MAZLUM-DER, asgari ücret konusunun NATO Zirvesi ve zirve protestoları nedeniyle gözden kaçtığına işaret ederek, "En başta hükümet, sonra ücretin belirlenmesinde dayatmaları gözle görülür olan IMF teknokratları ve en son da işverenler 'bu miktarla yaşayabilir misiniz?' sorusunu cevaplamalıdır" görüşünü savundu.
Yaşam hakkının, sadece asayiş bakımından ele alınacak bir hak olmadığını vurgulayan MAZLUM-DER, bu hakkın kişilerin yaşamlarını sağlıklı ve onurlu bir şekilde sürdürebilmeleri için gerekli koşullara sahip olmalarını kapsadığına da dikkat çekti.
MAZLUM-DER açıklamasında, "Asgari ücret, sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için yeterli değilse, bu ücretin tespiti ve ödenmesinde kimin rolü varsa, bu görevliler insan haklarını ihlal etmektedir" denildi.
MAZLUM-DER açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
* Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) araştırmasına göre, Türkiye'deki hane halklarının yüzde 11'i çok yoksul, yüzde 20'si alt düzeyde yoksul, yüzde 12'si de üst düzeyde yoksuldur. Yine bu verilere göre halkın yüzde 12'si yeterince beslenememektedir.
* Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (Türk-İş) yıllardır yapıp yayınlamakta olduğu araştırmalardan birinin sonucu şudur: Türkiye'de 4 kişilik bir aile için açlık sınırı 474 milyon lira, fakirlik sınırı ise 1 milyar 442 milyon liradır.
* Bu gerçek karşısında asgari ücretlilerin tümü açlık sınırı altında yaşıyor demektir.
* Bilindiği üzere, mevcut asgari ücret tabanına yüzde 5 zam yapılarak bu ücret 2004'ün ikinci altı ayı için net 318 milyon 323 bin 475 TL. olarak belirlenmiştir.
* Devlet, zaten insan onuruna aykırı bu ücret üzerinden bir de üçte bir oranında vergi ve prim alarak hukuk ve insafla hiç ilgisi olmayan bir uygulama yapmaktadır. (YS/BB)