Bakanın bu sözleri tartışma yarattı. Çevre ve ekoloji örgütleri temsilcileri Pepe'nin sözlerini bianet'e değerlendirdi.
Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) Sözcüsü avukat Arif Ali Cangı: Bakanın sözleri, insan tarafından doğanın tüketim kaynağı olarak görüldüğü anlayışın tipik bir ürünü.
Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İstanbul Şube Başkanı Eylem Tuncaelli: Bakan konuştukça çevreye duyarlı siyasetçilere ihtiyaç olduğu ortaya çıkıyor.
Sosyal Ekolojist Dönüşüm (SED) Derneği'nden Erkal Selman: Sadece bir gün golf sahaları sulanmasa dünyada iki milyar yoksul insan su ihtiyacını karşılar. Bu nasıl bir kalkınma stratejisi?
Pepe: Katıksız çevre anlayışıyla olmaz
Evrensel gazetesinin bugünkü (06.06.2006) haberine göre Çevre ve Orman Bakanı Pepe yeni golf sahaları yapılmasına ilişkin bir soru üzerine ise "kalkınmanın, çevreye saygı anlayışıyla birlikte" gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi.
Pepe her şeyin insanın mutluluğu için yapıldığını vurgulayarak "Ancak katıksız bir çevre anlayışı; hiçbir şeye dokunmayalım, fabrika, otel, golf sahası yapmayalım demek" dedi.
Golf sahaları artacak
Pepe ayrıca "Santraller, barajlar, fabrikalar, oteller, golf tesisleri yapacağız. Ama bunu koruma ve kollama dengesi içinde yapacağız. Kestiğimiz ağaçtan kat kat fazlasını dikiyoruz" diyerek golf sahalarının artacağını açıkladı.
ÇMO: "İki insan öldürdük ama daha fazlasının doğmasını sağladık" demekten farkı yok
ÇMO İstanbul Şubesi Başkanı Tuncaelli bakanın sözlerine ilişkin "Artık şaşırmıyoruz" diyor. Özellikle Pepe'nin "Kestiğimiz ağaçtan kat kat fazlasını dikiyoruz" sözlerinin "İki insan öldürdük ama daha fazlasının doğmasını sağladık" ifadesinden farkı olmadığını söyleyen Tuncaelli, sadece Pepe'nin sözlerini değil, hükümetin çevre politikası da eleştiriyor.
Tuncaelli'ye göre hükümetin çevre politikası günübirlik stratejiler üzerine:
"Yeni Çevre Yasası da doğa tahribatını önlemek ve doğayı korumak yerine 'kirleten öder' prensibiyle rant üzerine oturtuldu. Yasada bahsi geçen yaptırımlar ödenmeyecek bedeller değil ki caydırıcı olsun. Örneğin Tuzla'daki zehirli atıklar ikinci bir suçu da oluşturuyordu: Kamusal alanı kamu kullanımından mahrum kılmak."
Tuncaelli "Bakan konuştukça çevreye duyarlı siyasetçilere ihtiyaç olduğu ortaya çıkıyor" diyor. Tuncaelli'nin dikkat çektiği başka bir konuysa siyasilerin golf sahası, nükleer santral yatırımların "sürdürülebilir kalkınma" başlığıyla kamuoyuna sunmaları.
Tuncaelli, ÇMO olarak "sürdürülebir kalkınma" yerine "sürdürülebilir yaşam" politikasının çözüm olduğunu savunuyor ve her şeyden önemlisi "Önce yaşam" diyor.
SED: Gezegen atalardan miras değil gelecek kuşaklardan emanet
SED' den Selman, "Golf sahalarının, nükleer santrallerin ve fabrikaların insan mutluluğu için yapıldığı bir yalan. Gerçekse tüm bunların rant için yapıldığıdır" diyor.
Selman, Hükümetin çevre politikasıyla ve Bakan Pepe'nin demeçleriyle kalkınma değil hayata saldırı gerçekleştirdiklerini söylüyor.
