İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, Rize'de düzenlenen halk buluşmasında konuştu.
İmamoğlu, Erzurum'daki taşlı saldırıya ilişkin "Bizi, Erzurum'da kışkırttıkları insanlara taşlattılar. Sonra pişman oldular, birbirlerine düştüler. Bir de utanmadan dediler ki 'Bunlar kendilerini taşlatıyorlar.' Ya akıl bu kadar gitmiş. Taş atanların bir kısmı ortaya çıktı, şimdi çeneleri kesildi. Daha konuşamıyorlar" dedi.
"Umut mu kazanır, korku mu?"
Ekrem İmamoğlu'nun konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
"Taraflardan birisi diyor ki 'Biz gelince her şey çok güzel olacak.' Umut salıyor. Diğeri ise 'Ben gidince her şey kötü olacak' diyor. Korku salıyor. Umut mu kazanır, korku mu? Güler yüz mü kazanır asık surat mı? Bana oy vermeyenlerin de kalbini kazanacağım .
'Bunlar seçilirse veleddalin amin' dediler. Akla bakın, Allah bunların gazabından memleketi korusun. Kim giderse gitsin burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti, siz ise derede kum tanesi olmazsınız bu memlekette. O siyasetçi gitti, bu siyasetçi geldi diye bu bin yıllık devlet zaafa uğrar mı? Kimler geldi, kimler geçti.
"Ben mesela, görevim bir gün bitecek İstanbul'u devredeceğim. Ben o zaman gururla teslim edeceğim: 'Sana öyle bir İstanbul teslim ediyorum ki; İstanbul pırıl pırıl bütçesi, böyle sakın korkma' diyeceğim. 'Ben gidince her şey çok kötü' olacak diyorsan, sana güle güle. Hadi git evine. Hanımına eşine, çoluğuna çocuğuna hizmet et. 21 yıl sonra 'Memleketin geleceğinden korkma' diyemiyorsan, hâlâ 'Ben gidersem ülke biter' diye milleti korkutmaya çalışıyorsan; senin karnen sıfır, sıfır. Bu millet korkmaz. Bu millet kendine güvenir. Onun için 14 Mayıs'ta millet kazanacak. Bir kişi devri bitecek. 15 Mayıs'tan itibaren milletçe, birlik bütünlük içinde yolumuza devam edeceğiz. Milletin iktidarını kurmaya geliyoruz."
"Çay 15 TL olacak"
"Bazı sorunlu konulara da gireceğim. Bazı müjdeleri hatırlatayım: Emeklilere 15 bin TL ikramiye. Emekli maaşlarını, kolayca geçinmelerini sağlayacak seviyeye getireceğiz. Her aileye en az asgari ücret getireceğiz. Parayı bul ettiler, ekonomiyi düzelteceğiz. Üretim ve istihdam seferberliği başlatacağız. Gence ve kadına, herkese iş olanakları yaratacağız. Sanayiciyi, çiftçiyi destekleyeceğiz. Bütün çocuklara ücretsiz süt ve yemek dağıtacağız. Devletin kapılarını, bu memleketin evlatlarına açacağız. 14 Mayıs'tan sonra çok güzel şeyler yaşayacağız. ÇAYKUR üreticiyi destekleyecek şekilde etkin hale gelecek. Çayı üretenlerin keyfi yerine gelecek. ÇAYKUR'un liyakatli yönetilmesini sağlayacağız. ÇAYKUR bugüne kadar yerle bir edildi. Genel Başkanımız'ın müjdesini yinelemek istiyorum: Çay 15 TL olacak."
"Her gün Pandora'nın kutusu açılıyor"
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski koruması Hasan Yeşildağ'ın kardeşi Ali Yeşildağ iddialarına da dikkat çeken İmamoğlu, şunları kaydetti:
"Bugünkü iktidarın bu ülkeye bir şey verebilecek, inanın dermanı kalmadı. Bunların kendilerine bile faydası kalmadı. İşe yarar kadroları kalmadı. Kendi çalıştıkları bakanlar bile bunlarla çalışmak istemiyorlar. Çünkü oradaki bilgilerinin işe yaramayacaklarını biliyorlar. Onların etrafında memleketi düşünen kim varsa, onların yanından uzaklaştı. Birbirlerini öyle bir düştüler ki; her gün Pandora'nın kutusu açılıyor. Her gece kimin hangi itirafı yapacağına şaşırdık. Cumhuriyet'in 100. yılında o itirafları dinledikçe benim yüzüm asılıyor, moralim bozuluyor, ben utanıyorum. Ama onlarda utanma yok, memleketi bu duruma düşürenlere yuh olsun."
"Diyanet'i neden kapatalım?"
İmamoğlu, Erdoğan'ın "Şu anda muhalefet ne diyor, gelince Diyanet İşleri Başkanlığı'nı kaldıracaklarmış, yerine inanç bilmem ne başkanlığı diye bir şey kuracaklarmış" sözlerine de yanıt vererek şunları söyledi:
"Bazı bilgiler duyuyorum; bazı coğrafyalarda bunu yayıyorlar. Neymiş; 'Millet İttifakı Diyanet'i kapatacakmış'. Allah bunlara akıl versin, benim duam tutar, ama bunlarda tutmadı. Yahu Diyanet'i kuran Mustafa Kemal Atatürk. Neden kapatalım? Ama şunu yapacağız: O Diyanet'in başındaki partizanı yollayacağız. Bizim camilerimiz kutsalımız. Bizim camilerimizi kimse siyasete alet edemez. Oralar bizim camilerimiz bizim memleketimizin insanlarının yeri. Evet Diyanet açık kalacak, ama Diyanet'in içindeki partizanlığı söküp atacağız. Herkes kendi giyimi kuşamıyla burada. Kimse kimsenin giyimine kuşamına karışmayacak. Herkes kendi yaşamının amiridir."
Erzurum'da yaralananlarla görüştü
Ekrem İmamoğlu ve eşi Dilek İmamoğlu, Rize'deki halk buluşması öncesi Erzurum mitinginde saldırıya uğrayan yurttaşlarla kahvaltıda bir araya geldi. Buluşmaya saldırıda yaralanan Tülay Gıcırkan, Burak Değer ve Talip Bingöl aile fertleriyle birlikte katıldı.
Yaralılara bir kez daha geçmiş olsun dileklerini ileten İmamoğlu, "Geçmiş olsun. Hiç yakışmayan bir işti" dedi. Bu sırada araya giren yaralı Bingöl, duygularını, "Otobüsün üzerinde o taşlar size geldi ya, öyle benim zoruma gitti. İçimden kan gitti Başkanım" sözleriyle dile getirdi. İmamoğlu'nun Bingöl'e yanıt, "Güzel kalbinle var ol. Bu olan işin ne Erzurum'la bir ilişkisi var ne bizim insanımızla. Böyle kışkırtılan, tabiri caizse azmettirilen bir insan grubunun yaptığı bir ayıptır. Acı bir şey, ama yapacak bir şey yok. Allah beterinden korudu o gün" oldu.
(VC/Mİ)