Batman ve Diyarbakır'da düzenlenen bir operasyonlarda gözaltına alınan sekiz kişiden Dicle Haber Ajansı (DİHA) çalışanları Kadri Kaya ve Erdoğan Altan ile iki kişi daha tutuklandı; dört kişiyse serbest bırakıldı. Serbest bırakılanlar arasında Batman Postası gazetesi yazarı Mehmet Karabaş da var.
Kaya, 15 Nisan sabahı Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polislerce evi basılarak gözaltına alınırken, ajansın Batman muhabiri Altan da Azadiya Welat gazetesi Batman bürosundan gözaltına alınmıştı.
Batman İl Jandarma Komutanlığı'nın yürüttüğü 11 aylık bir soruşturma kapsamında, çeşitli basın yayın organlarında yaptıkları konuşmalar nedeniyle gözaltına alınan sekiz kişiden, tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edilen yedi kişinin dördü bugün (19 Nisan) sabaha karşı Batman Nöbetçi Hakimliği'nin kararıyla "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklandı. Gazeteciler Altan ve Kaya tutuklama kararıyla birlikte ceza evine gönderildi.
Suçlama: Ajans haberini televizyona bildirmek!
Soruşturma kapsamında, DİHA'da yer alan haberlerin, çeşitli radyo ve televizyonlara aktarıldığı telefon görüşmeleri, gazetecilerin tutuklanmalarına sebep olarak gösterildi.
"90'larda öldürüyorlardı; şimdi tutukluyorlar"
Gözaltıların ardından yaptığı bir açıklamayla operasyona tepki gösteren İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube sekreteri Raci Bilici, çalışanların tamamen gazetecilik faaliyetleri yüzünden gözaltına alındığının, valiliğin açıklamasıyla da ortaya çıktığını belirterek, şöyle konuşmuştu:
"Şimdi Başbakan Erdoğan'a sormak gerekir; hani Türkiye'de gözaltına alınan veya tutuklanan gazeteciler, gazetecilik faaliyeti yüzünden tutuklanmıyordu? Hani ülkemizde basın özgürlüğü vardı?"
"Bugün cezaevlerinde 50'yi aşkın tutuklu ve hükümlü gazeteci bulunuyor. Bu gazetecilerin muhalif olmaları, başta Kürt sorunu olmak üzere ciddi sorunsallara karşı duyarlı, sol ve sosyalist olmaları elbette ki tesadüf değil. Kürt basın yayın organlarına yönelik 90'lı yıllarda gerçekleştirilen ve onlarca kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırılar günümüzde gazete kapatmaları, baskınlar, çalışanların tutuklanması ve yüzlerce yıla varan hapis cezalarıyla devam ediyor." (EÇ/EÖ)