Eskiden uçuk fonlara dayanmış, beyazlar ya da uçuk maviler içinde kadınlar görürdük ped reklamlarında. 'Özel günleriniz için' diye üstü örtük bir cümle ve nereye baktığı belli olmayan, sanki 'kirlenme'yi kabullenmiş ama olabildiğince pirupak gözükmeye çalışan kadınlar yer alırdı bu reklamlarda.
Spor yaparlardı, bisiklete binerlerdi, 'özel günlerinde' doğayla baş başa görünmek isterlerdi. Bu 'kirlenme'nin doğal bir şey olduğu, evire çevire bir şekilde hissettirilmek istenir, hissedemiyorsak da adet günlerinde bile diğer günler kadar normal bir gün geçirebildiğimiz kanıtlanmaya çalışılırdı.
Tabii karın ağrısından iki büklüm olmuş, beti benzi solmuş, yüzünde sivilciler çıkmış, makyaj yapsa olmaz, saçını boya tutmaz, vücudu şişmiş, nefesi daralmış kadınlar göremeyiz bu reklamlarda. Görsek ne derdik acaba?
Kadınlar tüm bunlara rağmen sağlıklı, bilmem hangi pedle mutlu ve umutlu olsun, pedler de gün günden incelip, emiciliklerinin artışlarına ve güvenirliliklerine göre 'sıvı'yı jele çevirenler, süper inceler, kanatlılar, kanatsızlar, petek dokulular, gece için olanlar, gündüz için olanlar diye çeşitli kategorilere bölündükçe bölündü.
'Özel günler' deşifre oldu
Molped reklamı ile ilk defa üstü örtük 'özel günler' deşifre oldu. Deşifre olmakla da kalmadı, çılgın-cici kızlarımız sayesinde kapalı mekanlardan ya da gündelik hayatla mesafesi çizilmiş doğal manzaralardan beri gelip sokağa indi, ele güne sorulabilir oldu. Kızlarımız o kadar delikanlıydı ki, yoldan geçen bir erkeğe, kafa bulmak için 'Molped'in var mı' diye soruyorlardı.
Bu gelene geçene, bakkala markete 'Molped'in var mı' diye sorma, kadının adet kanamalarının artık bir gizlilik, kirlilik ve utanç emaresi olmadığının alenileşmesi anlamında son derece önemli.
Bu arada Hülya Avşar'ın, çantasında adı geçen pedi taşıyor olması 'Aaa bak ünlülerde de oluyormuş, ünlüler de böyle şeyleri ne kadar doğal karşılıyormuş' kanısı uyandırmakla kalmıyor, bu doğallık vurgusu 'Çantamdan alın' sözüyle müthiş bir güven katıyor temaya. Avşar kızını gören ped seferberi kızlarımız dünyaları ters döndüğünden pedin pabucunu dama atıp kikir kikir bir muhabbete dalıyorlar.
Delikanlı erkek prezervatif alabiliyor mu?
Gelelim şu 'delikanlı kızlar Molped kullanır' lafına. 'Light' kola içmeyen, kodu mu oturtan, kısa pantolon giymeyen, sallama çay içmeyen, köpek neyim gezdirmeyen 'delikanlı'(*) nicedir ve nitedir kadın oluvermiştir? Yoksa kadın cesur olunca 'erkek gibi' mi olur? Kadının cesur olabilmesi için erkekleşmesi mi gerekir?
Kelimenin bahsedilen tanımları kazandığı zamanımızdan bakıldığında bu sözcük tamamen erkek çağrışımlara sahip.
Kaç delikanlı erkek, kadın bir eczacıdan prezervatif alabiliyor ? Ya da kaç erkek sevgilisinin/eşinin regl dönemini bilecek, onun bu dönemdeki hassasiyetini anlayacak kadar delikanlı? Veya reglin kadın bedeni için anlamını bilecek kadar?
'Delikanlı'nın erkek olduğunu kim söyledi?
Sahi 'delikanlı'nın erkek olduğunu kim öğretti bize? Bir yaş dönemi değil miydi 'delikanlı'lık? Her kadının ve de her erkeğin kanının damarında deli aktığı bir dönemi yok muydu?
Bu anlam evrilmesinin neresinde unutmuştuk kadınların da delikanlı olduğunu ve tüm o yukarıda bahsedilen 'delikanlı' tanımları nasıl gelişmişti?
İşkencenin her türüne erkeklerden daha dayanıklı olan delikanlı kadınları, Denktaş ve kurmaylarına kına gönderen delikanlı kadınları, dört yıldan uzun bir süre her türlü baskıya ve itilmeye kakılmaya karşın Galatasaray'da toplanan kayıp analarını, gözünü kırpmadan doğuma, kürtaj giden kadınları unutmuş muyduk yoksa delikanlıyı tanımlarken?
Yani delikanlılık ister yaş dönemini işaret etsin, ister yiğitlik anlamında kullanılsın kadınların bu tanımın dışında kalması düşünülemez.
(*) İnternette çeşitli sitelerde 'delikanlı' olmanın kuralları olarak belirtilen kurallar.