"Devlet sürekli köylerimizi basıp bizlerin korucu olmasını istiyordu. Devamlı devletten yana tavır takınmamızı istiyorlardı. 'PKK'ye yardım ederseniz hepiniz ölürsünüz' denilerek evlerimize baskın düzenliyordu." Digor Katliamının görgü tanığı Kasım Çağdavul
İHD Amed Şubesi ve kayıp yakınları 2022'in ilk gününde bir kez daha gözaltında kaybedilen ve öldürülen yakınları için bir araya geldi.
Adalet arayışlarının 673. haftasında Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya gelen kayıp yakınları ve hak savunucuları, 14 Ağustos 1993'te Kars Digor'da özel harekat polislerinin katlettiği 17 yurttaş için adalet istedi.
Haftanın açıklamasını yapan Amed İHD Şube yöneticilerinden Derya Yıldırım katliamın görgü tanıklarından Kasım Çağdavul'un (65) anlatımlarını aktardı:
"Devlet sürekli köylerimizi basıp bizlerin korucu olmasını istiyordu. Devamlı devletten yana tavır takınmamızı istiyorlardı. 'PKK'ye yardım ederseniz hepiniz ölürsünüz' denilerek evlerimize baskın düzenliyordu. Bize yapılan zulme dayanamadığımız için yürüme kararı verdik. Köylerin ileri gelenleri bir araya geldi ve Digor'a yürümeye karar verdi.
"Tankları yolumuzu kesti"
"Binlerce kişi ile yürüyüşe geçtik. Digor'a 2 kilometre kalmıştı ki; devletin tankları yolumuzu kesti. Özel harekât timleri ise mevzilenmişti. Elimizden tek bir silah olmamasına rağmen bizimle tek kelime konuşulmadan çoluk, çocuk, kadın demeden bizi kurşun yağmuruna tuttular. Çoğumuzu yetim, öksüz bıraktılar.
"O gün bize yaşatılanları anlatmak için kelimeler yetmiyor. Acının tanımı yoktur. Üzerimize saatlerce silah çekirdekleri geçiyordu. O katliamdan şans eseri kurtuldum. Benim gibi şanslı olmayanlar da vardı. Ablamı, amcamın oğullarını ve kızlarını kaybettim. Aradan geçen 22 yıla rağmen o gün yaşanılanları unutulmuş değiliz. Bizler baskılara karşı çocuklarımız ve eşlerimizle birlikte katılmıştık. 3 kez oğlumu kurşun yağmurunda can havliyle unutup kaçtım.
"Polisler yaralılara işkence yapıyordu"
"Her seferinde onu almaya gittiğimde önümdekilere denk gelen kurşunlarla sağ kurtuldum. Ölmemek, o acıyı yıllarca taşımaktan daha büyük bir acıdır. Katliamda onlarca kişi yaşamını yitirdi. Yaralılarımızı bile katliam alanından almamıza izin vermediler. Ablamın başında sarı, kırmızı ve yeşil renkli eşarp vardı.
"Özel harekât timleri Kürt renklerini hedef alarak başından vurdular. Kanlar içindeyken hastaneye kaldırmak istedik izin vermediler. Yerde yatan kardeşimi sivil bir aracı zorla durdurarak hastaneye kaldırdık. Hastanede de yaralılara polisler işkence ediyorlardı. Ablam da hastanede yaşamını yitirdi."
Kars Digor'da ne olmuştu?
Kars'ın Digor ilçesinde 14 Ağustos 1993 tarihinde, Koruculuk dayatması, gıda ambargosu, ev baskınlarını protesto etmek amacıyla 20'yi aşkın köyde binlerce kişi Kocaköy köyünde bir araya gelerek Digor'a doğru yürüyüşe geçti. Aralarında çocuk, yaşlı, kadın ve gencin olduğu binlerce kişinin önü Digor'a 2 kilometre kala özel harekât polisleri tarafından kesildi ve hiçbir uyarı yapılmadan kitle tarandı.
Yaylım ateşi sonucu 6'sı çocuk 17 kişi yaşamını yitirirken, 63 kişi ise yaralandı. Katliama sebep olan 8 özel harekât polisi hakkında, "Kasten öldürmek" ve "Kasten öldürmeye teşebbüs etmek" suçlarından açılan davada, sanık polislerin savunmalarında, kitle içinden roketatarla ve silahla ateş edildiği iddia edildi.
Katliam sonrası özel harekâtçıların kullandığı silahlara ait boş kovanların dışında ne roketatar ne de silahın izine rastlandı. 2006 yılında çıkan kararda, polisler hakkında, "meşru müdafaa" yaptıkları gerekçe gösterilerek, beraat kararı verildi. Yaşamını yitiren 7 kişinin ailesi "Yaşam Hakkının ihlali", "Etkin soruşturma yürütülmemesi" ve "Uzun Yargılama" gerekçeleriyle davayı AİHM'e taşıdı.
AİHM, Türkiye'yi maddi manevi tazminata mahkûm etti. Katliamda yaşamını yitiren ve yaralı olan diğer ailelerin dosyalarının AİHM'de ki yargılaması ise hala sürüyor.
Yaşamını yitirenler: Gülcan Çağdavul (8 ), Selvi Çağdavul (14), Yeter Kerenciler (13), Necla Geçener (14), Zarife Boylu (15), Erdal Buğan (17), Zeynep Çağdavul (19), Hacer Hacıoğlu (20), Suna Çidemal (21), Fatma Parlak (22), Faruk Aydın (27), Cemil Özvarış (39), Gıyasettin Çalışçı (41), Hasan Çağdavul (43), Süleyman Taş (47), NurettinOrun (80), Tütiye Talan (66)
(RT)
*Fotoğraflar: AMED İHD