Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Sekreteri Tayfun Görgün, hükümetin bugün açıkladığı "orta vadeli ekonomi programı"nın hükümetin ekonomik krizden hiçbir ders almamış olduğunu gösterdiğini söyledi.
Program, 2012'ye kadar olan dönemdeki ekonomik hedefleri ve uygulanacak programları içeriyor.
"Hükümetin programı güvencesiz çalışmanın yaygınlaşmasını, sağlık hizmetlerinin azaltılmasını ve halkın birikimlerinin özelleştirilmesini içeriyor. Emekçiler, işsizler ve yoksullar için tam bir hayal kırıklığı" diyen Görgün'ün programla ilgili saptamaları özetle şöyle.
Kamu yerine özel sektör: Krizle birlikte özel sektör yatırımları durmuş, işsizlik ülke tarihinde eşi görülmedik boyutlara ulaşmıştır. Sadece işsizlik olgusuna bakarak bile milyonlarca insanın kaderinin, tek amacı daha fazla kâr etmek olan piyasanın ellerine bırakılamayacağı, kamunun aktif bir rol oynaması gerektiği anlaşılabilir. Ancak hükümet emekçileri, işsizleri ve yoksulları "ekonominin gerekleri" adına kaderleri ile baş başa bırakmaya kararlı.
Esnek çalışmanın artırılması: Emekçiler için etkin ve kapsamlı bir güvenlik sistemi geliştireceği yerde, hükümet sermayenin krizi fırsata çevirmesinin yollarını açmaktadır. Orta Vadeli Program'ın temel hedeflerinden birinin "ekonominin rekabet gücünü ve esnekliğini artıracak yapısal reformları hayata geçirmek" olduğu belirtiliyor. Bu reformların arasında ise "esnek çalışma biçimlerinin yaygınlaştırılması" sayılıyor. Krizin etkilerinin bir süre daha devam edeceği, işsizliğin yüksek seviyelerde seyredeceği çok açık bir biçimde ortadayken, hükümet emekçiye "kırk katır mı kırk satır mı?" diyor. Esnek çalışma, sendikasızlaştırmadır, düşük ücrettir, daha uzun çalışma saatleridir. Kısaca sefalet demektir.
İstihdam böyle artmaz: Hükümet ve sermaye krizden çıkışın yolunu emekçilerin sömürülmesinde görmektedir. Program'ın öncelikleri arasında istihdamı artırmak iddiası yer almaktadır ama sunulan politika önerileri gerçekçi ve tutarlı olmaktan çok uzaktır.
Sağlık harcamaları kısılacak: Mali disiplin adı altında, "sağlık hizmet ve harcamalarının etkinleştirileceği, sosyal yardımlarda yerindeliğin ve harcamalarda etkinliğin sağlanacağı" ifade ediliyor. Bu süslü sözlerin günlük hayata tercümesi "sağlık harcamalarının kısılacağı"dır.
Kamu harcamaları kısılacak: "Kamu yatırımlarının yeniden önceliklendirilerek etkinleştirimesi" hedefini de yine kamu harcamalarının toptan kısılması olarak okumak yanlış olmayacak. Bu Program, kriz altında ezilen yoksullara hiç bir şey vaat etmediği gibi, en temel hak olan yaşama hakkına da saldırıyor.
Özelleştirmeler sürecek: Program, emekçilere hiç bir faydası olmayan eski politikaların değişmeden uygulamada kalacağını gösteren bir belge. Gelecek üç yılda da özelleştirmeler, Ziraat Bankası, şeker fabrikaları, elektrik dağıtım şirketleriyle devam edecek. Ülkenin toplumsal ve ekonomik yapısı sermayenin önceliklerine göre şekillendirilecek. Hükümet, emekçiler, yoksullar ve işsizlerin sorunlarını yine piyasanın insafına havale edecek. (TK)