Danıştay, hidroelektrik santralleriyle (HES) ilgili bir başvuruda dava açma süresinin yurttaşların projeden haberdar olmasıyla başladığına hükmederek daha önce usül yönünden reddilen itirazların önünü açtı.
Yeşilormak Çevre Platformu, Taşova'ya bağlı Umutlu köyünde yapılması planlanan santralle ilgili olarak Çevre ve Orman Bakanlığı'nın "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna gerek yok" kararını mahkemeye taşımıştı. Bakanlık kararı 2007, itiraz başvurusuysa 2009 tarihliydi.
Samsun İdare Mahkemesi, 60 günlük dava açma süresi geçtiği gerekçesiyle başvuruyu reddetti. İtiraz üzerine konuyu görüşen Danıştay'sa yerel mahkemenin kararını bozdu; davanın kabul edilmesini istedi.
Davanın avukatlarından Mehmet Horuş "Danıştay'ın bu kararı özünde yurttaşların adalete erişim hakkı önündeki önemli bir engelin kaldırılması anlamına gelmektedir" dedi. Bu kararla haklarında dava açılamayan HES projeleri de yargıya götürülebilecek.
"Dava hakkımız elimizden alınıyordu"
Platformdan yapılan yazılı açıklamada da "Yeşilırmak ve kolları üzerinde yüzden fazla HES yapılması planlandığını duyuyoruz. Ama bu HES'lerle ilgili bizlerin görüşleri alınmadığı gibi, üzerinden yıllar geçtikten sonra ve ancak iş makineleri köylerimize gelince ne olup bittiğinden haberdar oluyoruz" denildi.
"Projeler hakkında Çevre ve Orman Bakanlığı'na yaptığımız bilgi edinme başvurularına, 'işletmeci firmanın ticari faaliyetine zarar vereceği" gerekçesiyle yanıt verilmiyor. Belediye ya da köy camiinin hoparlöründen duyuru yapıldığı ileri sürülerek projelerden haberdar olduğumuz kabul ediliyor ve açılan davalarımız süre yönünden ret ediliyordu. Bu şekilde dava açma hakkımız elimizden alınıyordu. Vatandaş daha 'ÇED ne demek?', 'HES ne demek' diye sorarken, bir anonsla bu projeleri bilip öğrendiği, haberdar olduğu kabul ediliyor. Bu şekilde bizleri nasıl bir felaketin beklediği gözlerden kaçırılmaya çalışılıyor."
Derelerin Kardeşliği Platformu da "Şimdiye kadar hakkında dava açılan HES'ler ile ilgili davaların tamamına yakınını kazandık ve izinleri iptal ettirdik. Bu kararla süre sorunu nedeniyle dava dışı kalan diğer yüzlerce HES projesi için verilen izinler de dava ve iptal kapsamına girmiştir" dedi.
"Çevre ve Orman Bakanı yapılması planlanan iki bine yakın HES projesi için tek tek dava açmamızı ve verdiği izinleri iptal ettirmemizi bekliyorsa, bunu da yaparız. Ama bu kadar yargı kararı ortada dururken ve açılan her davada HES'lerin doğaya ve yaşam hakkımıza zararlı olduğu ortaya çıkarken, mevcut HES projelerinin tamamının gözden geçirilmesi gerekmez mi? Bir kez daha Çevre ve Orman Bakanlığı'nı gerçek bir hukuk devletinde olması gerekeni yapmaya; Türkiye'deki bütün HES projelerini durdurmaya çağırıyoruz!" (EÜ)