Şırnak Valiliği, Cizre ilçesinde çıkan çatışmada iki kişi hayatını kaybettiğini açıkladı.
DİHA'da yer alan habere göre çatışma Hür- Dava Partisi (Hüda-Par) ile Yurtsever Demokratik Gençlik Hareketi (YDG-H) üyeleri arasında yaşandı. Haberde çatışmanın Nur mahallesinde kurulan YDG-H çadırına Hüda-Par'lıların saldırması üzerine çıktığı ifade edildi.
Şırnak Valiliği açıklamasında Yasin Özer ve Abdullah Deniz'in öldüğünü, üç kişinin de yaralandığını belirtti.
DBP ve Hüda-Par'dan açıklamalar
Konuyla ilgili açıklama yapan Demokratk Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek olayın Hüda-Par'lılar tarafından gerçekleştirildiğini belirterek çatışmanın çözüm sürecini provoke etmeye yönelik olduğunu söyledi. "Halkımız içinde bir iç çatışmanın yaşanmasını istemiyoruz" diyen Yüksek, parti örgütleri ve gençlik yapılanmalarına çağrıda bulunarak "Bu bir oyundur, bir tuzaktır. Bu tuzağa asla gelinmemelidir" dedi.
Hüda-Par Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz da çatışmayla ilgili yaptığı açıklamasında "çözüm sürecini provoke etme" iddiasını yalanladı. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Hatip Dicle ile telefonda görüştüklerini, Dicle'nin üzüntüsünü dile getirdiğini aktaran Yılmaz "Hüda-Par bölgenin gerçeğidir" şeklinde konuştu.
Öte yandan, Cizre'deki gerginlik Yüksekova'yı da etkiledi. Yüksekovahaber'in haberine göre Hüda-Par'ı protesto etmek isteyen gruba polis saldırdı.
KCK: Hüda-Par AKP’den cesaret alıyor
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada ise olayın sorumlusunun Hüda-Par’lılar olduğu belirtilerek, Hüda-Par’ın AKP politikalarından cesaret aldığı belirtildi.
Fırat Haber Ajansı’nda yer alan bilgilere göre açıklamada özetle şu ifadelere yer verildi:
“Bülent Arınç Hüda-Par ve PKK karşıtı partilerle görüşerek süreçte muhatabın sadece PKK olmadığını söylemiştir. Bu saldırının bu görüşmeden sonra gelmesi de manidardır.
“Hükümetin 40’tan fazla yurtseverin katledildiği olayların hiçbirinin faillerini bulmazken üç Hüda-Par’lıyı öldürdükleri iddiasıyla onlarca yurtseveri tutuklaması da bu saldırıları cesaretlendirmiştir. Hüda-Par’lılar Amed ve başka yerlerde birçok yurtseveri katletmelerine rağmen devlet tarafından korunmaları söz konusudur.
“Diğer bir boyutu da 1990’lı yıllarda hizbulkontra, JİTEM ve başka derin devlet operasyonlarıyla halkın mücadelesi ezilip ‘asayişin’ sağlanması hedeflenirken, şimdi de Hüda-Par ya da başka yönlendirilmiş kesimlerle halka saldırıp asayişi sağlamayı hedeflemektedirler. Asayişten maksatları, halkın direnişinin ve örgütlülüğünün dağıtılıp sindirilmesidir. Cizre saldırısıyla birlikte Hükümetin asayişten ne anladığı bir daha görülmüştür.” (EA/EKN)
Fotoğraf: Yüksekovahaber.com