Eşitlik ve Demokrasi Partisi (EDP) ile Yeşiller Partisi birleşmeye doğru giden yolda ortak bir deklarasyon imzaladı.
"İnsan, doğa ve emek için yola çıkarken" sloganıyla Kasım 2011'de toplantılara başlayan iki parti Taxim Hill Oteli'nde deklarasyonunu açıkladı.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) bileşeni olan EDP ve Yeşiller, seçimlere HDK ile girme ihtimalleri olduğunu söyledi.
Yeşiller Partisi Eş Sözcüsü Kemal Tuncaelli, Türkiye'de Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarının giderek otoriterleşen yönetim tarzından rahatsızlık duyan iki partinin seçeneksizlikten kısırlaşan siyasi ortamda özgürlükçü, eşitlikçi, sol ve yeşil bir siyasi alternatif yaratmak için yola çıktıklarını belirtti.
Yeşiller Partisi Eş Sözcüsü Sevil Turan, "Nasıl bir dünya istiyoruz"u şöyle açıkladı:
"Yaşlı dünyamızın savaşlar, ekonomik ve ekolojik krizlerle yıkıma uğradığı gerçeğinden hareketle; kendine ve doğaya, başka bir deyişle emeğine, diline, kimliğine, kültürüne, inancına ve ekosisteme sahip çıkarak, hep birlikte barışçıl bir yaşam isteyen milyonlarca insanın yeşerttiği bir umuttur."
"Birarada yaşama kültürünü benimsiyoruz"
EDP Başkanı Ferdan Ergut, "Nasıl bir parti istiyoruz"u ise şöyle açıkladı:
"Farklı görüşlerin ve geleneklerin katkıda bulunduğu çoğulcu bir parti yaratacağız. Doğrudan demokrasiye inanıyoruz. Politik mücadelemiz her üyenin, her yerel örgütün, her çalışma grubunun eşit düzeyde katılımcılığıyla gerçekleşecek.
"Hiyerarşinin, lider hegemonyasının, erkek egemenliğinin olmadığı bir parti yaratıyoruz. Genel başkanlık yerine eşsözcülük sistemini, seçilmiş görevlerde kadın kotasını ve rotasyonu benimsiyoruz"
Ergut, şöyle devam etti:
"İnsanın doğanın bir parçası olduğuna inanıyoruz. Doğanın vazgeçilmez haklara sahip olduğunu, insanların doğanın ve diğer canlıların haklarını ve yaşam ortamını koruma sorumluluğuna sahip olduğunu düşünüyoruz.
"Hayata ve dünyaya soldan bakıyoruz. Politik çizgimiz solun dünyayı değiştirmek, demokrasiyi geliştirmek, barış içinde eşit ve özgür yaşamak için verdiği tarihsel mücadele birikimine dayanıyor.
"Savaşa, militarizme ve devlet şiddetine karşı mücadele ediyoruz. Daha iyi bir dünyanın mümkün olduğuna, bunun için de sistemi radikal bir biçimde değiştirmek gerektiğine inanıyoruz.
"Etnik kimlik, kültür, dil, din, cinsel yönelim ve cinsiyetiyle tek tip olma dayatmalarına karşı çoğulcu, farklılıkların eşit beraberliğine dayalı bir toplumsal yaşam hedefini savunuyoruz.
"Kürt sorunu, Alevi sorunu ve tüm etnik, dinî kimlik sorunlarının barış içinde kalıcı çözümünü, eşit yurttaşlık ilkesini merkeze koyarak aşabileceğimizi düşünüyoruz. Birarada yaşama kültürünü önemsiyoruz." (NV)