Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cizre’de üç kişinin hayatını kaybettiği çatışmalarla ilgili açıklamalarda bulundu.
Bugün AKP Hatay İl Kongresi yolunda gazetecilerin sorularını cevaplayan Başbakan Davutoğlu, yaşananların İç Güvenlik Reformu ve Özgürlüklerin Korunması Reformu paketinin önemini ortaya koyduğunu söylerken, bu paketin “Demokrasi, çoğulculuk herkesin her yerde farklı kanaatlere sahip olmakla birlikte siyaset yapabilmesi, görüş beyan edebilmesi hakkı” anlamına geldiğini söyledi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise dün gece katıldığı bir televizyon programında Roboski katliamının sorumlusunun hükümet ya da asker değil, “terör” olduğunu söylerken Hüda-Par’ın “mazlım ve mağdur” olduğunu da ifade etti.
Şırnak’ın Cizre ilçesinde dün Hür- Dava Partisi (Hüda-Par) ile Yurtsever Demokratik Gençlik Hareketi (YDG-H) üyeleri arasında yaşanan çatışmalarda üç kişi hayatını kaybetmişti.
“Çözüm sürecine karşı provokasyon”
Başbakan Davutoğlu’nun açıklamasından satırbaşları şöyle:
“Cizre'ye şu veya bu şekilde sızmak ve orada huzursuzluk çıkararak, Suriye ve Irak’taki ateş çemberine Türkiye’yi de almak isteyen provokatörlere karşı her türlü tedbiri almaya kararlıyız.
“Bu provokasyonlar, Çözüm Süreci bağlamında atılan adımları engellemeyecektir. Çözüm Süreci ile ilgili olumlu yönde gelişmeler olduğu her anda böylesi provokasyonlarla karşılaşmamız aslında bir çok çevrenin Çözüm Süreci’nden ne kadar rahatsız olduğunu ortaya koyuyor. Bu konuda gerekli her türlü tedbiri almaya kararlıyız.
“Olaylar İç Güvenlik Reformu’na ihtiyacı ortaya koydu”
“Bu gelişmeler şu anda Meclisimizde olan İç Güvenlik Reformu ve Özgürlüklerin Korunması Reformu paketinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.
“Türkiye’nin her bir yerindeki her tür vatandaşımız her türlü siyasi faaliyeti yapar, farklı görüşlere sahip vatandaşlarımız görüşlerini ifade eder, kimse de bu farklı görüş ve siyasi tavır dolayısıyla baskı altında tutulamaz. Bütün bu olaylar demokrasinin ülkemiz için ne kadar önemli bir sosyal barış aracı olduğunu da ortaya koyuyor. Demokrasi, çoğulculuk herkesin her yerde farklı kanaatlere sahip olmakla birlikte siyaset yapabilmesi, görüş beyan edebilmesi hakkıdır. Zaten İç Güvenlik Reformu ile kastettiğimiz tam da budur. Birileri yüzlerine maske takarak, başka yöntemlerle terör estirerek belli bölgelerde, mahallelerde bütünüyle farklı düşünenleri oralardan uzaklaştırma, tasfiye etme yoluna giderlerse buna izin verilmeyeceğini herkesin bilmesi lazım.”
“Paralel yapılanmanın huzursuzluk çıkarma çabası”
“Cizre olayları üzerinden özellikle paralel yapılanmanın hangi kanallarla bu olayları daha da abartarak, toplumda huzursuzluk çıkarma çabası içinde oldukları da gözümüzden kaçmadı.”
Arınç: HÜDA-PAR mazlum ve mağdurdur
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, dün akşam Habertürk televizyonunda katıldığı programda Roboski katliamının sorumlusunun hükümet ya da asker değil, “terör” olduğunu söyledi. Arınç, Hüda-Par’ın “mazlım ve mağdur” olduğunu da ifade etti:
“Yaşananların çok ağır bir suç olduğunu bilmemiz lazım. Son yıllarda terör örgütünün yandaşları Cizre ve birkaç ilçeyi pilot bölge olarak tayin etti. İki nedeni var, Uludere olayının yıl dönümü ve Kobani'de ölenlerin cenazesine yönelik provokasyon.
“(Uludere olayı) Komplo değil, bunun tek sorumlusu var o da terördür. Bu olayın suçlusu hükümet ve asker değil, bu olayın suçlusu terör. Şu anda asayiş sağlanmıştır. Emniyet güçlerimiz, kolluk güçlerimiz orada hakimdir. HÜDA-PAR'ı evlerine giderek yakmak istediler, HÜDA-PAR mazlum ve mağdurdur. Hem 6-7 Ekim olaylarında hem de şimdi. PKK bölgede kendisinden başka hakimiyet istemiyor. Biz bu olayın elbette üstüne gideceğiz, adli soruşturma başladı.” (ÇT)