1937-1938 yıllarında gerçekleştirilen Dersim Katliamı'nın ardından devletin Dersim halkına 'Tunceli Vilayeti halkına mahsus' özel bir kimlik verdiği belirlendi. Meccani
Akşam Gazetesi'nde yer alan haberde, Dersim Katliamı ile ilgili çalışmalarıyla gündeme gelen CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, bölge halkına özel bir kimlik verilmesinin apaçık "fişleme" olduğunu söyledi.
81 yaşındaki Dersimli Elif Gündüz tarafından ortaya çıkarılan 1939'da düzenlenmiş ve üzerinde "Meccani, 3323 sayılı kanun hükmüne tevfikan Tunceli Vilayeti halkına mahsus"* yazılı kimlik kartlarıyla ilgili konuşan Aygün, şunları söyledi:
"Bu kimlikler sürgüne gönderilen Dersimlilere, askeri harekatın bitmesinin ardından 1939'da verilmiş. Amaç, başka bölgelere gönderilen Dersimlileri bu kimlikle takip etmek, resmi makamların işlerini kolaylaştırmak. Uygulamada fişleme mantığını görmek mümkün"
Dersim'de binlerce insanın katledildiği askeri operasyonların ardından çıkarılan kanunla bölge insanına verilen özel kimlik kartını Hüseyin Aygün'e teslim eden Elif Gündüz, devletten özür beklediğini söylüyor.
Bu drama yedi yaşında tanık olduğu söyleyen Gündüz "Babamı götürdüler, Zini Gediği'nde vurmuşlar. Annem, ben ve iki kardeşim katarla Kastamonu Daday'a sürgün edildi. Verdikleri farklı kimlikle bizi damgaladılar" diye anlatıyor. Elif Nine, devletten 74 yıl sonra özür bekliyor. Elif Gündüz'ün bir isteği daha var: "Artık babamın bir mezarı olsun istiyorum, hiç olmazsa kabri başında dua okurum". (SA/HK)
* 3323 Sayılı Kanun, Tunceli vilayeti halkından olup nüfus ve askerlik kanunlarına göre ceza verilmesi gerekenlere af getiren 2887 Sayılı Kanunu tadil ediyordu. Nüfus kağıtları çıkartmak için para ödenmediğini gösteren damgada bedava, parasız anlamına gelen "meccani" ve kanunun adı yazıyordu.