Tuğluk ve Türk, bugün yaptıkları yazılı açıklamada, yaşanan son olaylar ve hükümetin olaylara yaklaşımının Türkiye'yi yeni bir "karmaşa ve kargaşaya" doğru götürdüğünü savundu.
"Olay askeri bir operasyonda yapılan açık bir infaz"
Eşbaşkanlar, Diyarbakır Kulp'un Alaca Köyünde 1993 yılında Bolu Tugay komutanlığınca 11 köylünün katledildiğinin yapılan DNA testleriyle kesinleşmesiyle bir kez daha kanıtlandığını ifade ettiler.
"Kamuoyunun da bildiği gibi bu davada Türkiye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) mahkum edilmişti. Gerek tanıkların anlatımları, gerekse olay mahallinde saptanan deliller, olayın askeri bir operasyonda yapılan açık bir infaz olduğunu göstermektedir."
Askeri mahkemeye gönderilerek kapatılmaya çalışılıyor
Tuğluk ve Türk, aralarında bir çok yüksek rütbeli subayın da bulunduğu ve Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 11 sanıklı çete davasına verilen takipsizlik kararına ilişkin görüşleriyse şöyle:
"Dosya Askeri Mahkemeye havale edilip kapatılmaya çalışılmaktadır. Sanık itiraflarına dayanılarak hazırlanan iddianamede bir çok faili meçhul cinayetin bu dava ile açığa çıkarılması mümkünken bir cinayet şebekesi bir kez daha açıkça 'adaletin pençesinden' kaçırılmıştır."
Tuğluk ve Türk, hükümeti ve başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı olaylar karşısında takındıkları sessiz ve suskun tutumdan vazgeçmeye, Kürt sorunun demokratik barışçıl çözümü için adım atmaya çağırdı.(KÖ)