanmadığını söylüyor.
"Olay sırasında sınavdaydım, kağıdıma baksınlar"
Olay esnasında sınavda olduğunu söyleyen Şener de Hukuk Fakültesi öğrencisi ve okulu bitirmek için sadece üç dersi kalmış.
"Olaylar olduğu sırada ben bir saatlik sınavdaydım, gözetmenler şahit, sınav kağıdım mevcut. Sınavdan çıktığımda olaylar yatışmış, insanlar dağılıyordu, ne oluyor diye arkadaşlara sordum. Sonra eve gitmek için okul servisin beklerken gözaltına alındım.
Karakolda Siyasi Şube'den Adem isimli bir yetkili 'Senin ne işin var burada, videolarda da yoksun, yanlışlıkla almışlar seni bırakacağız' dedi. Mahkeme Başkanı tutukluğumuzu üç güne çıkarttı."
Elinde suç aleti ile görüldüğü iddia edilen Şener, "Elimdeki tek suç delili sınav kalemimdi. İfademiz alınmadan, avukatımızı arayamadan sınırdışı edildik" diyor.
Dört öğrenci, mahkeme çıkışında "sizi başka karakola götürüyoruz" denip kendilerini hava alanında bulduklarını söylüyor.
Öğrenciler ikisi cep telefonlarını dahi alamadan sınır dışı edildi. Sınır dışı kararı çıkartılan diğer 12 öğrenciden ikisi de bugün Türkiye'ye sınırdışı edildi; diğer 10'u hala aranıyor.
16 öğrencinin Kuzey Kıbrıs'a geri dönebilmeleri için hukuki süreç bugün başladı. Çeşitli sendika ve partiler, olayı protetso etmek için Türkiye Elçilik binası önünde protetso gösterisi düzenledi. Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekili Urfa milletvekili İbrahim Binici, konuyla ilgli dün soru önergesi sundu. (NV)