Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için buraya tıklayın
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin kamu görevlileriyle ilgili hazırlanan iddianame 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
Soruşturma savcısı Gökalp Kökçü’nün hazırladığı iddianamede aralarında Engin Dinç, Ahmet İlhan Güler, Celalettin Cerrah ve Reşat Altay’ın da bulunduğu 26 sanığın yargılanması isteniyor.
İddianame iki kez iade edilmişti
İddianamede İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç, dönemin Trabzon İl Emniyet Müdürü Reşat Altay ve dönemin İstanbul İstihbarat Daire Başkanı Ahmet İlhan Güler hakkında, TCK’nın 83. Maddesinde yer alan “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” suçlamasıyla 20 yıldan 25 yıla kadar hapisle yargılanmaları isteniyor.
Savcı Kökçü’nün hazırladığı iddianame daha önce Başsacılık tarafından iki defa iade edilmiş, gerekçe olarak iddianamede yer alan Engin Dinç, Ahmet İlhan Güler ve Reşat Altay hakkında yeterli delil olmadığı ileri sürülmüştü.
Avukatlardan iadeye itiraz
Dink Davası avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, iddianamelerin iade edilmesine itiraz etmiş, iddianameyi iade eden Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'na verdiği dilekçede iade kararının yasal dayanağının bulunmadığını ve bu kararın ciddi şekilde hukuka aykırı olduğunu belirtmişti.
Başsavcılığın kabul edip, 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianamede Dinç, Güler ve Altay’ın durumu değişmedi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, iddianameyi kabul ve reddetmesi için 15 gün süresi bulunuyor.
Mahkeme iddianameyi kabul ederse 26 şüpheli hakkına dava başlayacak, İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ana davasıyla birleştirilmesine ilişkin talebini de karara bağlayacak. (EA)
İddialar |
Engin Dinç İstihbarat Daire Başkanı olan Engin Dinç, 26 Ağustos 2004’ten 19 Eylül 2007’ye kadar Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yaptı. TAYAD'lılara linç girişimi, McDonald's bombalanması ve Rahip Santoro'nun öldürülmesi Dinç’in görev yaptığı dönemde gerçekleşti. McDonald's bombalanmasının faillerinden biri olan Erhan Tuncel'in, soruşturmanın dışında tutularak muhbir yapılması da yine Dinç'in döneminde gerçekleşti. Dink ailesi avukatı Hakan Bakırcıoğlu, İstanbul Savcılığı’na 10 Ağustos 2015'te verdiği dilekçesinde, Engin Dinç’in, Yasin Hayal ve örgütünün Dink'e dönük saldırı hazırlığında olduğuna dair 15 Şubat 2006'dan itibaren bilgi sahibi olmasına rağmen konuyu Trabzon Valisi, Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı, Trabzon İl Jandarma Komutanı ve MİT'e yazılı şekilde iletmediği ve Hrant Dink'e yönelik saldırı hazırlığında olan örgüte operasyon yapmadığı suçlamasını yöneltmiş, Ceza Kanunu 83. maddesi uyarınca iddianame düzenlenmesini istemişti. Ahmet İlhan Güler Dink cinayetinin işlendiği tarihte İstanbul İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yapan Ahmet İlhan Güler, bu göreve 2003 yılında atanmıştı ve Dink cinayetinin işlendiği tarihte de bu görevi yürütmekteydi. 17 Şubat 2006’da Trabzon’dan Yasin Hayal’in Ermenilere dönük kin beslediği ve Hrant Dink’e yönelik eylem yapmayı planladığına ilişkin yazı Ahmet İlhan Güler’in başında olduğu İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü’ne gönderilmiş, bu yazı Ahmet İlhan Güler’in imzasından geçmişti. Hrant Dink’i hedef haline getiren önemli olaylardan birisi, hakkında açılan “Türklüğe hakaret” davasıydı. Dava, Şişli Adliyesi’nde bulunan 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 15 Mayıs, 4 Temmuz ve 12 Aralık 2006’daki duruşmalara ilişkin bilgi evraklarının altında, Ahmet İlhan Güler’in imzası bulunuyordu. Güler, duruşmalara kimlerin katıldığı, kapı önünde kimlerin eylem yaptığı, kimlerin konuştuğu gibi bilgilerin hepsini, Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’na rapor etti. Bu yöndeki belgeler de soruşturma dosyasına girdi. Ahmet İlhan Güler, Hrant Dink’e ve Ermenilere yönelik yaşanan olayların konuşulduğu ve değerlendirildiği İl Emniyet ve Asayiş toplantılarına da katılmıştı. Reşat Altay Reşat Altay, 15 Mayıs 2006’da Trabzon İl Emniyet Müdürü olarak görev yapmaya başladı. Cinayet işlendiği tarihte de bu görevini sürdürüyordu. Altay savcılık ifadesinde, Dink cinayetiyle ilgili olarak kendisine bilgi verilmediğini iddia etti. Engin Dinç ise ifadesinde, Altay göreve geldiğinde kendisine şubedeki tüm faaliyetleri anlattıklarını söyledi. Dink cinayetine ilişkin bilgi aktaran Erhan Tuncel, Altay'ın müdürü olduğu dönemde, cinayetten kısa bir süre önce muhbirlikten çıkartıldı. Ayrıca Dink cinayetine ilişkin yine Altay'ın döneminde istihbarat raporu hazırlandığı da soruşturmada ortaya çıktı. Celalettin Cerrah Celalettin Cerrah, Yasin Hayal’in Hrant Dink’e yönelik eylem yapacağı bilgisinin geldiği 17 Şubat 2006 tarihinde ve cinayet işlendiği tarihte İstanbul İl Emniyet Müdürü olarak görev yapıyordu. Cerrah, savcılığa verdiği ifadesinde Dink'e ve Ermeni toplumuna yönelik yaşanan olumsuz gelişmelerin İl Asayiş toplantılarında gündeme geldiğini söyledi. Türkiye Ermenileri Patriği Mesrop Mutafyan'ın İstanbul Valiliği’ne, aralarında Agos Gazetesi’nin de olduğu Ermeni kurumlarının korunmasını talep eden dilekçesi Valilik tarafından İl Emniyet Müdürlüğü’ne gönderildi. Yine Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı’nın 81 ilin Emniyet Müdürlüğü’ne 12 Ekim 2006’da gönderdiği ve Ermenilere karşı saldırı olasılığına karşı müteyakkız olunması istendiğinde de Cerrah, İstanbul'da görev başındaydı. İddianamede, Cerrah’ın görevi kötüye kullanmak iddiasıyla 1 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanması isteniyor. Sabri Uzun Üç kez EGM İstihbarat Daire Başkanı olarak görev yapan Sabri Uzun, 12 Haziran 2003’te de Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı olarak göreve başlamıştı. Yasin Hayal’in Ermenilere karşı büyük bir kin beslediği ve İstanbul’da Ermenilere karşı eylem yapacağı bilgisini içeren 13 Ekim 2005 tarihli F4 raporu ve Yasin Hayal’in ne pahasına olursa olsun Hrant Dink’i öldüreceği bilgisini içeren 15 Şubat 2006 tarihli F4 raporu Sabri Uzun’un başkanlığı döneminde Daire Başkanlığı’na gelmişti. Sabri Uzun’un görevi kötüye kullanmak iddiasıyla bir yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanması isteniyor. |