"Ekosistemi kar-zarar ilişkisiyle ele alıp yaptıkları saldırıyı kalkınma adıyla aklayıp haklı çıkarmaya çalışıyorlar."
Selman, Pepe'nin bu sözlerle "çevre ihlali" ile "ülkenin ilerlemesi"nin birbirleriyle çelişirmiş gibi göstererek iki tercih halinde insanların önüne sunduğunu ve kamuoyunu yanılttığını ifade ediyor.
"Bunun nedenlerinden en önemlisi insanın insana ve insanın doğaya kurduğu tahakküm. Önce bu bakış açılarının irdelenmesi yani insan merkezli bakış açısının sorgulanması gerek. Sistemin genel sorunu bu."
Selman, Pepe'nin bir başka sözünü hatırlatıyor:
"Kesilen ağaçlar için de ticari vasıfları yok demişti. Doğayı ticari ömrüne göre tanımlamak, doğayı içinde yaşadığımız diğer canlılarla paylaştığımız evimiz olarak değil, sömürülecek bir kaynak, rantı yenilecek arazi olarak görülüyorlar."
Bakanın "Kestiğimiz ağaçtan kat kat fazlasını dikiyoruz" sözlerini Selman da değerlendirdi. Selman sadece ağaç dikmekle orman olmayacağını, ormanların içinde barındırdıkları canlı hayatıyla biyoçeşitlilikle ancak yüzyıllar içinde oluştuğunu söyledi.
"Ayrıca golf sahalarını da küresel adaletsizlikle de ilintilendirebiliriz. Golf sahaları sadece Türkiye'de değil tüm dünyada var. Sadece bir gün golf sahası sulanmadığı takdirde dünyada 2 milyar yoksul insan su ihtiyacını karşılamış olacak. Bu nasıl bir kalkınma?"
EGEÇEP: Golf sahası yapma amacı zengin turistleri getirmek
Cangı, TÜRÇEP'in Bakanın istifasını istemesiyle ne kadar haklı olduğunun kanıtlandığını söylüyor.
"Bakanın sözleri, insan tarafından doğanın tüketim kaynağı olarak görüldüğü anlayışın tipik bir ürünü. Golf sahası yapılarak insanların mutlu olduğu değil zengin turistleri getirip, zenginleri mutlu etme amacının olduğu doğrudur."
Golf sahasının o alandaki florasının, faunasının bozulduğunu söyleyen Cangı "Yeşillik dedikleri çayır, çimen. Üstelik ilaçlamayla yapay bir yeşil ortam söz konusu" dedi.
Cangı golf sahaları için yapılan su tüketiminin çok yüksek boyutlarda olduğuna dikkat çekerek, "Örneğin Çeşme yarımadası yer altı su kaynakları açısından yoksul bir yer. Bir de golf sahası yapılırsa su sıkıntısı büyür" dedi.
"Bakanın söz ettiği golf sahasıyla kalkınma birilerini daha çok zengin etmeye yönelik. Bakan kesinlikle istifa etmeli. Gerek politikasıyla gerekse demeçleriyle kapitalizmin tüketim anlayışının bir sonucu olarak doğanın bu şekilde korunmasının imkânsız olduğunu görüyoruz."
Golf arazisi seçiminde temel koşullar
Türkiye Golf Federasyonu, golf arazisi seçiminde arazi büyüklüğü, ulaşım kolaylığı, su kapasitesi, imar durumu, mikro klima, 50 yılık meteorolojik değerler, zemin kesiti, zemin eğimleri, toprak kalitesi, toprağın asidite oranı, çevredeki tarım alanlarında kullanılan tarım ilaçlarının muhtemel etkileri gibi araştırılması gereken birçok konu olduğunu söylüyor.
Ancak federasyona göre bir arazinin 18 delikli bir golf sahası yapımına uygunluğu için üç temel ölçüt şöyle:
* Ortalama 750.000 m2 arazi
* Yazın en sıcak zamanda ortalama 2.000 m3 su
* Ulaşılabilirlik (EZÖ)