St. Petersburg'da savaşa karşı protesto için bir araya gelen göstericiler, 1 Mart 2022/AA
Savaş Koalisyonuna Karşı Sosyalistlerin Manifestosu
Rus hükümeti barış ve istikrar vaatlerine ihanet ederek ülkeyi savaşa ve ekonomik felakete sürükledi.
Tarihteki herhangi bir savaş gibi, bu da hepimizi kutuplara ayırıyor: Savaştan yana ve savaşa karşı olanlar. Kremlin propagandası, bizi ulusun hükümetin arkasında toplandığına ve barış isteyenlerin acınası dönekler, Batı yanlısı liberaller ve düşmanın paralı askerleri olduğuna ikna etmeye çalışıyor. Bu savunulamaz bir yalandır. Bu kez Kremlin'deki ihtiyarlar azınlıkta. Rusların büyük bölümü, hala Rus hükümetine inansalar bile bir kardeş savaşı istemiyorlar. Rusya'nın propagandacılarının çizdiği dünyanın gözleri önünde nasıl parçalandığını görmemek için ellerinden geldiğince gözlerini kapatıyorlar. Birçoğu hala bunun bir savaş, saldırgan bir savaş değil, Ukrayna halkını "kurtarmak" için tasarlanmış "özel bir operasyon" olmasını umuyor. Şehirlerin vahşice bombalanması ve bombardımanların arkada bıraktığı korkunç görüntüler çok geçmeden bu efsaneleri yerle bir edecek. Ve sonra Putin'in en sadık seçmenleri bile diyecekler ki, 'biz size bu haksız savaş için onay vermedik!'
Daha bugün, ülkenin dört bir yanında on milyonlarca insan, Putin yönetiminin eylemlerinden duydukları korku ve tiksintiyi dile getirdiler. Bunlar farklı inanışlara sahip insanlar. Propagandacıların iddia ettiği gibi çoğu liberal değil. Bunların arasında solcu, sosyalist veya komünist görüşlere sahip çok sayıda insan var. Ve elbette, bu insanlar – halkımızın çoğunluğu – gerçek vatanseverlerdir.
Bize bu savaşa karşı çıkanların ikiyüzlü oldukları onların savaşa karşı değil, Batı'nın yanında durdukları söylendi. Bu bir yalan. ABD'nin ve emperyalist politikalarının hiçbir zaman destekçisi olmadık. Ukrayna birlikleri Donetsk ve Luhansk'ı bombaladığında sessiz kalmadık. Şimdi Kharkov, Kiev ve Odessa, Putin ve kamarilla'nın emriyle bombalanırken de susmayacağız.
Savaşa karşı savaşmak için pek çok neden var. Biz sosyal adalet, eşitlik ve özgürlük savunucuları için bunların bazıları özellikle önemli.
• Bu haksız bir işgaldir. Rus devletine yönelik, askerlerimizi öldürmeye ve ölmeye göndermeyi gerektirecek hiçbir tehdit yok. Kimseyi "özgürleştirmiyorlar". Herhangi bir halk hareketine yardım etmiyorlar. Rusya'yı sonsuza kadar kontrol altında tutmayı hayal eden bir avuç milyarderin emriyle barışçıl Ukrayna kasabalarını yerle bir eden düzenli bir ordudan başka bir şey değiller.
• Bu savaş, halklarımız için hesap edilemeyecek çapta felaketler üretiyor. Hem Ukraynalılar hem de Ruslar bunun bedelini kanlarıyla ödüyorlar. Ortalık yatıştıktan çok sonra da, yoksulluk, enflasyon ve işsizlik herkesi mağdur etmeye devam edecek. Faturayı ödeyenler oligarklar ve bürokratlar değil, yoksul öğretmenler, işçiler, emekliler ve işsizler. Birçoğumuzun çocuklarımızı beslemek için hiçbir çaresi olmayacak.
• Bu savaş Ukrayna'yı bir moloz yığınına, Rusya'yı hapishaneye çevirecek. Muhalefet medyası zaten kapatıldı. İnsanlar broşürleri, kimseye bir zararı olmayan grevleri, hatta sosyal ağlardaki gönderileri paylaştığı için parmaklıklar ardına konuyor. Yakında Rusların tek seçeneği olacak: mahpusluk veya askerlik. Savaş, yaşayan kuşakların gördüğü hiçbir şeye benzemeyen diktatörlükler üretiyor.
• Bu savaş ülkemize yönelik tüm risk ve tehditleri kat kat artırıyor. Bir hafta önce Rusya'ya sempati duyan Ukraynalılar bile şimdi askerlerimizle savaşmak için milislere katılıyor. Putin saldırganlığıyla, Ukraynalı milliyetçilerin tüm suçlarını, ABD ve NATO şahinlerinin tüm entrikalarını geçersiz kıldı. Putin onlara sınırlarımız boyunca yeni füzeler ve askeri üsler yerleştirmenin gerekçelerini verdi.
• Son olarak, barış için savaşmak her Rus'un vatan görevidir. Sadece tarihin en kötü savaşının hatırasının bekçileri olduğumuz için değil, aynı zamanda bu savaş Rusya'nın bütünlüğünü ve varlığını tehdit ettiği için.
Putin kendi kaderini ülkemizin kaderiyle ilişkilendirmeye çalışıyor. Başarılı olursa, kaçınılmaz yenilgisi tüm ulusun yenilgisi olacaktır. O zaman gerçekten de savaş sonrası Almanya'nın kaderiyle yüzleşebiliriz: İşgal, toprak paylaşımı, toplu suçluluk kültü.
Bu felaketleri önlemenin tek bir yolu var. Biz kendimiz, Rusya'nın erkekleri ve kadınları, bu savaşı durdurmalıyız. Bu ülke bize ait, saraylarda ve yatlarda yaşayan bir avuç zavallı yaşlı adama değil. Ülkemizi geri almanın zamanı geldi. Savaş Rusya değil. Savaş Putin ve rejimidir. Bu yüzden biz Rus sosyalistleri ve komünistleri bu canice savaşa karşıyız. Rusya'yı kurtarmak için bunu durdurmak istiyoruz.
Müdahaleye hayır! Diktatörlüğe hayır! Yoksulluğa hayır!
(AEK)