Manisa’nın Soma ilçesinde 301 madencinin öldüğü iş cinayetiyle ilgili davanın dünkü 16. duruşması, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Mahkemede, sanık avukatlarının tutuksuz sanıklara yönelik uzun ve mükerrer sorular sorması tartışmaya neden oldu.
Mağdur avukatları, sanık avukatlarının süreci uzatmaya ve yargılamaya engel olmaya çalıştığını savunarak, davada daha önemli bilgiler verecek işçileri dinlemek için sanıklara soru sormayacaklarını söyledi ve bir kısım müdahil avukat duruşma salonunun dışına çıktı.
Daha sonra tutuksuz sanıkların çapraz sorgusuna geçildi.
Emniyet teknikeri Serhat Dinç, 25-30 ppm oranında gaz bulunduğu zaman bile müdahalede bulunduklarını söyledi. Madenci ailelerin avukatlardan Denizer Şanlı, savcılıkta verdiği, "100 ppm'e kadar gaz oranına müdahale etmezdik. 120 ppm seviyelerinde, boğazda yanma olurdu" şeklindeki ifadesini hatırlattı. Dinç de "Savcılıkta söylediklerim, tutanağa yanlış geçmiş" dedi. Dinç ifadesini değiştirmesinde halen aynı şirkette çalışmasının etkili olup olmadığına yönelik soruya ise "yok" karşılığını verdi.
Gaz izleme odasında görevli Olcay Erşin, sorgusunun tamamlanıp yerine geçtiği sırada madenci ailelerinin bulunduğu tarafa bakarak gülmesi ve ardından parmak sallaması üzerine, madenci aileleri, "Bizim burada canımız yanarken, acımız varken, gülüyorsun. Yalan söylediğin gibi gülüyorsun" sözleriyle tepki gösterdi.
Tepkiler üzerine Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, duruşmaya öğle arası verdi.
Madende hayatını kaybeden Erol Uysal'ın babası Ali Uysal, salon dışında şöyle konuştu:
"Böyle bir mahkeme olabilir mi? Yaptım diyor, resmen yaptım diyor bir de gülüyor. Alay ediyorlar. Niye gülüyorlar, onların istediği gibi gidiyor her şey. Bizim içimiz yanarken neden gülüyorlar bunlar insan değil mi. Bunların yalanlarını dinlemekten bıktık. Bunlar buradan kurtulabilir ama Cenab-ı Allah'ın huzurundan kurtulamayacaklar. Sorumlusu da yalan söylüyor. Bu kadar kişi neden öldü, demek ki bir ihmal var. Oğlum çalışıyordu, çalışmayan gaz maskelerini vermişler. İçeride ısı yüksek olan yerler vardı diyorlardı, sırayla başkalarını gönderiyor diyordu oğlumuz. Bunları söylemiyorlar, üzülüyoruz."
Öğle arasının ardından tutuksuz sanıkların çapraz sorgusuna devam edildi.
Gaz izleme odası personeli Erdoğan Cinoğlu, madende çalışmaya devam ettiğini söylemesi üzerine avukat Mürsel Önder, "Sanık kendi aleyhine ifade veriyor. Kapatılmış bir madende çalıştırılıp maaşı ödenmeye devam ediyor, üstelik şirket yönetimi ekonomik güçlük yaşadığını açıklamasına rağmen" dedi.
Vardiya Amiri Harun Yılmaz'ın sorgusuna geçildiği sırada sanık Can Gürkan'ın avukatı Kadir Çekin'in mükerrer sorular sorması üzerine, Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, soruların davayı uzatmaya yönelik mükerrer ve dosyaya katkısı olmayan sorular sorduğu gerekçesiyle Çekin'i uyardı.
Daha dinlenecek mağdur işçi ve yakınlarının bulunduğunu hatırlatan Ballı, "Hep aynı, benzer soruları soruyorsunuz. Bir yere gelmek istiyorsunuz ancak uzatıyorsunuz. Lütfen direkt konuya girin ve sorun" dedi. Aileler de avukata "Video kaset izliyoruz, sürekli başa sarıyor, top çeviriyorsunuz" diyerek tepki gösterdi.
Mahkeme Başkanı Ballı, tutuksuz sanıkların çapraz sorgularının bugün tamamlanması halinde perşembe günü mağdurların dinlenilmesine geçileceğini belirterek duruşmayı bugüne erteledi.
Ne olmuştu?
Soma'da 13 Mayıs 2014'de Eynez ocağında meydana gelen iş cinayetiyle ilgili 8'i tutuklu, 46 kişi yargılanıyor. 162 yaralı işçi mağdur müşteki olarak yer alıyor.
230 sayfalık iddianamede tutuklu sanıklar TCK 81. madde kapsamında "olası kasıtla insan öldürme ve yaralamak" ile suçlanıyor. Bu suç kapsamında tutuklu sekiz sanığın 301 kez 20 ile 25 yıl ve "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan 162 kez de 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
Geri kalan tutuksuz sanıklar TCK 85/2'den yani "bilinçli taksirle insan öldürmek"ten suçlandı. 37 tutuksuz şüphelinin 2 ile 15 yıl arası hapisle cezalandırılması talep edildi. Ancak bu kişilerden 25'inin cezalarının, kusur durumundan dolayı üçte bir oranında artırılması talep edildi. (NV)
* Fotoğraf: AA/ Turgay Duyar