Feminizm ve kadın araştırmaları konusunda çalışan Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Serpil Üşür Sancar zinanın suç olması önerisine, laik devletlerde cinsel hayatın mahremliğine ve bireysel özgürlüklere saygı anlayışına karşı olması açısından yaklaşıyor.
İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Fatmagül Berktay, ise zinayı erkek egemen sistemin kadının bedeni üzerinde söz hakkı edinme anlayışı olarak tanımlıyor.
Bunun, sadece dinle değil, erkek egemen sistemlerde yasaklar ve yasalarla baskılanmak istendiğini söylüyor. Berktay, evlilik içi tecavüzün TCK kapsamına girmesini de zorunluluk olarak görüyor.
Yazar Emine Şenlikoğlu, "Zina yapılması yasalarla aza indirebilir. Bunu sağlamak da devletin görevidir" diyor.
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı Avukatlarından Canan Arın, cezai hükümlerin eşlerin birbirine sadakatsizliğini önlemeyeceğini, ancak mahkemelerin yükünü arttıracağını belirtiyor.
Zinanın suç olarak tanımlanmasına karşı çıkan, gazeteci-yazar Ayşe Düzkan, yasadaki düzenlemeleri de eleştiriyor:
"Hükümet şikayet faktörünü devreye sokarak zina yasağını aldatılan eşlerin birbirlerine karşı kullanabilecekleri bir silah haline getiriliyor; ama tabii esas amaç imam nikahlıların ve fuhuş sektörünün korunması" diye konuşuyor.
bianet'e konuşan kadınlar, evlilikte ve iki kişi arasındaki ilişkilerde devletin rolünü ve müdahale koşullarını da tartıştılar.
Serpil Üşür Sancar: Devletin yatak odasına karışma şartları...
* Zina, şerri hükümlerden bugüne kalan bir suç tanımıdır. Laik düzende cinsel hayat mahrem hayattır. İnsanlar ister evli, ister evsiz, ister beş eşli, ister bir eşli olur. Bunun kamu düzenine ait olup olmaması laiklik ve şerri anlayış arasındaki farkı gösterir.
* Devlet yatak odasına, şiddet, cinayet, insan hak ve özgürlüklerine aykırı bir şey varsa karışmak zorundadır.
* Zina toplumun cinsel ahlak anlayışına aykırı davranan kişiye bedel ödetmesi, öç almasıdır.
* Zina suç olursa zengin kesimlerde erkek, yoksul kesimlerde kadın aleyhine kullanılır. İddia edildiği gibi bir eşitlik sağlanması söz konusu değil.
Fatmagül Berktay: Kadının cinselliği devlete ait
* Zina ataerkilliğin Mezopotamya'dan bugüne gelen mirasıdır. Sadece İslam ve Hıristiyan dinli toplumlarda değil, ataerkil tüm toplumlarda, kadın cinselliğinin denetimini sağlamak için zina ve bekarete ilişkin yasalar var.
* Aldatma psikolojik ve sosyolojik bir olgudur ve zorla ve yasakla önleyemezsiniz.
* Toplumda kadının statüsü, evlenme, boşanma ve zina ile ilgili yasalardan anlaşılabilir. Katolik ülkelerde zina yasaktır, ancak zinaya ilişkin yasalar yoktur.
* Erkek egemen anlayışı değiştirmediğiniz sürece yasaklarla ve cezalarla ahlakı, "çöküşten" kurtaramazsınız.
* Evlilik iki insanın özgürce kendi rızalarıyla içine girmeleri gereken bir kurum. Ancak erkek egemen anlayışta, evlenen kadın birey değildir. Kadının bekareti ve "namus"u önce babanın, sonra kocanın sorumluğudur. Buna bir de devlet eklenmek isteniyor.
* TCK'da yer alan, kadına tecavüz edildiği zaman, bakire ise daha tecavüz eden erkeğe daha fazla ceza verilmesi maddeleri M.Ö. 2000 yılından, Asurlulardan kalmadır. Bu kadar geri olan TCK'daki zina maddesi de ceza kanunu Katolik İtalya'dan alındığı için daha önce yasaya girmiştir. Yani zina sadece İslam'a bağlı bir suç anlayışı değil.
* Evlilikteki özel alan tanımını da netleştirmek gerekir. Çok yaygın olan evlilik içi tecavüz insan hakları ihlali olduğu için ceza kanunda yer bulması gereken bir kavram. Devlet yatak odasına kadının insan haklarına ihlal edildiği zaman girmek zorundadır. Zina insanlar arasındaki sözleşmenin ihlalidir ve ancak medeni kanunda yer alabilir.
