Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Urfa milletvekili İbrahim Binici Kuzey Kıbrıs'tan 16 öğrencinin sınırdışı edilmesiyle ilgili dün (27 Ekim) yazılı soru önergesi verdi.
Kuzey Kıbrıs'ın çeşitli üniversitelerinde, 19 Ekim'de Hakkari Çukurca'da 24 askerin ölmesinin ardından çeşitli protesto eylemleri yapıldı.
Yakın Doğu Üniversitesi'nde cuma günü (21 Ekim) yapılan eylemde protestocularla, Kürt öğrenciler arasında yaşanan kavgada, dört Kürt öğrenci tutuklandı.
Ertesi gün Bakanlar Kurulu bu öğrencileri de kapsayan 16 kişiyi sınır dışı etme kararı aldı. Tutuklu dört öğrenci sınır dışı edildi; diğer 12 öğrencinin ise arandığı bildirildi.
Fırat Haber Ajansı'nın (ANF) haberine göre, Binici, Yakın Doğu Üniversitesi'nde çıkan kavga gerekçe gösterilerek, Kuzey Kıbrıs'tan 16 öğrenciden dördünün sınır dışı edildiği diğer 12 kişinin ise yakalandıklarında sınır dışı edileceklerini belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bu haksız muameleye tabi tutulması kabul edilemezdir" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle Binici önergesinde şunları sordu:
* Haklarında sınır dışı kararı verilen T.C vatandaşlarımız tarafından bir KKTC makamına başvuru yapılmış mıdır? Yapılmış ise başvuru sonucunda verilen cevap ve gerekçesi nasıldır?
* Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHS) protokolünün 4. Maddesinde "Yabancıların toplu olarak sınır dışı edilmesi yasaktır" hükmü yer almaktadır. AİHS ihlal edilerek TC vatandaşı olan 16 öğrencinin topluca sınır dışı edilmesine karşı KKTC aleyhine herhangi bir yaptırım uygulamayı düşünüyor musunuz?
* Sınır dışı edilme kararı verilen 16 öğrencinin tamamının Kürt kökenli olmasının ardında herhangi bir kasıt olup olmadığı konusunda araştırma yaptırdınız mı?
Öğrencilerin sınırdışı edilmesinin ardından pek çok siyasi parti, sendika ve sivil toplum kuruluşu, Türkiye elçiliği önünde basın açıklaması yaparak, öğrencilerin eğitim hakkının engellendiğini belirterek bu kararı protesto etmişti.
Açıklamada, tamamen hukuk dışı ve keyfi olarak sınırdışı edilen öğrencilerin sayısının artacağı kamuoyunda sürekli işlendiğine dikkat çekilerek, "Demokrasinin, bilimin olduğu yerde gerici bir zihniyetin baskı unsuru olması kabul edilemez bir durumdur" denmişti. (NV)