Bu akşam (23 Temmuz) saat 17.00'de Taksim Tramvay durağında yapılmak istenen"'Demokratik Özerkliği selamlama" eylemi polis ablukası altında gerçekleşti. Polis grubun Galatasaray'a yürümesine izin vermedi. Çevik kuvvet ekiplerinin İstiklal Caddesi'ni kapatmasının ardından grup oturma eylemi düzenledi.
Oturma eylemi boyunca sık sık "Eşitlik kardeşlik Kürt ulusuna özgürlük", "Faşizme karşı omuz omuza", "Disa disa serhildan biji azadiya Kürdistan" (Tekrar tekrar başkaldırı yaşasın özgür Kürdistan), "Özerk Kürdistan demokratik Türkiye'' sloganları atıldı.
Oturma eyleminin ardından grup adına okunan basın açıklamasında, "Başbakan Erdoğan'ın 'Kürt sorunu yoktur' açıklaması, demokratik açılımın bir aldatmaca olduğunu gözler önüne sermiştir. YSK kararının aldığı blok adaylarını veto kararı halkların gösterdiği ortak tutumla bertaraf edilmiştir'"denildi.
Açıklamada Blok'un seçimlerden başarıyla çıkmasının ardından devletin ve AKP'nin paniğe kapılıp, Hatip Dicle ve beş KCK tutuklusu milletvekiline Meclis yolunu kapattığı belirtildi.
Türkiye'nin, ABD ve diğer devletlerin Ortadoğu'daki saldırılarında işbirlikçi konumda olduğunu, bu devletlerin buna karşılık Türkiye ve Kürt özgürlük hareketinin tasfiyesi noktasında anlayış birliğine vardığı ifade edildi.
14 Temmuz'da ilan edilen "Demokratik Özerklik" kararıyla birlikte, Kürt halkının demokratik hakları talep etmekten çıkıp, yaşadığı coğrafyada demokratik haklar temelinde bir yaşamı inşa etmenin yolunu açtığı dile getirildi.
"Demokratik Özerklik" ilan edilmesiyle beraber Kürt halkına dönük saldırıların yeni bir boyut kazandığı, Silvan'da yaşanan asker ölümlerinin ardından devlet destekli bir şekilde BDP ve Kürt halkına dönük şoven saldırıların körüklendiği belirtildi.
Linçlerin güncel bir konu olarak karşımızda durduğu ifqde edilirken, Kürt sanatçı Aynur Doğan'a yapılan saldırı ve Samsun'da 16 yaşındaki bir gencin PKK'li sanılarak öldürülmesi hatırlatıldı. Bu saldırı dalgasının devletin ve şu anda mecliste bulunan düzen partilerinin ortaklığıyla yürütüldüğü vurgulandı.
"Bizler Devrimciler, Sosyalistler, Komünistler ve gerçek demokrasinin savunucuları olarak 'Demokratik Özerklik' kararını selamlıyoruz" denildi.
Açıklamada Muş'un Bulanık ilçesinde bedenini ateşe veren Evrim Demir de anıldı. (NK/ŞA)