* Yunanistan, Polonya gibi Katolik ve aşırı Ortodoks ülkelerde, zinanın suç sayılması ve kürtajın yasaklanması hep gündeme getiriliyor. Temel bakış açısı kadının bedeninin ve cinselliğine sahip olmadığı ve başka birinin, devletin koruması gerektiğidir.
* Namus cinayeti kavramını ceza kanuna sokmazken, zinayı sokmak iki yüzlü bakış açısını yansıtıyor.
Ayşe Düzkan: Yasanın kadına karşı kullanılacağı açık
* Zina kamu vicdanını yaralayan bir suçsa bunun şikayete bağlı olmaması gerekirdi. AKP'nin hamlesi muhafazakardır ve samimi değildir.
* Zina şikayete bağlı suç olarak tanımlanırsa, yasanın kadınlara karşı işleyeceği aşikar. Eşini aldatmak her erkeğin hakkı sayılır, ama bir kadın için büyük bir cesaret meselesidir. Eşini aldatan kadınlar, hatta zaman zaman ailelerinin de işbirliğiyle rezil rüsva edilecekler. Kızlarını namus sebebiyle öldüren babalar, ağabeyler, böyle bir durumda damatlarıyla işbirliği yapmaktan çekinir mi?
* Konunun AB üyeliğiyle bağlantılı olarak tartışılması garip. Özgürlüğü Avrupalılar akıl ettiği için değil, ona layık olduğumuz için istiyoruz.
* Devlet bir kere daha erkeklerin aracı olduğunu ortaya koyuyor. AKP bir kere daha muhafazakarlığın gerçek yüzünün ne olduğunu gösteriyor. CHP bir kere daha, kadınlarla ilgili konuşulan konu türban olmadı mı AKP'den farkı olmadığını kanıtlıyor. TCK tasarısına karşı 14 Eylülde Ankara'da bu işbirliğinin rahatını kaçıracağız.
Emine Şenlikoğlu: Zina tanımı genişlesin
* Erdoğan'ın söylediği zina İslam'daki zina değil. Dinde bekar ve evli insan için de zina tanımı vardır. Roma'yı bile yıkan zina özgürlüğüdür. Aile yıkıldığı için Avrupa'da nüfus düşmüştür.
* Zinanın iki kişi arasında olduğu açıklamaları insanları aldatmak içindir. Cinayetlerde iki kişi arasında işlenir.
* Devlet genelevini kaldırmak ister ama kaldırsa irtica hortladı diye Türkiye'de başta Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) kıyametleri koparır. Hükümet genelevlerin de kaldırılmasını istemeli, ancak laiklik prensiplerine göre kanun yapıyorlar.
* Kadın örgütleri, kadınların kocalarını şikayet edemeyeceklerini açıklamasına katılıyorum. Bu nedenle zina kamunun ilgilendiğini bir konu olmalıdır.
Canan Arın: Kadın erkek eşitliği istiyorlarsa, namus cinayetleriyle uğraşsınlar
* Erdoğan gündem değiştirmek ve belirli kesimlere göz kırpmak için, bunu kadınların sırtından yaparak zinanın suç olmasını destekliyor.
* Zina düzenlemesi Avrupa Birliği yasalarına aykırı olduğu için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde özel hayata müdahale nedeniyle davalar açılacak. Yatak odalarına polis mi koymayı düşünüyorlar bilmiyorum.
* Düzenleme önerisi, Anayasanın özel hayatın korunması ve konut dokunulmazlığını içeren maddelerine de aykırıdır. Zinanın şikayete bağlı suç olması da imam nikahlı erkekleri korumaya yönelik. Tabii kişinin kaç tane eşle yaşacağına da devlet karışamaz.
* Anadolu kadınları eşleri üzerinden ekonomiye katılıyor. Bu noktada gidip kocaların şikayet etmeleri mümkün değil, ekonomik özgürlükleri yok çünkü.
* Kişilerden birinin rızası olmaksızın cinsel ilişki, evlilikte de olsa tecavüze girer, ve yasalarda suç olması gerekir. Zinada ise iki tarafın rızası vardır. 13 yaşındaki kızların imam nikahıyla tecavüz ettiriliyor. Kadın erkek eşitliğini istiyorlarsa, namus cinayetleriyle ve bu konularla uğraşsınlar. (ÖG/BB)