Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Gazete Duvar için bir yazı kaleme aldı.
Edirne F Tipi Cezaevinde 4 Kasım 2016'dan bu yana tutuklu bulunan Demirtaş, yazısında yaklaşan genel seçimler sonrası Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) muhtemel akıbetini ele aldı.
"Seçimden sonra AKP diye bir parti kalmayabilir, yüksek olasılıkla kalmayacak da. Fazla iddialı mı geldi? Haklısınız" diyen Demirtaş, "Bunca yolsuzluğa, yoksulluğa ve zulme rağmen halen anketlerde yüzde 30'larda görünen bir parti, ne olacak da seçimden sonra dağılacak?" diye sordu ve "Anlatmaya çalışayım" diyerek özetle şu değerlendirmeleri paylaştı:
AKP artık bir "dava" partisi değil
"AKP artık bir 'dava' partisi değildir. 'Dava'ya inananlar gemiyi çoktan terk ettiler. Geri kalanlar, herhangi bir dava inancı ya da ideolojisi olmayanlardır. AKP'yi ayakta tutan, o dava sahibi insanlardı.
(...)
"AKP'de kalanların da sokakları, evleri dolaşacak ne inançları ne bilinçleri ne güçleri ne de yüzleri var.
"Dolayısıyla AKP'nin sokakla, evle bağı koptu. Mitinglere bile valilik genelgesi zoruyla insan getirmeye çalışıyorlar.
"Bugün herhangi bir AKP teşkilatında, bir kişisel çıkarı, kazancı, menfaati olmadan görev yapan tek bir kişi bulamazsınız.
(...)
"Şu anda AKP, büyük bir rant dağıtım merkezinden başka şey değildir. Devasa ihalelerden küçük bir ilçedeki hastane temizlik ihalesine, milyar dolarlık marinalardan mahalledeki büfeye, torpille işe alımlardan özel ruhsatlı nargile kafelere kadar her yerde, her gün rant dağıtılıyor.
"Bunun yanında, sosyal yardımlar adı altında en yoksulları kendine bağımlı hale getiriyor.
"Bakanlarından müsteşarlarına, genel müdürlerinden il müdürlerine, medyadaki 'majestelerinin gazetecisi' şaklabanlarından hâkim ve savcılarına, müteahhitlerinden ihracatçılarına, yandaş sendikalarından tarikatlarına, vakıflarından belediyelerine kadar hepsi bu rant çarkının parçasıdır artık.
"Şüphesiz tek tek istisnalar vardır ama bildiğiniz gibi istisnalar kaideyi bozmaz.
(...)
"İktidarın yeni partilerine kaçacaklar"
"Şimdi bu belirleme ışığında AKP'lilerin, seçime bir ay kala nasıl bir ruh halinde olacaklarını düşünelim.
"Tüm veriler AKP'nin Meclisi de Cumhurbaşkanlığını da kaybedeceğini net olarak gösteriyor olsun.
"Sizce ranta, çıkara, menfaate, yolsuzluğa veya hırsızlığa dayanarak bir partide kalanlar, bunların artık kaybedileceğini anladıklarında orada dururlar mı?
"Ayrıca siz hırsız olsanız polis geldiğinde kaçmaz mısınız? Hırsız olmayın tabii :) Sadece empati yapın lütfen.
"Emin olun hepsi kaçacak. Geriye saf ve temiz duygularla halen AKP'ye oy vermeyi düşünen küçük bir kitle kalacak.
"Ama dikkat! Bunlar yurtdışına falan kaçmayacaklar, iktidarın yeni partilerine kaçacaklar. Şanslarını bir de yeni iktidarla deneyecekler.
"Ve emin olun, Türkiye toplumunun çoğunluğu tercihini ahlaki olandan, dürüst ve adil olandan yana yapacak.
"Hiçbir parti veya aday, hırsızlardan oluşan yüzde 50+1'i bulamaz. Seçim sonuçlarını alın terleriyle çalışıp helal lokma yiyenler, ezilenler, mazlumlar belirleyecek.
"Sonuçta AKP değil, hırsızlar kaybedecek. Bu dediğime şaşırmayın. Hırsızlar kaybedip kaçınca AKP de kapanmış oluyor zaten. Geriye pek fazla da kimse kalmıyor çünkü." (SD)