Halkların Demoratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş muhalefette bulunan siyesetçilerin bile Cumhurbaşkanı Erdoğan'a biat ettiğini söyledi.
Demirtaş partisinin İstanbul İl Başkanlığının düzenlediği dayanışma yemeğinde yaptığı konuşmada Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi eleştirdi.
"Sarayın korkusuna biat etmeyen siyasetçi kalmadı. Biri koltuğunu kurtarmak için başkanlık dahil her şeyini vermeye hazır. Bu beyefendi seçim öncesi diyordu ki, Bilal'i vereceksin. Bilal'i alamadın, üç hilali verdin.
"Ben davası olan adama saygı duyarım. Ülkücü olur, sağcı olur, solcu olur, İslamcı olur. Benim için davasına samimiyetle bağlıysa çok değerlidir. Ama dava adamlığı altında alttan filmler çeviriyorsa, partisini, dava arkadaşlarını satıyorsa tehlikelidir."
"Tekçilik insanları birleştirmez"
Demirtaş’ın konuşmasından satırbaşları şöyle…
*” Üç parti bir araya gelip uzlaştık diyorlar. Uzlaştıkları konular Türkçülük, milliyetçilik, dincilik. Böyle çok kültürlü bir toplumda insanları tekçilik birleştiremez. Irkçılıkla insanları bir arada tutamazsınız.
“Yapabileceğin şey toplumu bıçakla keser gibi ikiye bölmektir. Yenikapı ruhu Türkiye'de birlik falan oluşturmamıştır. Yenikapı ruhu Türkiye'yi ikiye bölmüştür.
“Irkçılık ve faşizm altında bir araya gelip, AKP’ye biat etmeyenleri, Erdoğan' a biat etmeyenleri düşman, terörist, vatan haini ilan etme toplantısına dönüşmüştür. Keşke Yenikapı ruhundan birlik çıksaydı. Fakat Türkiye'nin yarısından fazlasını, Yenikapı'ya katılanlar için değil, sahnede konuşanlar için söylüyorum; Türkiye'nin geri kalanının hedef haline gelmesine yol açmışlardır."
OHAL, KHK
*”Bugün darbe girişimini bahane ederek diktatörlüğü inşa etmek istiyorlar. Kanun Hükmünde Kararnameler, Olağanüstü Haller beyefendi için tam bir bulunmaz Hint kumaşı.
“Kendisi dedi ya darbe Allah'ın bir lütfuydu. Gökte ararken yerde bulduk. Darbe girişiminde bulunanların Allah bin defa belasını versin. Bunun savunulabilecek hiçbir tarafı olamaz. Ama Allah darbe girişimini bahane ederek darbeden daha beter bir zulmü halkın üstüne reva görenlerinde belasını versin. Bunlar tencere kapaktı zaten. Pensilvanya'da ki ile birbirini tamamlıyorlardı.”
“Sen kandırıldıysan…”
* "Adalet Bakanı, hukuk fakültesi okumuş mu, emin değilim. Hiçbirinde mi diploma yok, hepsi mi sahte? Adalet Bakanı ben Fetullah Gülen'i övdüğüm zaman inanarak yaptım, o zaman öyleydi diyor. Sen kandırıldıysan, ben kandırıldım diyerek af oluyorsa, sen niye 30 bin kişiyi tutukladın, niye 100 bin kişiyi işten attın? Bunlar da kandırıldı belki. Sen koskoca bakansın. Devletin imkanları elinde. Seni kandırmayı başarmışsa, zavallı öğretmen, polis ne yapsın?"
“Sessiz kalamayız”
* "Suç olan darbe girişimidir. Suç işleyen onlardır. Bir cemaate inanmak suç değildir. Bir cemaate mensup olmak da suç değildir. Sen insanları cemaatin evine gitti diye, vakti zamanında cemaate yardım etti diye terörist darbeci diye suçlayamazsın. Yaparsan haksızlık yaparsın.
“Bizim cemaatle hiçbir hukukumuz, alışverişimiz olmadı. Ama bugün birine cemaatçi diye haksızlık yapılıyorsa, biz buna göz yumacak kadar alçalmadık. En fazla zulmü de cemaat bize yapmıştır. Cemaatin emniyetteki, yargıdaki, medyadaki üyelerinin bize yaptıklarının haddi hesabı yoktur. Televizyon kanallarında bize gece gündüz hakaretler yağdırdılar. Hepsi kapatıldı. Gözümüzün önünde birisine işkence yapılırken sessiz kalamayız." (YY)