1 Haziran 1976’da Irak’ın Ninova vilayetine bağlı Musul’un El-Şura kasabasında doğdu.
2003 Irak savaşından önce Musul Üniversitesi’nde öğrenciydi ve Saddam Hüseyin’in paramiliter örgütü “Saddam’ın Fedaileri” (Fedayin Saddam) üyesiydi. Saddam Hüseyin’in devrilmesinin ardından bir süre Musul’da Irak Polis Teşkilatı’nda görev yaptı. Daha sonra Irak el-Kaidesi’ne (2006’dan itibaren ‘Irak İslam Devleti’) katıldı ve din polisinin başına geçti.
2011’de Irak İslam Devleti liderliği tarafından Ebu Muhammed el-Culani ile birlikte Suriye’ye gönderildi ve “El-Kaide’nin Suriye kolu” Nusra Cephesi’nin kuruluşunda yer aldı. Örgütün, Suriye’nin doğusundaki faaliyetlerinden sorumlu oldu ve şura konseyinde görev yaptı.
Bu süreçte Irak İslam Devleti lideri Ebubekir el-Bağdadi’ye yönelik eleştirileriyle öne çıktı ve Nusra Cephesi’nin bu örgütten ayrılması için çok sayıda girişimde bulundu. Bu durum, Nusra mensupları arasında birçok krize yol açtı.
El-Bağdadi, 9 Nisan 2013’te Nusra’nın Irak İslam Devleti tarafından kurulduğunu, finanse edildiğini ve desteklendiğini açıkladı. Nusra ile birleştiklerini ilan eden El-Bağdadi, örgütün yeni isminin Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) olduğunu duyurdu. Nusra liderliğiyse, Suriye’de savaşırken El-Bağdadi’den yardım aldıklarını, geçmişte Irak İslam Devleti ile birlikte savaştıklarını ancak bağlılıklarının El-Bağdadi’ye değil, El-Kaide lideri Eymen ez-Zevahiri’ye olduğunu açıkladı.
IŞİD’in kuruluşunun ardından örgüte ve El-Bağdadi’ye yönelik muhalefetini daha da sertleştirdi ve iki örgüt, Suriye sahasında da sık sık karşı karşıya geldi.
Nusra’nın 2016'da El-Kaide'den ayrıldığını duyurup "Şam’ın Fethi Cephesi" ismini alması sürecinde önemli roller üstlendi. Örgütün, 2017’de bir dizi başka grupla birleşerek “Heyet-i Tahrir’uş Şam” (HTŞ/Şam’ın Kurtuluşu Heyeti) kurmasında da yer aldı.
Aynı dönemde, Türkiye’nin Suriye’ye yönelik askeri operasyonlarını destekledi. Bu tutumundan hareketle, 2016’da çoğu Ahrar’uş Şam ve Nusra saflarında savaşmış, Deyrizor vilayetinden sürgün edilen militanlardan oluşan bir grup olan Ahrar’uş Şarkiyye’nin kuruluşuna destek verdiği öne sürüldü. Söz konusu örgüt, TSK’nin 2018’deki Afrin operasyonuna da katılmıştı.
Ağustos 2023’te sosyal medyayı kötüye kullandığı, örgüt içi darbe hazırlığında olduğu ve casusluk yaptığı iddialarıyla hapse atıldı, tüm görevleri askıya alındı. Yedi ay tutuklu kaldıktan sonra Mart 2024’te serbest bırakıldı.
4 Nisan 2024’te İdlip kırsalındaki Sarmada kasabasında düzenlenen bombalı intihar saldırısında öldürüldü. HTŞ’ye yakın kaynaklar, saldırının IŞİD tarafından yapıldığını öne sürdü. (VC)