Diyarbakır Barosu ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi ile İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Raci Bilici yaptıkları ortak açıklamada, Vali Toprak'ın "suçluyu kayırma" ve "yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüsten" cezalandırılmasını istedi.
10 Şubat'ta 19 yaşındaki Şahin Öner, Şehitlik Semtinde meydana geldiği iddia edilen olaylar sırasında yaşamını yitirdi.
Olaydan üç saat sonra, bazı medya organlarında Diyarbakır Valiliği kaynak gösterilerek, bir göstericinin el yapımı patlayıcıyı polis görevlilerine atmak istediği sırada, patlayıcının elinde patlaması sonucu yaşamını yitirdiği yönünde haberlere yer verildi.
Fırat Haber Ajansı ise görgü tanıklarına dayanarak verdiği haberinde, bir zırhlı polis aracının Öner'e çarparak sürüklediğini, ardından polisler tarafından olay yakınındaki karakola götürüldüğünü yazdı.
Baro ve İHD'nin ortak açıklamasında, valinin yaptığı açıklamayla suç işlediği belirtildi:
"Diyarbakır Valiliği ortada bir otopsi raporu ve benzeri hiçbir bulgu ve delil yokken olayı bir 'terörist faaliyet' olarak sunarak, medyaya böyle yansıtması Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 283. maddesinde düzenlenen 'suçluyu kayırma' ve aynı yasanın 277. maddesinde düzenlenen 'yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs' suçunu işlemiştir."
"Diyarbakır Valiliğinin bu açıklamasına ilişkin soruşturma başlatılması için suç duyurusunda bulunacağız."
Gerçek ortaya çıkacak mı?
Açıklamada, otopsi raporunda ulaşılan bulguların, Öner'in ölümüne bir bombanın yol açtığı yönündeki Valiliğin yaptığı açıklamayı doğrulamadığı ifade edildi.
"Ancak soruşturmanın Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 10.madde ile görevli savcılık tarafından yürütülüyor olması, soruşturmanın Valiliğin açıklamaları esas alınarak yürütüldüğünü gösteriyor."
"Gerek bu durum, gerekse de soruşturmanın bizzat Emniyet Müdürlüğü görevlileri tarafından yürütülmesi, yaşam hakkının ihlalini oluşturan bu suçla ilgili maddi gerçeğin otaya çıkarılmayacağı yönündeki kaygılara yol açıyor."
Açıklamada, son bir yıl içinde kentte benzer şekilde iki ölüm vakasının daha yaşandığı hatırlatıldı:
"17 Temmuz 2012'de Nurhak Çartay, 22 Aralık 2012'de de Özgür Arda polis görevlilerinin açtığı ateşle öldürüldüler. Yine polisçe öldürülen Baran Tursun, Şerzan Kurt ve benzeri birçok olayda olduğu gibi bu iki olayda da şüpheli polis memurları; 'Havaya ateş açtım, ateş ederken ayağım kaydı' gibi klişeleşmiş savunmalar yaptılar. Bu savunmalarına itibar edilerek tutuklanmalarına dahi gerek duyulmadı."
Diyarbakır Baorus ve İHD Diyarbakır Şubesi, bu olayın da cezasızlıkla sonuçlanmaması için soruşturmanın takipçisi olacaklarını açıkladı.
"Adli ve idari yetkilileri yaşam hakkı ihlallerinin önlenmesi ve etkin bir şekilde kovuşturulması için yasanın kendilerine yüklediği yetki ve sorumluluğun ve kamu vicdanının gereğini yerine getirmeye çağırıyoruz." (AS)