Onur Gencer’in dün (17 Haziran 20201, Perşembe) Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü'ne silahla saldırması ve partili Deniz Poyraz'ı öldürmesine bir tepki de Demokrasi İçin Birlik (DİB) ekibinden geldi. “Demokrasi için HDP’de kilitlenmeye çağıran” DİB özetle şöyle seslendi.
TIKLAYIN - HDP İzmir İl binasına saldırı: Parti çalışanı Deniz Poyraz öldürüldü
“İktidar saldırının işaret fişeğini yaktı”
“Katilin sosyal medya hesaplarındaki fotoğraflar Suriye’de bulunduğunu, ağır silahlarla poz verdiğini, iktidar ortağı partinin sembollerini uluorta sergilediğini gösteriyor. Devlet güçleri ve cihatçılarla verilen kamuflajlı pozlar, katilin istihbarat ve kontrgerilla güçleri ile iletişim içerisinde olduğuna dair güçlü izlenimler oluşturuyor.
İktidar temsilcilerinin; bütün haksızlık ve engellemelere, baskılara rağmen sandıklara kimi yerde ölümü göze alarak giden seçmenleri tarafından meclisin en büyük 3. Partisi haline getirilen
“HDP’yi şeytanlaştıran açıklamalarda bulunması, böylesi bir katliam için uygun koşulları uzunca bir süredir hazırlıyordu. “Bunlar daha iyi günleriniz”, “Devlet katil olsaydı Meclis’te değil mezarlıkta olurdun” sözleri daha yakında söylendi. Uyduruk gerekçelerle yürütülen Kobane Davası duruşmaları sırasında bir önceki gün yaşanan provokasyon da sanki bugünkü saldırının işaret fişeğiydi.
“Ancak, bu saldırıyı, iktidar hırsıyla gözü dönmüş siyasetçilerin ajitasyonuna gelen bir yalnız kurdun icraatı olarak göstermek isteyenler hedef şaşırmak istemektedirler. Bu devletin kendi krizinden yeni krizler yaratarak çıkmak isteyen kesimlerinin hayata geçirdiği bilinçli ve planlı bir siyasi cinayettir. Daha önceden planlanmış toplantıya denk gelse daha da sansasyonel hale gelecek bir katliamın iktidar mahfilleri tarafından organize edildiği, sürecin gelişiminin her adımınca büyük bir açıklıkla ortaya konmaktadır.
“Bugün; oyunu bozmak, faşizmden kurtuluşun müjdesine uyanmak için yapılması gereken, HDP’yi de amasız fakatsız kucaklayan bir demokrasi bloğunu en güçlü bir biçimde inşa etmektir.
"Milliyetçi hamasetin tuzaklarını boşa düşürmek, artık miadı dolmuş bu iktidardan ülkeyi kurtaracak güçlü bir iş birliğini inşa etmektir.
“Askerini Afganistan ruletinde masaya süren, ormanını sermayeye peşkeş çeken, denizini salyaya boğan, halkını kuru ekmeğe muhtaç eden, tarlasını ekinini kurutandan vatan-millet dersi alacak değiliz” diyen bir netliği ortaya koyabilmektir. Faşizmden korkmuyoruz. Sokaklardan çekilmiyoruz. Halka, bu ülkenin geçek sahibine; korkup köşesine sinmeyi, evin kapısını çift dikiş kitlemeyi vazedenler bizden uzak olsun. “Halkız biz yeniden doğarız ölümlerden” kararlılığı bu korku imparatorluğunu yıkacak yegâne güçtür."
(EMK)