Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekilleri adına Meclis’te ortak basın toplantısı düzenlendi.
HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü ile HDP milletvekilleri Selma Irmak, Gülser Yıldırım ve Faysal Sarıyıldız tarafından düzenlenen basın toplantısında KCK davası ve diğer sol-sosyalist örgüt davalarından tutuklu yargılanan kişilerin Özel Yetkili Mahkemelerin (ÖYM) kaldırılmasına rağmen cezaevlerinde tutulmaya devam edilmesi eleştirildi.
“Siyasi yargılamlar”
“KCK davaları ve Terörle Mücadele Yasası (TMY) kapsamında suçlanan sanıkların yargılandığı davalar yasaların, hukukun, batıda ayrı, doğuda ayrı, solcular için ayrı sağcılar için ayrı işleyen bir hukuk sistemiyle karşı karşıya olduğumuza kuşku bırakmıyor.
“Kürt siyasetinin tasfiyesini hedefleyen siyasi davalar, başından bu yana hukuk dışı yol, yöntem ve gerekçelerle yürütülüyor. ÖYM eliyle açık biçimde siyasi yargılamalar yapılıyor ve verilen kararlar bu siyasi yargılamalara göre sonuçlandırılıyor.
“Dağa çıkabilirler” gerekçesi
“Aralarında Hatip Dicle’nin, belediye başkanlarının, il genel meclisi üyelerinin ve siyasi parti yöneticilerinin de bulunduğu 92 Kürt siyasetçisi ÖYM’lerin kaldırılması ve tutukluluk süresini beş yıla indiren yasal düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle birlikte Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne tahliye talebinde bulundu.
“Tamamı demokratik siyaset yürüttükleri için beş yıldır cezaevinde tutulan bu arkadaşlarımız ceza alsalar bile şartlı tahliye sürelerini tamamlamış durumdalar, çoktan serbest bırakılmış olmaları gerekirdi.
“Ancak mahkeme eşi görülmemiş bir gerekçeyle ‘dağa çıkabilirler’ diyerek tahliye taleplerini reddetti. Mahkeme olmayan takdir yetkisini en olmayacak gerekçeyle kullanmaya kalktı.
“Bu karar siyasidir, demokratik siyaset yapma hakkını ve halk iradesini hiçe sayan bir yaklaşımdır. İleri sürülen gerekçelerin hiç birinin Anayasada, yasalarda, uluslararası hukukta ve AİHM içtihatlarında bir karşılığı yoktur.
“Aynı uygulamalar MLKP sanıkları için de geçerli”
“Benzer uygulamalar, aralarında gazeteci Füsun Erdoğan'ın da bulunduğu MLKP sanıkları için de geçerlidir. Bu tam anlamıyla bir hukuk katliamıdır.
“İstiklal Mahkemelerinden ÖYM’lere kadar uzanan tarihsel süreç boyunca uygulanan özel hukukun halen devrede olduğunun en açık kanıtıdır. ÖYM’ler kaldırılmış olmasına rağmen bu mahkemelerin intikamcı ruhu işletilmeye devam etmektedir.
“Dağın yolu”
“Kürt sorununa yönelik demokratik çözüm sürecinin devrede olduğu, siyasetin konuşması gerektiği ifade edilen bir süreçte, demokratik siyaseti cezaevinde tutmaya devam etmek, çözüm ve barış düşmanlığından başka bir şey değildir, bu karar aslında insanlara akıllarında olmadığı halde ‘dağın yolunu’ göstermekle eşdeğerdir.
“Halk iradesini ayaklar altına alan bu yargı kararının siyasi ortağı hükümettir. Çünkü bu operasyonların siyasi kararı hükümet tarafından alınmıştır. Yargılamalar da bu siyasi kararın ve planlamanın gereğine göre yürütülmektedir.” (EKN)
* Fotoğraf: Murat Kaynak / AA