Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu'nun (THKO) kurucu önderleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, idamlarının 52. yıldönümünde mezarları başında anıldı.
Deniz, Yusuf ve Hüseyin için her yıl olduğu gibi bu yıl da sabahın erken saatlerinden itibaren binlerce kişi Ankara Karşıyaka Mezarlığı'nda bir araya geldi. Anmaya emek-meslek örgütlerinin yanı sıra çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü ve gençlik örgütü katıldı. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan da anmada yer aldı.
6 MAYIS
Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan Kimdir?
Evrensel’in haberine göre, ortak anma açıklamasını Eğitim Sen 2 Nolu Şube Başkanı, KESK Ankara Şubeler Platformu’ndan Tülay Yıldırım okudu.
“Bugün iktidarın rant ve kar politikaları emekçileri açlık ve yoksullukla sınıyor. Milyonlar açlık sınırının altında bir ücretle çalışıyor, halkın sırtındaki vergi yükü katlanılmaz hale geliyor” diyen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Emeklilerin, EYT’lilerin, KHK’lilerin sorunlarına kulak tıkanıyor. Gençler geleceksizlik ve işsizlikten oluşan bir girdaba sürükleniyor. Bir yılda bilinen 8 MESEM öğrencisi çocuk, işçi cinayetlerinde can verdi. Çocuk işçiliği yasallaştıran iktidar, eti de senin kemiği de senin diyerek yüz binlerce çocuğu sermayedarların eline bırakıyor. Üniversitelilerin eğitim hakkı gasp ediliyor, ülkesinde gelecek göremeyen, iş bulamayan gençler yurt dışına göç ediyor. Eğitim tamamen gerici politikalara terk ediliyor.”
“İktidar, emekçi kesimlere adeta savaş açtı”
Yıldırım, siyasi iktidarın, sermayenin taleplerini karşılamak için emekçi kesimlere savaş açtığını belirterek, “Mehmet Şimşek ülke ülke gezip, ülkenin yoksulluğunu ucuz iş gücü potansiyeli diye pazarlarken yabancı tekellerin girmediği maden, kaynak, orman kalmamış durumda. Yoksulluktan evine ekmek götüremeyenleri görmeyecek kadar halktan uzaklaşanların politikaları, halka hayatı zindan ederken kendi yandaşları başta olmak üzere sermayeyi tarihinin zirvesine taşımaktır. Halk işsizliğin, yoksulluğun, enflasyonun altında ezilirken iktidarın yaşadığı şatafat göz kamaştırıyor” diye konuştu.
“Filistin halkının yanındayız”
Gazze Şeridi’nde artan İsrail saldırıların dikkat çeken Yıldırım, Denizler’in Filistin için mücadele ettiğini hatırlatarak şunları kaydetti:
“İsrail Siyonizm’inin kanlı saldırıları ölüm saçıyor. ABD ve AB’li emperyalistler dört bir koldan birleşip bu saldırıları büyütüyor, İsrail iktidarının işgal, yıkım ve ölüm politikalarının arkasında sıralanıyorlar. Erdoğan iktidarı ise bir yandan sahte gözyaşları döküp bir yandan da İsrail ile ikili ticari, diplomatik antlaşmalarına devam ediyor. Halkın ve kamuoyunun tepkisi ile kısıtlama getirildiği iddia edilen ticari anlaşmalar gösteriyor ki; binlerce insanın canı pahasına kendi çıkarları ve zenginliklerinden vazgeçmiyorlar. Denizler gibi bizler de mazlum Filistin halkının yanındayız. İsrail ile yapılan tüm ikili anlaşmalar amasız fakatsız iptal edilmelidir. Bugün üç fidanımızı bu koşullar altında anıyoruz. Onların mücadelesini sürdürenler, açtıkları yolda kararlılıkla yürüyenler olarak buradayız.”
“Halkların kardeşliğini savunmaya devam edeceğiz”
“Bizler Denizler’den bugüne mücadele bayrağını bırakmadık ve bundan sonra da kararlıkla taşımaya devam edeceğiz” diyen Yıldırım, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“İşyerlerinde, okullarda, sokaklarda örgütlenmeyi ve mücadeleyi sürdüreceğiz. Ülkedeki tüm yabancı askeri üsler dağıtılana, gizli/açık ülkeyi bağımlı hale getiren tüm ekonomik ve siyasi anlaşmalar iptal edilene, savaş örgütü NATO’dan çıkılana, hak ve özgürlüklerimizi kazanana kadar bu mücadele devam edecek. Denizler’in bundan 52 yıl önce açtıkları yolun bugün halklar için ne kadar elzem olduğu ortadadır. Dünyanın bir köşesi kalmamıştır ki emperyalist savaş ve yağmanın altında ezilmesin, yoksullaşmasın. Bağımsız ve demokratik bir ülke için açtıkları antiemperyalist mücadelenin yolunu, Filistin halkı ile dayanışma bayraklarını bugün daha yukarıya taşıyacağız. Ülkemizde ve dünyada halkların eşitliğini ve kardeşliğini savunmaya devam edeceğiz.”
(VC)