PKK lideri Abdullah Öcalan'ın doğduğu Şanlıurfa Halfeti'ye bağlı Ömerli köyüne gitmek isteyenlere polisin müdahale etmesinin ardından yaşanan olaylarla ilgili basın toplantısı yapan Demokratik Toplum Partisi (DTP) Eşbaşkanı Ahmet Türk, "29 Mart yerel seçimlerinin sonuçlarına tahammül edemeyen bir mantıkla karşı karşıya olduklarını" söyledi.
Eşbaşkan Emine Ayna'nın da katıldığı toplantıda Türk, "İktidar partisi Doğu ve Güneydoğu'da oy kaybetmesinin ardından hem partimize hem halkımıza karşı saldırgan bir politika sergilemektedir" dedi.
"AKP'nin gerçek niyeti ortaya çıktı"
Seçimlerde Ağrı ve Mardin'de yaşanan olaylara da değinen Türk, "Seçimlerden sonra yapılan itirazların yanıtsız kaldığı ve halka karşı saldırı düzenleyip bu gerginliğin de DTP''ye mal edildiğini" kaydetti.
"Cemil Çiçek'in 'Iğdır alındı, Erivan'a sınır olundu, bu çok tehlikeli bir durumdur' açıklaması ve Başbakan'ın 'Partimiz zorla kaybetti, tehditler gelişti, halk tehdit edildi' şeklindeki açıklamaları gerçek niyetlerini ortaya koydu. Erdoğan'ın bu açıklaması bölge milletvekillerinin başarısızlıklarını örtmeye yöneliktir"
Basın toplantısında Çiçek ve Erdoğan'ın açıklamalarını değerlendiren Türk, "Seçim sonuçlarına itirazın en üst noktadan gelmesi düşündürücü" dedi ve "kendilerinin tehdit edildiğini" ifade etti.
"Seçim sonuçlarından sonra diyalog ortamının oluşturulmasına yönelik beklentileri oluştu. Ancak buna karşın düşmanca bir tutum geliştirildi. Bu anlayış Türkiye'nin barışına katkı sunmaz. Barışçıl sürecin oluşması için siyasi irade gerekiyor."
Ömerli köyünde DTP'li milletvekillerinin hedef alınmasını eleştiren Türk, "Polis müdahalesini protesto ettiklerini" söyledi.
İHD: Güvenlik kuvvetlerinin aşırı güç kullanımı nefrete dönüştü
Şanlıurfa ve Ağrı'da yaşananlarla ilgili yazılı bir açıklama yapan İnsan Hakları Derneği (İHD), "Ağrı'da ve Şanlıurfa'da yaşanan olaylarda sorumluluğu bulunan Hükümet'i kınıyor, yasadışı emirleri veren ve bunları uygulayanlar hakkında savcıları harekete geçmeye davet ediyoruz" dedi.
Kitlesel gösterilere yapılan polis müdahalesini protesto eden İHD açıklamasında şöyle şu ifadelere yer verildi:
"Peki, bu nefret tohumlarını kimler ekiyor? Yıllardır kandan ve ranttan beslenen bir avuç faşist zihniyetli bürokrat ve siyasetçinin artık Türkiye'nin yakasından düşmesi gerekmektedir. Toplumun büyük çoğunluğu barış ve özgürlük istemektedir. Toplumun barış ve özgürlük istediğini tıkamak isteyen bu zihniyetin artık aşılması zorunluluktur. Ergenekon dava ve soruşturması ile başlayan yargılama sürecinin halen iktidarda olan bürokrat ve siyasetçileri de soruşturacağı günleri beklemekteyiz."
Halka karşı suç işleyen siyasetçiler ve onların talimatlarını yerine getiren bürokratlar er ya da geç yargı önüne çıkacaklarını unutmamalılar denilen açıklamada "Ergenekon dava ve soruşturması vesilesiyle onlara bu gerçeği sık sık hatırlatmakta fayda bulunmaktadır" denildi.(BÇ)