Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Uluslararası Yayıncılar Derneği, Dünya Gazete ve Haber Yayıncıları Derneği (WAN), Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), Dünya Basın Özgürlüğü Komitesi, Dünya Dergi Medyası Derneği ve Amerika içi Basın Derneği'nin aralarında (IPA) bulunduğu Küresel Koordinasyon Komitesi 17 Haziran'da Avusturya'nın başkenti Viyana'da toplandı.
Toplantıdan sonra yapılan açıklamada, Basın Özgürlüğü Örgütleri Koordinasyon Komitesi'nin dünyanın iki bölgesindeki özgürlük ihlalleri üzerinde önemle durduğu açıklandı. Bu bölgelerden biri Türkiye diğeri ise Amerika kıtası.
Türkiye'yi basın özgürlüğüne saygı göstermeye çağıran sonuç açıklamasında, Türkiye'de çok sayıda gazetecinin, özellikle de Ergenekon davasıyla ilgili olarak tutuklu bulunanların, suçlarıyla ilgili bilgilendirilmediklerine dikkat çekildi ve tutukluluk sürelerinin uzunluğunun kabul edilemez olduğu vurgulandı.
"Başbakan Erdoğan, Türkiye'de basın özgürlüğü olduğunu açıkça belirtmesine rağmen, bu özgürlükleri kullanmaya kalkanların amaçlarını kamuoyu önünde eleştirdi ve iftira etmekle suçladı" denilen açıklamada, bu tavır gazetecilerin evlerine ve iş yerlerine baskınlar ve aramalar ile birleşince gazeteciler arasında korku ikliminin yaratıldığı belirtildi.
Dünyanın önde gelen basın özgürlüğü kuruluşlarının çatı örgütü olan Küresel Koordinasyon Komitesi, Türkiye'de ifade özgürlüğünün bir suç olarak algılandığına da dikkat çekerek, "İfade, suç sayılmamalı ve gazeteciler bağımsız bir biçimde ve açıkça, internet medyası da dahil olmak üzere tüm medyada hükümetin faaliyetlerini irdeleyebilmeliler" dendi.
Açıklamada, gazetecilerin ulusal güvenlik dahil en hassasları konuları izleme ve o konularda yazı yazabilmeleri gerektiğine yer verildi.
Komite, suç eylemlerine karışmayan gazetecilerin, bu hassas konularda gazetecilik faaliyeti nedeniyle tutukluluk, hapis cezası ve davalar dahil hiçbir biçimde tehdit ve korkutma ile karşı karşıya bırakılmaması gerektiğini de hatırlattı.
Komite açıklamasında tutuklu gazetecilerin özgürlüklerine kavuşmaları çağrısı da şu sözlerle yer aldı:
"Türk Hükümeti, meslek faaliyetleri nedeniyle hapiste bulunan gazetecileri serbest bırakmalıdır. Türk yetkililer, gazetecilerle ilgili açıklamalarında ve onlar hakkında iddialarda bulunurken kullandıkları üsluba dikkat etmeli, tahrik edici bir dil kullanmamalılar. Çünkü bu üslup gazetecilerle ilgili davalarda, adil değerlendirmeyi de zorlaştırmaktadır." (BA)